Odunpazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Ali Haydar Çelik şu ifadeleri kullandı;
“Bilindiği üzere bu yıl defalarca dile getirdik: 6 mahallemizde ilkokul bulunmuyor. Buna rağmen AKP Grubu bu konuda sessizliğini korumaya devam ediyor. Bu mahallelerde ilkokul olmadığını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bu durumun hiçbir bahanesi yok. Çünkü bu 6 mahalle, şehrimizin kırsal ilçelerinin nüfusuna yakın bir nüfusa sahip. Ancak buradaki çocuklar, taşımalı eğitim sistemi nedeniyle ve bu mahallelerin yoksul bölgeler olması sebebiyle büyük sıkıntılar yaşıyor. Değişik okullarda okumak zorunda kalan çocuklar hem sosyal hem de eğitim koşulları açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya. Bu konunun yeniden dikkate alınmasını rica ediyoruz.
Ben de bu mahallede, daha önce var olan Turan İlkokulu’ndan mezun biriyim. Ancak bu okul şu anda gereksiz bir şekilde atıl durumda. Bu durumun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde, hepimizin bildiği gibi daha önce bölgede bulunan vergi daireleri de yıkıldı. Ancak bu alanlar belediyelere verilmedi ve şu anda atıl halde duruyor. Daha önce bu alanların mezbelelik halde olduğunu ifade etmiştim; tekrarlamayacağım. Özellikle Battalgazi Vergi Dairesi’nin olduğu bina, şu anda kaymakamlığın otoparkı olarak kullanılıyor. Oradan her geçtiğimde birkaç sivil plakalı araç görüyorum. Bu, Eskişehir’e hizmet etmemek demektir. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Kepez Bey’e sesleniyorum: Bu alanları belediyelere vermeyip en güzel yerleri atıl halde bırakmak kabul edilebilir bir durum değildir.
Asgari ücretle ilgili görüşmeler başladı. Ancak bir noktayı açıkça ifade etmek istiyorum: Enflasyon, ücretler yükseldiği için değil, halkın alım gücü düştüğü için yükselir. İnsanların alım gücünü artırmak, enflasyonu düşürmek için bir zorunluluktur. Biz, asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini savunuyoruz.
Ekonomiden Sorumlu Bakan Mehmet Şimşek’in, İngiltere verilerini dikkate alarak konuşmalar yaptığını görüyoruz. Ancak burada halkın gerçeklerine odaklanılması gerekiyor. Asgari ücretin yükseltilmesiyle enflasyonun artacağı yönündeki söylemler, halkın aklıyla dalga geçmekten başka bir şey değildir. Yapısal anlamda ekonomiyi yönetmediğiniz için ülke, emperyal şirketlerin kazançlarını dışarıya taşıdığı bir pazar haline gelmiştir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik had safhadadır. Geçen yıl asgari ücretle beş çeyrek altın alınabiliyorken, bugün ancak üç buçuk çeyrek alınabiliyor. Bu ülkenin sahip olduğu tüm kaynaklara rağmen halkı sefalet ve açlıkla karşı karşıya bırakmak kabul edilemez. Biz, emekçilerin insanca yaşayabileceği bir düzen için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Asgari ücret en az 30 bin TL olmalıdır.”