Sosyal medya bağımlılığı ve Instagram ile ilgili yasağın yarattığı kriz ortamı, tekelci kapitalist sistemin dünyadaki tüm pazarlara hakim olmasıyla daha da belirginleşti.

Ağır sanayiyi üreten finans kapital tekelleri, insanlar arası iletişim araçlarını belli kalıplar dahilinde ranta çevirecek yeni araçları üreterek ve iletişim teknolojisini tekel merkezlerden yöneterek çeşitli isimler altında şirketlerin hakimiyetini oluşturmuşlardır. Bu şirketler, jet hızıyla uzlaşmaz çelişkilerini tekelci iletişim güçleri ile ticari alanın her boyutuna girerek ticaretin temel argümanı haline getirmişlerdir.

Gelinen noktada internet üzerinden yapılan ticaret ciddi boyutlara ulaşmıştır. Oluşan bu rant ekonomisinden iletişim tekelleri elde ettikleri büyük rantın belli bölümünü, hakim oldukları pazarlarda oluşturdukları işbirlikçi şirketler ve devletlerle paylaşmaya başlamışlardır. Sahada oluşturdukları hakimiyet, internet üzerinden birçok özel ve tüzel kişi ile şirketlerin ürünlerini pazarlayabilmek için bağımlı olma mecburiyeti oluşturmuştur. İletişim ve sosyal yaşamı önemli ölçüde konsolide eden bu iletişim ağları, insanların bağımlılığına da yol açmıştır.

Uluslararası en güçlü iletişim ve ticaret ağı oluşturan Instagram'ın bir anda ülkede yasaklanmasının acı sonuçlarını yaşıyoruz. Instagram'ı kazanç kapısı haline getiren insanlar büyük mağduriyet yaşarken, devletin bu kanaldan elde ettiği vergiler de bir anda devre dışı kalmış durumda. Sosyal medya güçlerinin ülkemizdeki hakimiyetini kendi istedikleri tarzda bir rotaya sokmaya çalışan siyasi irade, çeşitli platformlar karşısında acziyet yaşarken, Instagram konusundaki tutumundan geri adım atacaktır. Tasarruf tedbirleri ile elde edeceği gelire yakın bir geliri Instagram yasağını 3 ay kadar sürdürdüğünde kaybedeceği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Mevcut iktidarın bu yöntemlerle uluslararası iletişim tekellerine karşı direnmesi çok zor. Bence en kısa zamanda teslimiyet çizgisini yaşayıp göreceğiz diye düşünüyorum.