Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan şu ifadeleri kullandı;
"Emek Partisi olarak ocak ayının hemen başından itibaren yaklaşık iki buçuk aydır süren bir kampanya yürütüyoruz. Kampanyamızın başlığı “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş.” Bu kampanya kapsamında, Eskişehir’de ve birçok kentte, özellikle de büyük sanayi şehirlerinde etkinlikler düzenliyoruz.
Kampanyamız, son yıllarda işçilerin ve emekçilerin hak mücadelelerinde öne çıkan taleplerden oluşan bir çerçeveye dayanıyor. “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” talepleri, aslında bu mücadeleler sırasında ortaya çıkan somut ihtiyaçların bir formülasyonu niteliğinde. Çünkü on binlerce, yüz binlerce işçi Türkiye’de son birkaç yıldır sendikal hakları için, insanca çalışma ve yaşama koşulları için mücadele veriyor. Bu mücadele sırasında karşılaştıkları en büyük engellerin başında sendikal haklara getirilen kısıtlamalar, mevcut yasaların tanıdığı sınırlı hakların dahi kullanılamaması, grev yasakları ve işten atılma tehditleri geliyor. Sermayedarların ve patronların iki dudağının arasında kalan işçilerin bu tehditleri, ne yazık ki günlük hayatlarının bir parçası haline gelmiş durumda.
Biz de bu nedenle güçlü ve ciddi bir yasal güvence oluşturulması, işçilerin bilinç ve örgütlülüğünün büyümesi ve mücadelenin birleşerek ilerlemesi için bu kampanyayı başlattık. Kampanyanın sonunda, on binlerce, hatta yüz binlerce işçinin imzasını toplayarak meclise bir yasa önerisi sunmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye’de milletvekilleri ve siyasi partiler kanun teklifi verebiliyor. Ama biz, işçilerin kendi talepleriyle, kendi hazırladıkları bir kanun teklifini bizler aracılığıyla meclise sunmalarını sağlayarak bir gelenek oluşturmak istiyoruz. Böylece bu ülkede gerçekten kim işçilerin haklarından yana, kim değil; kim samimi bir şekilde işçilerin yanında, kim sadece laf üretiyor, daha net bir şekilde görülebilir.
Bu yüzden kampanyamızın güçlü geçmesi, ülke genelinde yaygınlaşması ve daha çok işçiye ulaşması çok önemli. Binlerce, on binlerce işçinin bu süreci sahiplenmesini istiyoruz. Bu kapsamda imza kampanyamız da devam ediyor. Kanun teklifimizi, bu imzalarla birlikte tamamlayarak sunmayı planlıyoruz. Eğer bir aksilik olmazsa, işçi sınıfının mücadelesinde sembolik bir yeri olan 15-16 Haziran Direnişi’nin yıl dönümünde, yani o tarihlerde, kanun teklifimizi meclise sunmak istiyoruz.
Dilerim kampanyamız başarılı olur. Özellikle buradan sizin aracılığınızla Eskişehirli emekçilere, özellikle de genç işçilere seslenmek istiyorum: Bu kampanyaya sahip çıkın. Çünkü bu teklif, geleceğiniz açısından hayati öneme sahip. Eskişehir’de güçlü bir kampanya çalışması yürütülmesi çağrısını buradan bir kez daha yineliyorum."