Brüksel Başkonsolosluğu'nda çekilmiş bir fotoğraf… Dört büyük insan ve bir genç, yan yana, omuz omuza…

Bir yanda yıllar önce gurbetin yükünü sırtlamış büyüklerimiz, diğer yanda devletimizi temsil eden Başkonsolos Bey… Ve onların yanında, bir genç olarak ben…

Bu kare, sadece bir anı değil, tarihin ayakta duran bir hali. Büyüklerimiz, yıllar önce sırtlarında yalnızca bir valiz değil, koskoca bir hayat taşıdılar. Yoklukla mücadele ettiler, dillerini bilmedikleri topraklarda ekmek kavgası verdiler, yeni bir düzen kurdular. Bugün, o zorlukları anlatırken gözleri hüzünleniyor ama dimdik duruşları hiç bozulmuyor.

Başlarında, devletin temsilcisi olarak Başkonsolos Bey var. Onları dinliyor, anlıyor, hatıralarına ortak oluyor. Bu buluşma, bir vefa, bir sahiplenme ve bir mirasın yaşatılması…

O an, onların yanında durmak sadece bir fotoğraf çektirmek değil, bir sorumluluğu sırtlanmaktı. Biz gençler, onların ayakta tuttuğu değerleri daha da ileriye taşımaya mecburuz. Çünkü bu fotoğraftaki her yüz, bir neslin mücadelesini ve bir diğerinin umudunu temsil ediyor.

Gurbetin yükü omuzlarımızda, ama sırtımızı yaslayacağımız bir geçmiş var. Onlardan aldığımız güçle geleceğe daha sağlam adımlar atacağız.