Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle kadın muhabirlere biber gazı hediye etti.

Düzenlenen basın açıklamasında Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı İl Başkan Yardımcısı Ummuhan Aka bir basın açıklaması okudu.

Ummuhan Aka şu ifadeleri seslendirdi;

"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Değerli Basın Mensupları, Bugün burada, toplumu derinden yaralayan ve insanlık vicdanında onarılması güç izler bırakan bir sorun üzerine konuşmak için bir aradayız:

Kadına yönelik şiddet. Kadına yönelik şiddet, sadece bireylerin değil, milletlerin onurunu zedeleyen bir insanlık suçudur. Türk milletinin tarihine baktığımızda, kadınlarımızın toplumun mihenk taşı olduğunu, aileden devlete her alanda saygın bir konuma sahip olduklarını görürüz. Ne yazık ki günümüzde, kadınlarımızın hak ettikleri itibarı gölgede bırakmaya çalışan karanlık zihniyetlerle mücadele etmek zorundayız.

Türk tarihine baktığımızda, kadının milletimizin yükselişindeki rolü tartışılmazdır. Türk milliyetçiliğinin ilham kaynağı olan kahraman kadınlar, bugün mücadelemizde yol gösterici olmaya devam etmektedir. Kağanın yanında devlet işlerine yön veren Tomris Hatun, esareti kabul etmeyerek bağımsızlık ateşini yakan Nene Hatun, milli mücadelede cepheye mermi taşıyan Şerife Bacı ve Halide Edip Adıvar gibi isimler, kadınlarımızın ne kadar güçlü ve mücadeleci olduklarını göstermektedir. Bu kahramanlar, Türk milletinin kadına verdiği değerin tarih boyunca en somut örnekleridir.

Kadına yönelik şiddet, asla bireysel bir sorun olarak değerlendirilemez; bu sorun, toplumsal yapının adalet ve huzur duygusunu tehdit eden bir mesele haline gelmiştir. Türk milliyetçileri olarak bizler, aile kurumunun ve toplumsal huzurun temelinde kadınlarımızın olduğuna inanıyoruz. Kadınlarımız güçlü olduğu sürece, milletimiz de güçlüdür.

Bu bağlamda, şu hususları bir kez daha vurgulamak isteriz:

1. Kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans: Şiddet eylemlerine karışanlar, hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Yasaların uygulanmasında caydırıcılık esas alınmalı, kadınlarımızın hak ve özgürlüklerini koruyacak adalet mekanizmaları güçlendirilmelidir.

2. Toplumsal farkındalık oluşturulmalıdır: Eğitim kurumlarından medyaya, her alanda kadına yönelik şiddeti önlemek adına bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Şiddeti doğuran zihniyetle mücadele etmek, kalıcı çözümün anahtarıdır.

3. Kadınların ekonomik ve sosyal hayattaki rolü güçlendirilmelidir: Kadınlarımızın iş hayatında, siyasette ve toplumsal karar alma mekanizmalarında daha etkin bir şekilde yer alması, onların özgüvenini ve bağımsızlığını artıracaktır. Ekonomik bağımsızlık, şiddete karşı en önemli korunma kalkanıdır.

4. Milli ve manevi değerler ışığında çözüm arayışı: Türk milletinin kültürel kodlarında, kadına saygı ve değer vermek esastır. Tomris Hatun’un devlet adamlığı, Halide Edip’in kalemi, Nene Hatun’un cesareti bize yol göstermektedir. Bu anlayışı yeniden inşa ederek kadına yönelik şiddeti yalnızca bir birey meselesi değil, milletçe verilen bir mücadele olarak görmek zorundayız.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle, bu insanlık suçuna maruz kalan tüm kadınlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha beyan ediyoruz. Türk milletinin her bir ferdi için adaletin ve vicdanın sesi olmaya devam edeceğiz.

Kadınlarımız yalnız değildir. Şiddetle, adaletsizlikle ve haksızlıkla mücadelemiz kararlılıkla sürecektir."