Zafer Partisi Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir’de miting alanındaydım. Kalabalığın içerisinde dolaşıyordum. Her gittiğimde de genelde böyle yapmaya çalışıyorum. Genellikle otobüsün ya da kürsünün yanında değil, topluluğun içinde bulunmaya özen gösteriyorum. Bir hanımefendi yanıma geldi. Bir Türk kadını. Partili değil, parti görevlisi değil, Zafer Partisi üyesi de değil. Yanındaki arkadaşlarıyla birlikte benimle konuşmak istediğini söyledi ve şu sözleri kullandı:

"Siz, Zafer Partisi olarak adeta millî mücadele veriyor gibisiniz. Ben Zafer Partisi'ni Kuvâ-yi Milliye Hareketi gibi görüyorum."

Tokalaşırken, ayrılmak üzereyken elime bir eşya sıkıştırdı. Açıkçası, dokunuşundan bunun bir rozet olduğunu zannettim ve cebime koydum. Hanımefendi gittikten sonra, "Acaba ne rozetiymiş?" diye merak edip cebimden çıkardığımda, bunun gram altın olduğunu gördüm.

Günlerden pazardı. Ya pazar günü bir kuyumcu açtırmış ya da bir gün öncesinden hazırlığını yapmış. Bir gram altın almış ve Zafer Partisi hazine yardımı almayan, bağış ve yardımlarla, görevlilerin aile bütçelerini parti çalışmalarına harcamasıyla finanse edilen bir siyaseti desteklemek maksadıyla bana teslim etmişti. Adını bile söylemedi. Sessizce çekip gitti.

Bu, yaşadığımız tek örnek de değil. Benzer bir olay daha önce Bursa’da da yaşanmıştı. Fazlasıyla duygulandım. Altını muhasebemize teslim ettik. Aldığımız karara göre, bunu genel başkanın odasına koyacağız. Tutukluluğu sona erdiğinde, Sayın Ümit Özdağ özgürlüğüne kavuştuğunda, kendisine verilen moral desteğin büyüklüğünü göstermek adına bu hediyeyi ona takdim edeceğiz ve saklayacağız. Buradan, bize cesaret veren, bizi isteklendiren, yüreklendiren Eskişehirli o Türk kadınına saygılarımı sunuyor ve kendisine teşekkür ediyorum.”