ESKİŞEHİR HABER

Osman Çalışkan: "Gazze alev alev yanarken susan, konuşanı susturan herkes bu zulmün ortağıdır"

Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanlığı'ndan Osman Çalışkan, Gazze’deki katliamı sert sözlerle eleştirdi. Sessiz kalanları zulmün ortağı olmakla suçladı.

Abone Ol

Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Başkanlığı Tanıtım Medya ve İletişim Başkanı Osman Çalışkan şu ifadeleri kullandı;

“Dünya bir insanlık sınavından geçiyor. Biz burada torbaları, heybeleri karıştırıp turpun büyüğünü ararken Gazze’de katliam devam ediyor, açlık devam ediyor, susuzluk devam ediyor. Üstüne bir de bu katliamın sorumlusu iki haydut devletin lideri; Amerika’da buluşup, bölgemizi yine tehdit etti. İktidarsa bunları allayıp pullayıp algı yönetmekle uğraşadursun, İsrail göz göre göre 23 Mart’ta Gazze’de 15 sağlık çalışanı, yaralılara müdahale etmek için olay yerine giderken, Siyonist teröristler tarafından saldırıya uğradı. Tamamı infaz edildikten sonra açtıkları çukurlara gömdüler. O sağlık çalışanlarının bedenleri günler sonra bulundu. Elleri arkadan bağlı bir şekilde katledilmişler! Var mı buna ses çıkaran bir ülke? Var mı bu vahşete yüksek bir sesle hesap soran bir lider?

Soykırım başladığından beri resmi rakamlara göre 55 binden fazla mazlum hayatını kaybetti. 200.000’den fazla insan kayıp. Katledilenlerin %70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ateşkes sürecinde bile, 1391 Gazzeli şehit edildi. Bayram sabahı 13’ü çocuk 33 mazlum katledildi. Çocukların üzerinde bayramlıkları vardı. Bayramlıklar bu çocuklara kefen oldu! Bunlar resmi rakamlar. Hakikat bundan çok daha vahim! Allah aşkına soruyorum; Bundan daha vahşi bir soykırım olur mu? Bundan daha net bir savaş suçu olur mu? Tüm dünya daha ne olmasını bekliyor? Vanaları kapatmak için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? Yakıt sevkiyatını durdurmak için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor?

Bu vahşet cılız tepkiler, sıradan kınamalarla geçiştirilemez. Asıl sorumluluk her fırsatta kınama İsrail’i daha da cesaretlendirmiyor ve kârda susmayan dünyaya karşı bizler mi susalım? İktidarın metin yazarlarının bile dönüp bir daha okumadığı basmakalıp kınamalar dışında hiçbir şey yapmıyor. Türkiye’de Filistin için haykıran gençlerimizi terörist ilan ettiler, ani ses yurt dışındakilerse alkış yarışına girdiler. Soykırım suçlusu İsrail’e teknolojik destek veren Microsoft’u protesto eden gençleri alkışlayanlar, İsrail’e yakıt gönderen SOCAR’ı protesto eden gençlerimizi gözaltına aldılar.

Neden? Çünkü onların gündemleri Filistin değil, kimin protesto edildiğidir. İktidarın Gazze hassasiyeti, ucu kendisine dokunana kadardır. Ukrayna’ya İHA, Karabağ’a SİHA gönderenler söz konusu Gazze olunca dua ile yetiniyorlar. Filistin’in yanında olmak; çıkarınıza dokununca değil, bedeli olunca kıymetlidir. Milyonlarca yüreğin söylediği sözü biz de söylüyoruz, “Gazze alev alev yanarken susan, konuşanı susturan herkes bu zulmün ortağıdır!”

Herkes bilsin ki başka Gazze yok, başka Türkiye yok. Biz inanıyoruz ki Gazze kazanacak, Türkiye kazanacak, insanlık kazanacak. Mazlumun evini viran ederek, zafer kazandığını zannedenlerin evleri viran olacak. Kahredenler, kahrolacak. Herkes bilsin ki Gazze vardır, Filistin vardır ve bu Filistin nehirden denize özgürdür.”