Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Ali Haydar Çelik şu ifadeleri kullandı;

“Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere, Meclisimizde emek veren arkadaşlarımızı ve sahada gece gündüz demeden, kar çamur demeden, güneş demeden çalışan, emek veren, alın teri döken, şehrimize hizmet eden tüm işçi kardeşlerimi saygıyla selamlamak istiyorum.

Bugün böyle ansiklopedi gibi bir faaliyet raporu ortaya çıkarıldıysa, bu raporu okumak da kolay bir iş değildir. AK Parti Grubu'nun bu konuda bir sıkıntı yaşadığını ve kendi içlerinde dahi bir uyumsuzluk olduğunu, konuşmalarını dinlerken üzülerek gözlemledim.

Çünkü konu hepimizin konusu. Konu Eskişehir’in konusu. Eskişehir’e kazandırılması gereken faaliyetlerin konusu. Ekonomik, sosyal, kültürel ve altyapı çalışmaları, halkçı sosyal belediyecilik anlayışı, kaynakların doğru kullanımı, yatırımların doğru tespiti ve sosyal yaşama dair yardımlar konusunda yapılan eleştiriler, ne yazık ki gerçeklikten uzaktır.

Sosyal yardımların neden arttığını anlayamamışlar. Ahmet Bey şaşkınlıkla "Nasıl arttı?" diyor. E nasıl artmasın? Bu ülkede yoksulluk tavan yaptı. Emekliler, işçiler, alın teriyle geçinmeye çalışan insanlar ekonomik olarak büyük bir sıkıntı içinde. Bu sıkıntının yansıması, halkçı sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışan bizler için bir boyun borcu haline geldi.

Bu, aslında hepimiz adına utanç verici bir tablo. Sosyal devlet anlayışı terk edildiğinde, hepimiz bu sonuçları yaşamaya mahkûm hale geliyoruz. Bu yüzden elbette ki belediyemizin sosyal yardımlara ayırdığı pay bu dönemde arttı.

Bisiklet yolları konusu bu şehirde hepimizin şiddetle desteklemesi gereken bir konudur.

Ahmet Sivri çevrecilikten bahsetti. Otopark eksikliğinden ötürü bisiklet yollarını eleştirmeye çalıştı. Buradan sormak istiyorum: Bisiklet yollarıyla ilgili devletimizin hibeli kredisi var mı? Varsa biz bu krediden ne kadar yararlanabiliyoruz?

Zeynep Güneş Akgün, gerçekleşme oranı ve düzeyiyle ilgili bazı eksikliklerin ortaya konmadığını söylüyor. Ahmet Sivri ise maşallah, şirketlerle ilgili bilmediği hiçbir şey yok. Personel sayısına kadar çalışmış, dersine iyi çalıştığını gösteriyor. O zaman lütfen Devlet Başkanı’mızla bu konuda bir uzlaşı sağlayın. Grup olarak bir mutabakat varsa biz de ona uygun davranırız.

Kırmızı kart meselesine gelecek olursak. Kırmızı kartın patenti bizdedir. Teşekkür ederim, konuyu tekrar gündeme getirdiniz. Ama unutmayın, asıl kırmızı kartı size genel seçimde göstereceğiz. Net söylüyorum. Çünkü ülkedeki gelişmelerin ne anlama geldiği çok açık. Ben okudum, anladım. Eskişehir’i seven bir yurttaş olarak anladım. 

Bu şehirde neden 25 yıldır seçim kaybettiğinizi dinleyen herkes çok iyi anlıyor. Faaliyetlerle ilgili insaflı olmak gerek. Faaliyetleri gidip yerinde gördünüz mü? Açılışlara katılıyor musunuz? Katılmıyorsunuz. Davet ediyoruz, lütfen buyurun gelin. Bu şehir hepimizin. Eleştirmek kolay, önemli olan hakkaniyetli davranmak.

Tasarruf genelgesine atıfta bulunuyorsunuz. Grup Başkan Vekilimiz çok iyi biliyor. Hatta servislerinizi bile kaldırdınız. Özellikle kadınlar açısından gece ciddi sorunlar yaratıyor bu durum. İnsanlar kent lokantalarında yemek bulamıyor. Yeni lokanta açmak istiyoruz, ama tasarruf genelgesi nedeniyle kendimize ait binamız yoksa açamıyoruz. Siz bizim çalışmamızı engelleyip sonra çıkıp burada eleştiriyorsunuz. El insaf!

Gelir-gider dengesi, faiz giderleri, borç yapılandırmalarıyla ilgili eleştiriler var. Daha dün faizi yeniden artırdınız. Bu ülkede yarının ne olacağı belli değil. AK Parti Grup Başkan Vekili yatırımla ilgili öngörüden bahsetti. Yahu sizin hükümetiniz yatırımda öngörü yapabiliyor mu?

Faizleri düşürürken neyi yükselttiniz? Hangi bütçeyle, hangi yönetim anlayışıyla bunu yapacaksınız? Belediyeleri sıkıştırıp sonra da "Neden üçüncü şahıslara devrettiniz?" diye soruyorsunuz. Ne yapalım? Belediye Başkanlığı’nın masasına icra mı gelsin?

Bu devirlerde özel sektörle çalışmak kamucu bir yaklaşımdır. Verilen alanlar da özel sektöre değil, devlet kurumlarına devredilmiştir. Siz bunu anlayamayınca eleştiriyorsunuz.

Yıllık maliyet artışlarına gelince... Maliyet artışlarını belediye yaratmadı. Bu merkezi bütçeyle oluşan bir durumdur. Enflasyonla ilgili rakamları kimse doğru düzgün bilemiyor. Hem üretim hem tüketim açısından durum vahim. Ülkenin geldiği nokta ortada. Siz bu ülkeyi yönetiyorsunuz ama kusurlarınızı belediyelere yüklemeye çalışıyorsunuz. İnsanlar fakirleşiyor. Elbette biz yatırımları artıracağız.

Şirketler konusuna da gelelim. Zeynep Güneş Akgün’ün hassas olduğunu biliyorum. Plan ve bütçe komisyonlarında hepimiz çalışıyoruz. Bu şirketler belediyeye ait kamu şirketleridir. Kanunla kurulmuş şirketlerdir. Şirket taşeron yasasını kaldırın, sorun ortadan kalksın. Ama yok, aynı yasayı kendi yönettiğiniz belediyelerde de uyguluyorsunuz.

Siz istiyorsunuz ki belediyeler işletmeleri özel sektöre versin. Peki, özel sektörün işlettiği otoparkların fiyatlarıyla kamuya ait olanların fiyatlarını karşılaştırıyor musunuz?

Faaliyet karşılaştırmaları ancak iki taraflı yapılırsa anlamlı olur. Ben 6 yıldır bu şehirde sizin yapmadığınız işleri anlatıyorum, ama hâlâ biri bile gerçekleşmedi.

Bu şehir güzel bir şehir ve hepimizin. Biz bu şehre kaynakları doğru kullanarak, sizlerin önceliklerine saygı duyarak belediyecilik anlayışımızla hizmet etmeye devam edeceğiz. Bundan sonra da hep birlikte, daha güzel, daha yaşanabilir bir Eskişehir için çalışacağız.”