DİSK Emekli Sen Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Sedat Saygaç şu ifadeleri kullandı;
“Aralık ayı yeni bir yılı karşılamanın umuduyla geçer. Ancak Türkiye’de her ay olduğu gibi bu ay da umutsuzluk, geleceksizlik, sefalet ve yaşam mücadelesiyle geçiyor. Aralık ayı, milyonlarca işçinin ve ailesinin bir yıl boyunca nasıl yaşayacağını belirleyen asgari ücreti tespit ayı. Bu yıl da sefalet düzeyinde belirleneceği açık olan asgari ücret, yılın ilk aylarından itibaren açlık sınırının altına düşecektir.
Diğer yandan yılın ilk günlerinde TÜİK tarafından “resmi enflasyon oranı” açıklanacaktır. Bir kez daha emekçilerin, emeklilerin yaşam koşullarını yansıtmayan bir enflasyon oranı, emekçilerin maaşlarına; emeklilerin aylıklarına yansıtarak zam oranını belirleyecektir. Asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığı Türkiye’de, emekli aylıkları asgari ücretten dahi çok altta belirlenecektir. Ve emekliler asgari insan onuruna yaraşır aylıklarla barınamaz, doktora gitmez, elektrik-su-internet faturalarını ödeyemez ve faturalarını ödemediği için kesilecek.
Bu tespitleri kolaylıkla yapabildiğimiz için, iktidarın politikalarını kestirmenin ve bugünden yarının koşullarını öngörmenin hiç de zor olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Ancak yıllardır bizlere dayatıldığı sefaletle, açlığa, yoksulluğa alışmayacağımızı da bildiriyoruz.
Açlık sınırı altında asgari ücret dayatmalarına alışmayacağız.
Asgari ücretin altında emekli aylığı dayatmalarına alışmayacağız.
Dolaylı, dolaysız vergilerle alın terimizin sermayeye peşkeş çekilmesine alışmayacağız.
Açlık sınırının 21 bin liraya ulaştığı; yoksulluk sınırının 72 bin lirayı aştığı bugünlerde en düşük emekli aylığı hazine yardımı ile 12 bin 500 liraya tamamlanıyor. Bunun anlamı enflasyon oranlarındaki zamlardan sonra dahi 12 bin 500 liranın altında aylık alan milyonlarca emeklinin aynı miktarda ve dolayında emekli aylıklarına mahkûm edilecek olmasıdır. Bir başka deyişle, emekliler, 2025 yılında dahi 2024 yılının açlık sınırının neredeyse yarısı kadar aylık almaya devam edecektir.
Emeklilerin talepleri açıktır: Asgari ücret, yoksulluk sınırı dikkate alınarak belirlenmelidir.
Konfederasyonumuz DİSK’in de her fırsatta dile getirdiği gibi, asgari ücret bir hanede iki çalışan olduğu varsayımıyla, en az yoksulluk sınırının yarısı civarında olmalıdır.
En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çekilmelidir.
Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin; dolayısıyla açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Milyonlarca emekli, açıklanacak yeni asgari ücret seviyesinin yarısından daha düşük maaşlarla geçinmek zorunda bırakılacaktır.
Şayet asgari ücret insanların kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli ve adil bir ücrete işaret ediyorsa; emeklilerin de kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamaya hakkı vardır. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük maaş almak durumunda bırakmak, iktidarın emeklileri yurttaş olarak kabul etmediğini göstermektedir. Israrla vurguluyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir!
Emekli aylıkları en az asgari ücret zammı oranında artırılmalıdır.
Emekliler de ücretli tüm kesimler gibi enflasyondan, hayat pahalılığından, bütünüyle bir ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere enflasyon oranında artış yapılmak, emekli maaşlarını fakirlik ücreti hâline dönüştürmektedir. En düşük emekli aylığı asgari ücrete çekilmeli; diğer emekli aylıkları da aynı oranda artırılmalıdır.
Emeklilerin toplu sözleşmeli sendikal hakları tanınmalıdır.
Türkiye’de halkın tanıdığı, emeklilere ilişkin her gündemi takip ettiği, emeklilerin gündemini ülkenin gündemine taşıyan sendikamız emeklilikte insanca yaşam mücadelesini her geçen gün büyütmektedir. Dünyada pek çok ülkede emekliler sendikalaşmakta; örgütlü mücadeleleri yasalar ve hükümetler nezdinde tanınmaktadır. Türkiye’de de emeklilerin toplu sözleşmeli sendikal hakları tanınmadığı sürece emeklilerin sorunlarına gerçekçi çözümler üretilemeyecektir. Israrla haykırıyoruz: Emeklilik haktır; Emeklilerin sesi DİSK Emekli-Sen’dir!
İşçilere, emekçilere, emeklilere gelince kaynak bulamayanlara sesleniyoruz: Kaynak saraylardır, makam makam araçlarındandır, kaynak sermayeye verilen teşviklerdendir, kaynak kârlarınızdandır, rant gelirlerinizdedir! Halkın olan halkın sofrasına gelinceye kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Emeklilik insan onuruna yakışır bir yaşam için mücadelemizi büyütecek, büyütecek, büyüteceğiz!”