Devrimci Öğrenci Birliği ve Emekçi Kadınlar adına konuşan Gizem Köksal şu ifadeleri kullandı;

“Gün geçmiyor ki sokaklarda, evlerde güvende olmadığımız bu çürümüş düzende yeni acılar yaşamayalım. Her geçen gün daha fazla acı, şiddet, yoksulluk ve geleceksizlik… Her gün onlarca kadının şiddete uğradığı, en az üç kadının katledildiği bugünlerde şanslıysak adımız çıkmıyor, bakarsak saatliğine “çok konuşulanlar” listesinde. Dün Beyoğlu’nda bir kadın darp ve taciz eden failler serbest bırakıldı. Tüm ülkenin gözü önünde, sokak ortasında işlenen bu şiddetin faillerinin cinsel saldırı suçundan 4 kaydı bulunuyor. Tıpkı katledilen kadınların büyük çoğunluğunun öncesinde defalarca kez suç duyurusunda bulunması gibi, cezalarının pakete sığmayan tecavüzcülerin yeni tecavüz suçlarını duyurmasından farksız. Sistem, kadın katillerini görevdeyken koruyan gardiyan gibi. Şiddet failleri, istismarcılar, tecavüzcüler dışarıda, bu erkek şiddeti de göğe doğru yayılmaya devam ediyor. Kadın katilleri serbest bırakılıyor, çocuk istismarcıları kadınların şikayetlerine, ihbarlara, koruma taleplerine, suç kayıtlarına rağmen cezalandırılmıyor, aksine korunuyorlar. Her biri birer besili hayvan gibi sistem tarafından alınan, artırılan ruhsuz kararlar bu erkek egemen sistemin cezasızlık politikalarıdır.

Dün İstanbul Fatih’te bir erkek yarım saat arayla iki kadını katletti. Cani bir duyguyla işlenen bu iki katliamdan sonra gözaltına alınan kişi, fail Semih Çelik, katlettiği İkbal Uzuner’i 1 yıldan uzun süredir tehdit ediyordu. Kadın rahatsız edildiği evden korunmak için uzaklaştırma alınca güvenli alanlar sandığımız, dört duvarın ardında sanki hep canice bir kadın katliamı gerçekleşiyor. Semih Çelik, aynı silahla, kadın katilleri cezalandırılmazsa bir kadın katliamı engellenmiş olmayacak. Alınmayan Ayşenur Halil’i katlettikten sonra yeniden ceza ile kadınların hayatını koparıyor. Her geçen gün artan, teşvik edilen cinayetler, uygulanmayan tedbirler kadınları hayatlarından koparıyor, güvende olmayan evlerden çıkamayan kadınlar, düşman politikalarla katliam tehdit dolu evlerde yaşamaya devam ediyor.

Yalnızca geçtiğimiz ay en az 34 kadın katledildi, 18 kadının ölümü ise hala şüpheli. Kadınlar çoğunlukla şiddetli erkek şiddetinden, tacizden, boşama aşamasında katlediliyor. Çocukların gözü önünde şiddete maruz kalıp, istismar edilip evlerde, okullarda hayatı boyunca katledilenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Korumaya alınan her çocuk başka bir kadına şiddetli bir saldırı oluyor. Kadın cinayetleri erkek şiddetinden kurtulmayı değil, bu toplu şiddeti kadınların yaşam alanı haline getiriyor. Yaşıyoruz ve yaşıyoruz bir bedelle daha fazla yaşamanın bedeli bir başka kadın katliamı oluyor.

Sokaklarda aramıza bakmadan yürüyemediğimiz, gecelerimizde rahat uyuyup özgürce yaşayamadığımız bu erkek egemen kapitalist düzene mecbur değiliz! Bugün genç yaşında aramızdan koparılan İkbal’in, Ayşenur’un ve nice kadının öfkesiyiz sokaktayız. Bizim emeğimizden çalarak elimizden aldıkları bir avuç patron, ömrümüzü çalan erkek egemen sistemi yok edecek güç, katledilen her kadının öfkesinde bilincimize biraz daha işliyor.

Yeni bir dünyayı yaratacak olan biziz! Eşit ve özgür bir yaşamı mücadelemizle kuracağız."

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi