Odunpazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Uğur Yıldız şu ifadeleri kullandı;

“Yerel seçimlerin üzerinden 8 ay gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, şehrimizi yönetenlere ve seçmen tercihlerine yapılan eleştiriler son günlerde mesnetsiz ve dedikoducu bir şekilde dile getirilmeye başlanmıştır. Daha önceki yıllarda da halkta karşılık bulmamış, kavgacı, yapılan hizmetleri küçümseyen ve inkâr edici söylemlere halkımız, seçim zamanında tercihini yaparak cevap vermiş olsa da bu konuda gerekli açıklamaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Eskişehir, çağdaş ve modern bir sanat şehri kimliği kazanmış, herkesin beğenisini toplamış ve Avrupa şehri olarak adlandırılmıştır. Bu durumdan gurur duyan halkımıza “heykel ve ikram şehri” demenin ve seçtiği başkanları eleştirmenin hiçbir şey kazandırmadığı, aksine sürekli kaybettirdiği ortadadır. Bu tür söylemler, hemşehrilerimizi rahatsız etmekte ve incitmektedir.

Ayrıca, belediyecilik konusunda Eskişehir üzerinde bir fikrimiz olmadığı yönündeki eleştirilere cevap vermek istiyorum. Nasıl bir ikram belediyeciliği yapıldığını, yerel seçimlerden sonra devraldığımız belediyelerde ortaya çıkan tonlarca baklava faturalarından, dağıtılan yüz binlerce kupa ve fincandan, milyonlarca lira ödenerek alınan kuru yemişlerden anladık. Bu vesileyle gördük ki ikram konusunda kimsenin elinize su dökemeyeceği ve bu alanda kimseyle yarışamayacağınız ortadadır.
Belediyemize, tarihi bölgeyle ilgili yapılan haksız eleştiriler de vardır. Tarihi bölgede yapılanlar ortadadır. Tatillerde şehrimize gelerek müze ziyaretleri yapan misafirlerin ilgisinden ve şehrimizde konaklama yapan turistlerin sayısındaki artıştan, bölge esnafının memnuniyetinden bunu anlamaktayız. Belediyemizin yaptığı yatırımların, bölgeye sağladığı katkıların ve doğru adımlar olduğunun kanıtı, Odunpazarı’nda yapılan eserlerdir. Bu eserleri burada tek tek anlatmayacağım. Ancak seçim döneminde, Sayın Başkanımızın önderliğinde buna benzer eleştirilere karşı bir klip yayınlamıştık. Gezip görmeyenlere, yapılan hizmetleri ve eserleri merak edenlere bu klibi izlemelerini tavsiye ederim.

Kurşunlu Külliyesi için başkanımızın verdiği mücadele hâlâ hafızalardayken, Eti Göç Müzesi'nin TÜGVA’ya devri dışında bölgede sahip çıkmadığımız bir eser yoktur. Yerel yönetimlerde görev yaparken, ilk önceliğimiz şehrimiz ve Odunpazarı olmuştur. Ancak şehrimizin çözüm bekleyen kronik hale gelmiş sorunları vardır. Bu sorunları her yerde dile getirmek ve çözülmesi için gereken adımları atmak şarttır.

Sanayicilerimizin, mallarını taşımak için yetersiz kalan demiryolu ve çevre yollarının yapımıyla ilgili sorunları vardır. Her seçim döneminde söz verilmesine rağmen, bu sorunlar bir türlü çözülememiştir. Eskişehir, bir havacılık merkezi olma potansiyeline sahipken, hâlâ büyük bir havaalanı sorunuyla karşı karşıyadır. Teknik üniversiteler ve sanayi odasının raporlarına göre, Eskişehir Havaalanı’nda kullanılan yolcu sayısı yalnızca 2020 yılı ekim ayında 100 bin, son 15 yılda ise 1.1 milyon kişiyi aşmıştır. Bu rakamlar doğru yatırımlarla şehrimizin havacılık merkezi olabileceğini kanıtlamaktadır.

Ayrıca, yıllardır yapılmayan ve meydana gelen kazalarda çok sayıda can kaybına sebep olan Seyitgazi, Alpu ve Sarıcakaya gibi ilçe yollarının durumu da önemli bir sorundur. Tarım için elverişli ve verimli topraklarımız varken, şehrimizin en verimli arazilerinde madencilik ve termik santral yapılmak istenmektedir. Bu konularla ilgili sorunlarımız ve mücadelemiz devam etmektedir.

Eğer bulunduğunuz yerde, “Sokaklar pis, ortalık geçilmiyor, belediyeler ne yapıyor?” gibi cümleler duyuyorsanız, ya durduğunuz yer ya da size anlatılanlar yanlıştır. Sokağa çıkmadığınız, esnafa veya çiftçiye dokunmadığınız, sivil toplum örgütlerini, dernekleri ve köylüleri ziyaret etmediğiniz, kahvehanelerde emeklileri dinlemediğiniz ortadadır.

Son yıllarda yaşanan ağır ekonomik, sosyal ve siyasal krizler ortadayken, yerel siyaset ile genel siyaset arasında ayrım yapmanın bir belediye başkanı için mümkün olmadığını düşünüyorum. Halktan kopulduğu, sorunların görmezden gelindiği ve çözüm yollarının bulunmadığı açıktır.

Son olarak, seçim sürecinde hükümet kabinesinde yer alan ama mayıs ayında yapılan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplumla bağ kuramayan bazı bakanların, şehrimize gelerek “Eskişehir’i Konya yapalım, Kayseri gibi olsun” şeklindeki söylemleri, gerçek sorunlara çözüm üretmekten uzaktır. Ancak aynı eleştiriler, halkın seçtiği bir belediye başkanına ve meclis üyelerine yapıldığında rahatsız olunması, çifte standardın göstergesidir. Anlatılanları anlamaya ve yok saymamaya çalışınız. Bu tavır, tüm vatandaşların yararına olacaktır.”