Genç Sağlık Sen Eskişehir İl Başkanı Tunahan Çelik şu ifadeleri kullandı;
“Bugün gündemimde üç ana madde bulunuyor. Sosyal Hizmetler Bakanlığı, aile hekimliği yönetmeliği ve ilimizde haber konusu yapılan “yenidoğan çetesi” meselesi.
Öncelikle, sosyal hizmetlerle ilgili konulara değinmek istiyorum. Biz, Genç Sağlık-Sen olarak diğer sendikalardan farklı bir şekilde sosyal hizmetlere ayrı bir önem veriyoruz. Diğer sendikaların bu konuyu geri plana attığını görüyoruz. Ancak sosyal hizmetlerde birçok sorun ve sıkıntı mevcut.
Birkaç önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum. İlki sosyal hizmet çalışanlarının beceri ücretleri, şu anda günlük bir tutarın asgari ücretin bile altında kalması nedeniyle ciddi bir sorun teşkil ediyor.
İkincisi Görevde Yükselme Sınavları. Bazı branşlarda görevde yükselme imkânı varken, bazı branşlarda bu mümkün değil.
Üçüncüsü Kadroya Geçiş Sorunları. İstihdam sürecinde yaşlı bakım teknikeri gibi sağlık alanından alımlar yapılırken, kadroya geçişlerde hizmet alanı baz alınıyor. Bu durum, çalışanlar arasında adaletsizliklere yol açıyor.
Bu sorunların çözümü için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sosyal hizmetlere verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak, il başkan yardımcımızı sosyal hizmetler alanından seçtik. Bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Son yayımlanan yönetmelik, aile hekimleri ve bu alanda çalışan sağlık çalışanlarını oldukça zor durumda bırakmıştır. Bu durum, çalışanlarımızı iş bırakma eylemine kadar götürmüştür. İl Genç Sağlık Sendikası olarak öncelikle diyalog yoluyla çözüm aramayı tercih ettik. Yetkililerle görüşerek çözüm önerileri sunduk. Ancak bu süreçte, hak arayışında bulunan çalışanlarımızın yanındayız. İş bırakma eylemlerini ve hukuki süreçleri genel merkezimiz üzerinden desteklemekteyiz.
Yönetmelikte, doktorların hangi ilaçları yazabileceği veya yazamayacağı gibi sınırlamalar getirilmesi kabul edilemez. Bu durum, hem sağlık çalışanlarının hareket alanını kısıtlıyor hem de vatandaşlar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Çalışanlarımızın bu mücadelede yalnız olmadığını vurguluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir sendika tarafından Eskişehir’de “yenidoğan çetesi” olduğu yönünde bir haber yaptırıldığına şahit olduk. Biz, Osmangazi Üniversitesi’nde görev yapan sağlık çalışanlarını ve üyelerimizi yakından tanıyoruz. Bu arkadaşlarımızın yenidoğan bölümlerinde gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle çalıştıklarını biliyoruz. Onlar, bebeklere ve çocuklara kendi evlatları gibi yaklaşarak sağlıklarına kavuşmaları için büyük çaba gösteriyorlar.
Bu tür iddialar, yalnızca çalışanları karalamak ve vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarına olan güvenini sarsmaktan başka bir işe yaramaz. Osmangazi Üniversitesi yalnızca ilimizde değil, çevre illerden de hasta kabul eden, büyük bir hizmet kapasitesine sahip bir hastanedir. Elbette hastanenin çözülmesi gereken sorunları vardır, ancak bu tür suçlamalar çözümün bir parçası değildir. Eksik personel, çalışma koşulları ve benzeri sorunlar üzerinde durmamız gerekirken, bu tür iddiaları kabul etmiyoruz.
Genç Sağlık-Sen olarak, hastane idaresinin her zaman yanında olduk ve bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Çalışanlarımızın haklarını korumak adına elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz.
5-7 Kasım tarihleri arasında yapılan iş bırakma eylemi ile ilgili bazı iddialar gündeme geldi. Sağlık çalışanlarının aranarak eyleme katılmamaları konusunda uyarıldıkları iddiaları var. Bu tür durumlarla yalnızca bu eylemde değil, geçmişte de karşılaştık. Üyelerimizden sık sık şu sorular geliyor: “İş bırakacağım, ceza alır mıyım? Hukuki yaptırımlarla karşılaşır mıyım?” Biz açıkça şunu söylüyoruz: İş bırakma eylemleri, sendikal haklar çerçevesinde kanunen serbesttir. Çalışanlarımız gönül rahatlığıyla, devletimize ve milletimize zarar vermeden, hukuki çerçevede eylemlerini yapabilirler. Hiçbir idareci ya da üst düzey yönetici bu konuda bir yaptırım uygulayamaz. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, sendikamızdan destek alabilirsiniz.
Aralık ayında yapılacak iş bırakma eylemini de sonuna kadar destekliyoruz. Ancak yönetmelikte gerekli düzenlemeler yapılır, çalışanların haklarını koruyan bir sistem oluşturulursa, iş bırakma eylemine gerek kalmaz. Bizim tek talebimiz, çalışma koşullarımızın ve iş güvencemizin korunmasıdır. Vatandaşlarımızın sağlık hizmeti almaya devam etmesini isteriz, ancak haklarımızı korumak için bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız.“