Oben Oğultarhan, Türkiye’de gökyüzü ile tanışan pek çok genç için ilham kaynağıydı. Hem paraşütçü hem de pilot olarak yıllarını havacılığa veren Oğultarhan, sabah saatlerinde Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Ocak ayında Slovakya’ya uçak teslim etmek için gitmişti. Burada yanında bulunan Pilot Hatice Nur Gündoğdu ile birlikte trafik kazası geçirdi. Kazadan sonra durumu ağırlaşan Oben Oğultarhan, yoğun bakıma alındı. Ardından ambulans uçakla İstanbul’a getirildi. Son olarak tedavisi Ankara Fizik Tedavi Hastanesi’nde devam etti. Üç ay boyunca sağlık mücadelesi veren Oğultarhan, iki gün önce komaya girdi ve ne yazık ki bugün aramızdan ayrıldı.
Oben Oğultarhan’ın cenazesi 11 Nisan Cuma günü Eskişehir’de, ikindi namazının ardından defnedilecek. Eskişehir doğumlu olan Oğultarhan’ın havacılık hikâyesi, Türk Hava Kurumu’nun İnönü Eğitim Tesisleri’nde başladı. Önce paraşütle, sonra da ABD’de aldığı eğitimle pilotlukla tanıştı. Ticari Pilot Lisansı'nı aldıktan sonra dünyanın pek çok yerinde uçarak deneyim kazandı.
Türkiye’ye döndükten sonra, büyük havayollarında değil, küçük pervaneli uçaklarda uçmayı tercih etti. Çünkü onun için uçmak sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir tutkuydu. Kendi deyimiyle “hayat pervaneydi.”
Yalnızca pilotluk yapmadı, aynı zamanda öğretmenlik de yaptı. Yüzlerce pilot yetiştirdi. Öğrencilerini sadece uçuş konusunda değil, hayatın her alanında geliştirmeye çalıştı. Bursa Yunuseli Havaalanı’nın yeniden aktif kullanılması için çok uğraştı. Yeni uçuş okulları kurdu, onlarca uçağı Türkiye’ye getirerek gençlerin uçuş eğitimine katkıda bulundu.
Son yıllarda Türk Sivil Havacılığını Geliştirme Vakfı’nın başkanlığını yürütüyordu. Bu vakıf, uçmayı hayal eden ancak imkânı olmayan gençlerin eğitim almasını sağlamak için çalışıyordu. Hayatı boyunca üretmeye, bilgiyi paylaşmaya ve gençleri gökyüzü ile buluşturmaya çabalayan Oben Oğultarhan, şimdi gökyüzüne sonsuz bir yolculuğa çıktı. Türkiye, çok kıymetli bir havacısını kaybetti.