Eskişehir’de Yunus Emre Halk Çarşısı’nda esnaflık yapan Ümit Altın şu ifadeleri kullandı:
“İşler beklediğimiz kadar hareketli değil. Havaların soğumaması önemli bir faktör. Sabah ve akşamları serin oluyor ama insanlar günlük yaşantılarına dikkat ediyor. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle şu an kıyafet almak sosyal bir aktivite haline geldi. İnsanların önceliği gıda. Gıdadan sonra ancak, çocuklarından arta kalırsa, kendilerine kıyafet alabiliyorlar. Öncelikleri çocukları oluyor. Genellikle bir de büyük beden kıyafetleri satıyoruz. Dolayısıyla en son planda kalıyoruz. Geçen yıl ile kıyasladığımızda havaların soğumaması önemli bir faktör. Sokakta yapılan röportajlarda asgari ücretliler ve emekliler, kışlık kıyafet alamadıklarını, geçtiğimiz yıllarda aldıkları ürünleri kullanmaya çalıştıklarını ve gerekirse terzilerde tamir ettirdiklerini söylüyorlar. Bu söylediklerinde doğru yanlar da var, yanlış yanlar da. Her emekli aynı durumda değil. Örneğin, 45 yaşında emekli olan bir insan var. Bu kişi sadece emekli maaşıyla geçinmiyor, başka bir işte çalışıyor ve ek gelir elde ediyor. Bugün 12.500 TL veya 17.002 TL ile geçinmek mümkün değil. Günümüzde temel ihtiyaçlar farklılaştığı için hem kadınlar hem erkekler çalışmak zorunda kalıyor. Eskiden kadınlar çalışmaz, evde kalırdı; erkek çalışır, rızkı getirirdi. Ancak şimdi, kadınlar ve hatta çocuklar bile çalışmaya başladı. Çünkü herkesin ihtiyaçları farklı. Eskiden karın doyurmak yeterliydi. Şu an insanlar daha iyi bir yaşam sürdürmek istiyor. Dolayısıyla tek bir maaş artık yetmiyor. 40 bin TL bile olsa, bugünün şartlarında yetmez. Çalışmak zorunlu. Ama bazı emeklilerin, özellikle asgari ücretlilerin kıyafet alamamaları konusuna katılmıyorum. Haklı olabilirler; eşi çalışmıyorsa veya bekarsa zorlanabilir. Ama genelde durum bu değil. Biz Yunus Emre Çarşısı’ndayız. Ama siz de etrafı geziyorsunuz, görüyorsunuz; diğer alışveriş merkezleri oldukça kalabalık.
Özellikle internette 'Efsane Kasım', 'Efsane Cuma' kampanyaları var. Bu kampanyalar hakkında bazıları inandırıcı buluyor, bazıları bulmuyor. Etiket değişiklikleriyle fiyatların aynı kaldığı görülüyor. Bizi olumsuz etkiliyor. Küçük esnafa yönelme azalıyor; insanlar kurumsal firmaları tercih ediyor. Küçük esnafa gelenler genellikle ileri yaştaki müşterilerdir. Yeni nesil pek tercih etmiyor.
İnternet alışverişine gelirsek, kurumsal firmalar ön planda. Diğer firmalar güvenilir olmadığı için tercih edilmiyor. Örneğin, elektronik eşya alırken önce kurumsal bir firmadan bakıyoruz. Kıyafet konusunda internetten alışverişi tasvip etmiyorum. Üzerine giyip denemekle internetten almak farklıdır. Bedeni veya renkleri aynı çıkmayabilir, bu yüzden insanlar iade ediyor. Kurumsal olmayan küçük firmalar internet satışında pek yer alamıyor. Kıyafet alanlar genellikle farklı bedenleri sipariş ediyor, beğenmediklerini iade ediyorlar.
Bizim ürünlerimiz enflasyonla orantılı. Bazı ürünlerde yüzde 60 zam var, bazı ürünler daha düşük zamla satılıyor. Örneğin, mont grubunda zam oranı yüzde 0. Geçen seneki fiyat aynı. Pantolon grubunda zam yüzde 50, triko ve penye grubunda da yüzde 50 civarında. Küçük esnaf, fiyat belirlerken genellikle maliyetini baz almaz. Kimi esnaf siftah yapmadığı için kar oranını düşünmeden satış yapar. Örneğin, 50 TL maliyeti olan bir ürünü 55 TL’ye satar, günü kurtarmak için bunu yapar.”