Odunpazarı Belediyesi CHP meclis üyesi Mert Eke şu ifadeleri kullandı;

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden bir yıldan daha fazla bir zaman geçti. AKP'nin seçimlerden önceki en önemli vaadi kuşkusuz başta enflasyon olmak üzere ekonomik sorunları çözmek ve hayat pahalılığını gidermekti. Bu vaatler kapsamında ekonomi yönetimi değiştirildi ve Mehmet Şimşek adeta bir kurtarıcı edasıyla, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan daha yetkili olması beklenen bir ekonomist olarak göreve getirildi. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız ki her şeyde olduğu gibi güçlü bir ekonominin yolu da güçlü bir yargıdan geçmektedir. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargının olmadığı bir ülkede değil Mehmet Şimşek, mezarından kalkıp Adam Smith de gelse ekonomiyi düzeltemez. Nitekim Mehmet Şimşek de hiçbir şeyi düzeltemediği gibi enflasyonu yani alım gücü ve hayat pahalılığını daha kötü bir noktaya getirmiştir.

Geçtiğimiz çarşamba günü TÜİK tarafından yüzde 71 olarak açıklanan enflasyonun gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz. Çünkü geçen seneye kıyasla iğneden ipliğe her şeyin fiyatının en az ikiye katlandığı bir ortamda enflasyonun yüzde 100'ün üzerinde olduğunun rahatlıkla görebiliriz. Nitekim bağımsız araştırma gruplarının yılın ilk altı ayına dair açıkladıkları enflasyon da yüzde 41 olarak açıklanmıştır. Her fırsatta sıkı para politikası uyguladıklarını ifade edenlerin aslında hiçbir şey yapmadığını ve vatandaşı vergi yağmuruna tutmaktan başka bir politika uygulamadığı da ortadadır.

Basit bir örnek ile ifade edecek olursak, 2023 yıl sonu emisyon hacmi, yani tedavüldeki para miktarı 450 milyar TL iken günümüz itibarıyla 600 milyar TL'yi aşmıştır. Yani sadece yıl başından bu yana günü kurtarmak adına 150 milyar lira para basılmış ve ciddi bir enflasyona sebep olunmuştur. Üretimin artmadığı bir ülkede bu derece para basılarak enflasyon nasıl düşürülecektir, bunun adı sıkı para politikası mıdır, sizlerin takdirine bırakıyorum.

Maaş zamlarının enflasyon artışını körüklediği açık bir gerçek. Ancak enflasyonun gerçek anlamda yansımasından bile geçmediği bir ortamda asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı emekli maaşlarının ise açlık sınırının yanından bile geçmediği de bir gerçek. Her şey için enflasyonun sadece adı var. Bu nedenle yıl sonuna kadar artacak enflasyonu dikkate alarak biraz esnetilmeli ve asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkarılmalı, emekli maaşlarına da ciddi bir iyileştirme yapılmalıdır. Aksi halde Türkiye'nin yarısından fazlası yoksulluğun pençesinde ezilecek ve hiçbir şekilde geçinemeyecek noktaya gelecektir.”

Editör: Akif Yer