Deva Partisi Eskişehir İl Başkanı Resul Ertürk şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehir Seyitgazi yolunda dün gece meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemizin kalbi Eskişehir'de, Seyitgazi ilçesine bağlı yolda yaşanan trajik kazalar, artık görmezden gelinemeyecek bir boyuta ulaşmıştır. Bu yol, yıllardır ihmal edilmiş, gereken yatırım ve bakım çalışmaları yapılmamıştır. Ölüm yolunun almış olduğu canların hesabını kim verecek?
Bizler, Deva Partisi Eskişehir İl Başkanlığı olarak bu durumu şiddetle kınıyoruz ve yetkililere, özellikle de iktidara, acil adım atmaları çağrısında bulunuyoruz. Seçim dönemlerinde verilen sözler, maalesef ki seçim sonrasında unutulmuş, insan hayatı hiçe sayılmıştır. İnsan hayatı seçim malzemesi olmamalıdır. Oy hesabı ile Eskişehir cezalandırılmamalıdır.
Eskişehir-Seyitgazi-Afyonkarahisar yolu, bölge halkının güvenli ulaşım hakkını sağlamak adına acilen genişletilmeli ve modern standartlara uygun hale getirilmelidir. Yolun güvenliği için gereken işaretleme ve aydınlatma çalışmaları derhal yapılmalıdır. Her gün kullanılan bu güzergahın, halkımızın hayatını riske atan bir tehlike merkezine dönüşmesine izin veremeyiz.
Bu taleplerin yerine getirilmesi, sadece bir siyasi sorumluluk değil, aynı zamanda insani bir görevdir. Biz, Deva Partisi Eskişehir İl Başkanlığı olarak, halkımızın güvenliği için gereken her türlü mücadeleyi vermeye hazırız ve bu konunun takipçisi olacağız. İktidarı, muhalefeti ve sivil toplum örgütleriyle hep birlikte daha güvenli bir Eskişehir, daha güvenli bir Türkiye için çalışmalıyız.
Deva Partisi Eskişehir İl Başkanlığı olarak şehrimizde yapılmak istenen altın madeni çalışmaları konusunda kaygılıyız. Eskişehir'in doğal ve kültürel zenginliklerini koruma altına almak adına, Sakarya Vadisi’ndeki Alpagut-Atalan ile Sarıcakaya’da yapılmak istenen altın madeni projelerine karşı ciddi endişeler taşıyoruz.
-Altın madenciliği süreçlerinde kullanılan siyanür ve diğer tehlikeli kimyasallar, yer altı ve yüzey sularını kalıcı olarak kirletebilir. Bu durum, sadece bölgenin ekosistemini değil, aynı zamanda Eskişehir'in su kaynaklarını da tehdit etmektedir.
- Maden çalışmaları sonucunda, binlerce ağacın kesilmesi ve doğal yaşam alanlarının yok olması kaçınılmazdır. Bu, yaban hayatı için geri dönüşü olmayan bir kayıp anlamına gelir.
- Bölge halkının geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık, maden çalışmalarından olumsuz etkilenecektir. Bölge halkı madenlerin çıkarılması sebebiyle ciddi riskler altına girerken elde edilen kıymetli maden sebebiyle maalesef bir gelir de elde etmemektedir. Topraklarımızda çıkan kıymetli madenler bölge halkına dahi refah sağlamayacaksa koca koca şirketlerin sağlığımızı tehdit etmesine neden rıza gösterelim?
- Sağlık açısından, siyanür ve ağır metaller insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir; kanser, solunum hastalıkları ve diğer ciddi sağlık problemleri riskini artırabilir. Yakın tarihimizde Sivrihisar, Kaymaz’da yapılan altın madeni çalışmaları sonucunda orada yaşayan halkla konuştuğumuzda sağlık sorunlarının arttığını, kanser vakalarının arttığını dile getiriyorlar.
Bu nedenlerle, Eskişehir'in doğal, kültürel ve sosyal değerleri ile halkımızın sağlığını korumak adına, planlanan altın madeni projelerinin yeniden değerlendirilmesini ve daha sürdürülebilir, çevreye duyarlı alternatifler aranmasını talep ediyoruz. Doğa, sağlık ve geleceğimiz için bu adımların atılması hayati önem taşımaktadır."