Sağlık-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir genelindeki sağlık sorunlarını dile getirmek için karşınızdayız. Öncelikle, sağlık çalışanları ağır bir iş yükü altında ezilirken, aynı zamanda halkın gözleri önünde linç edilmeye çalışılan bir kampanyayla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Malumunuz Osmangazi Üniversitesi ile ilgili, kendisi de bir tıp hekimi olan ve şehirde yaklaşık 15-16 sivil toplum kuruluşunun temsilcisi gibi davranan bir sendika başkanı, zor şartlarda çalışan meslektaşlarını hedef alarak onları “yenidoğan çetesi” gibi asılsız bir ifadeyle suçlamıştır. Bu son derece saçma ve kabul edilemez bir yaklaşımdır. Sağlık-Sen ailesi olarak, Eskişehir’deki 8 bin 500 sağlık çalışanı adına bu sendika başkanını kınıyoruz. Biz Eskişehir’deki en büyük sendika olarak, her zaman çalışanların haklarını savunan bir duruş sergiledik.

Sendikacılık adı altında suni gündem oluşturmak ve sağlık çalışanlarının halk nezdindeki güvenini zedelemek, pandemi döneminde büyük fedakârlıklarla kazanılan saygınlığa zarar vermektedir. Bu durumu kamuoyuna alenen duyuruyoruz. Üniversitemizin başlattığı hukuki sürece destek vereceğimizi ve asılsız iddialarla devletin kurumlarını yıpratmaya çalışanlar hakkında gerekli çalışmaları yürüteceğimizi ifade etmek isteriz.

İkinci büyük sorun olarak aile hekimliği sistemine değinmek istiyoruz. Eskişehirlilerden bu konuda destek bekliyoruz. Aile hekimliği sistemi şehirde tamamen çıkmaza girmiş durumdadır. Hekimlere “Bu ilacı yazacaksınız, şu ilacı yazmayacaksınız” şeklindeki yönlendirmeler, hasta sevk puanlamaları ve performansa dayalı ceza yönetmelikleri, zaten ekonomik olarak zor günler geçiren ülkemizde sağlık sistemine olan güveni zedelemektedir. Entegre sağlık sisteminde sürekli tasarruf adı altında çalışanlara fazla mesai yaptırılmakta, bu da sistemi daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Bir aile hekimi hem gündüz beş gün çalışmakta hem de geceleri nöbet tutmaktadır. Bu sistemi kurgulayanlar, ne yazık ki derslerine iyi çalışmamışlardır. Yetkililer, aile hekimliği ve hastaneler arasında büyük bir kaos yaşanmaması için bu sistemi yeniden gözden geçirmelidir.

Aile hekimlerimizin, yanlış yönetmeliklerin dört-beş maddesiyle ilgili hukuki süreci başlattığımızı ve mücadelemizin süreceğini buradan duyuruyoruz. Ayrıca sendika olarak, bu konuda ciddi yaptırımları olan kararlar alacağımızı da kamuoyuyla paylaşıyoruz. Vatandaşlarımızın mağduriyetini artırmamak adına boykot kararını hemen uygulamıyoruz. Öncelikle müzakere ve diyalog yolunu tercih ettik. Cumhurbaşkanlığı kabinesi, dört bakan ve 44 milletvekili ile birebir görüşmeler yaparak bu sistemdeki yanlışları dile getirdik. Özellikle Eskişehir milletvekilleriyle de bu konuda yoğun görüşmeler gerçekleştirdik.

Sağlık-Sen ailesi olarak, Eskişehir’in en büyük sivil toplum kuruluşu olmanın sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Şehir genelinde yaklaşık 5.000 üyemiz bulunmaktadır. Üyelerimizin ekonomik olarak daha rahat etmesi için çeşitli projeler yürütüyoruz. Vadişehir’de büyük bir konut projesi başlattık ve şu ana kadar 95 üyemiz bu projeden faydalandı. Ayrıca, Tepebaşı bölgesindeki sağlık çalışanlarımız için Uluönder Mahallesi’nde 100 öğrenci kapasiteli bir kreşi hizmete açtık. Şu anda 44 öğrencimiz aktif olarak bu hizmetten faydalanıyor.

Sağlık çalışanlarımızın ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını korumak için yaptığımız çalışmalarla Türkiye’nin en başarılı sendikası olduğumuza inanıyoruz.”

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi