Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı;
“Seçim döneminde en çok karşılaştığımız konular su ve toplu ulaşım fiyatlarıydı. Öncelikle şunu belirtmek isterim: Biz, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak, toplu ulaşım için her ay yaklaşık 100 milyon lira sübvansiyon sağlıyoruz. Bu rakam, belediye bütçemiz için oldukça büyük bir yük. Şu anda toplu ulaşım Eskişehir’de kendini mali açıdan karşılayan bir sistem değil. Zam yapmamak ve maliyeti karşılayacak seviyeye getirmemek adına birçok fedakarlıkta bulunuyoruz.
Örneğin, gece seferlerini uzatmak ve sabaha kadar ulaşımı sağlamak, bizim için ek bir maliyet oluşturuyor. Ayrıca, öğrencilere sunduğumuz 250 liralık abonman ücreti, hizmet olarak çok değerli olsa da belediyemize ek yük getiriyor. Bunun yanı sıra, normal şartlarda bilet fiyatlarından elde edilen gelirle toplu ulaşım giderlerini karşılamak zaten mümkün değil. Dediğim gibi, her ay toplu taşıma için 100 milyon lirayı sübvanse ediyoruz. Buna tramvayların bakım ve onarım masraflarını da eklediğimizde, karşımıza gerçekten çok ciddi rakamlar çıkıyor.
Ancak bu durum sadece Eskişehir’e özgü değil. Dünyanın ve Türkiye’nin her yerinde toplu taşıma sistemleri kar etmez; genellikle zarar eder. Ancak bu kadar büyük zararların sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle, toplu taşıma için bütçeden daha fazla ödenek ayrılması ve yasal düzenlemeler yapılması konusunda taleplerimizi sürekli iletiyoruz. Çünkü toplu taşımaya ayırdığımız bu bütçeyi farklı hizmetlere yönlendirebilsek, şehre çok daha fazla hizmet sunabilir, daha fazla sorun çözebiliriz. Bu nedenle toplu taşıma, belediyecilik açısından bizi en çok zorlayan konulardan biri.
Su fiyatlarına gelecek olursak, biraz önce de bahsettiğim gibi, suyun maliyetinin yüksek olmasının en büyük nedeni, tek bir kaynağa bağlı olmamız ve bu kaynaktan elde edilen suyu temiz, hijyenik ve sağlıklı bir şekilde her eve ulaştırmanın ciddi maliyetler gerektirmesidir.
Eskişehir’de su arıtma işlemleri için diğer şehirlere kıyasla ekstra maliyetler oluşuyor. Bu durum, Eskişehir’i en pahalı suya sahip şehirlerden biri yapmasa da, belirli dönemlerde üst sıralara taşıyabiliyor. Örneğin, elektrik fiyatlarının çok yükseldiği dönemlerde geçici olarak ilk 10’a girmiştik. Ancak genelde 30 büyükşehir arasında su fiyatlarında ortalama sıralarda yer alıyoruz.
Su fiyatlarıyla ilgili alınan kararlar, altı aylık genel kurullarda değerlendiriliyor. Şu anda mevcut sistem, önceki genel kurul kararları doğrultusunda ilerliyor. Genel kurulda herhangi bir zam yapılmadı.
Ancak bizim isteğimiz, suyu halkımıza daha ucuz bir şekilde sunabilmek. Bu da ancak alternatif su kaynaklarının devreye alınmasıyla mümkün olabilir. Çifteler Projesi’ni hızlandırmak bu noktada çok önemli. Oradan gelecek suyun maliyetleri düşüreceğine inanıyoruz ve bu çalışmaların hızlanması gerektiğini buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum."