Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye Cumhuriyeti ve Anayasası, her geçen gün yeni bir saldırıya maruz kalmaktadır. Gerici zihniyetler tarafından Atatürk ilke ve devrimleri, demokratik ve laik düzen, üniter ve ulus-devlet hedef yapılarak her gün yeni bir saldırı yapılıyor.
Memur-Sen isimli bir sendika tarafından yurdumuz genelinde “Ailenin korunması ve inanca dayalı kılık kıyafet özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınması” başlığıyla 13 Mart 2025 Perşembe günü Çarşı Camii önünde bir basın açıklaması yapılmış ve akabinde imza kampanyası başlatıldığı tarafımızdan tespit edilmiştir.

Bu süslü masum sözcüklerin altında yatan tehlikenin farkındayız. Görevinin ve sorumluluğunun konusu memurların mesleki hakları olan bir sendika Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, üniter ve sosyal hukuk yapısına açıkça meydan okumaktadır. Bunu da Yüce Türk Halkı’nın manevi duygularını kullanarak yapmak istemektedir.

“Ailenin korunması” ne demektir? Türkiye Cumhuriyeti Anayası’nın 41. Maddesi ailenin tanımı, çocukların hakları, ailenin korunması ile direk ilgilidir. Aileyi korumak tanımlarla değil, ekonomik, kültürel ve toplumsal gerekçelerle olur. Maddi sorunlardan dolayı şuan yurdumuzdaki aile yapıları dağılıyorken bu sendikanın anayasayı değiştirmek yerine geçim sıkıntıları için çağrı yapmasını beklerdik.

Aileyi korumaksa konu aile içi şiddete, kadın tecavüzlerine, kadın ölümlerine karşı açıklama yapmasını, kampanya oluşturmasını ve mücadele etmesini beklerdik. İstanbul sözleşmesine geri dönülmesi için imza toplanmasını beklerdik. Çocuklarımızın korunması ise konu tarikatlarda ve cemaatlerde çocuklarımıza karşı yapılan istismar ve tecavüzlere karşı bu yapıların kapatılması için çalışmalar beklerdik. Bizler bu konuda sizin derdinizin aile korunması olmadığını biliyoruz.

“İnanca dayalı kılık kıyafet özgürlüğü” ne demektir? Ki zaten özgürlüğün olduğunu kabul ediyor Anayasal güvence istiyorsunuz. Bu konu en hafif haliyle Anayasal suçtur. Bu konu bütün inançlara eşit bakan Laik Türkiye Cumhuriyet yapısının altına dinamit koymaktır. Anayasamızın 174. Maddesinde açıkça belirtilen inançlara ait kıyafetlerin ibadet yerleri dışında giyilemeyeceği nettir ve anayasal güvence altındadır. Peki inanca dayalı kılık kıyafet derken neyi kastediyorsunuz;
Sarıklı öğretmeler, Cübbeli avukatlar, Peçeli memurlar, Kipalı din adamları mı istiyorsunuz? Samimi olunuz.
Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik üniter ve sosyal hukuk devletidir. 

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi olarak bu zihniyetin altında yatan gerici fikirleri biliyoruz. Yüce Türk Halkı’nın maneviyatı kullanılarak varılmak istenen noktayı biliyoruz.

Bizler Laik, Demokratik, Çağdaş Hukuk Devletimizi koruyacağımızı, Atatürk İlke ve Devrimlerini sonsuza kadar savunacağımızı, çağ dışı ve gerici faaliyetlerle mücadele edeceğimizi ve Yeniden Atatürk Cumhuriyetini inşa edeceğimizi Yüce Türk Halkı’mıza duyuruyoruz.

Bu yapılan açıklama ve kampanyanın açıkça Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Anayasası’na açıkça aykırı olduğu görülmektedir. Bu sebeple Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ediyoruz.
Yüce Türk Halkımıza saygılarımızla.”