Eskişehir'de konuşan Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Meral Güler şu açıklamaları yaptı;
11 Ekim günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kız çocuklarının haklarına ve dünya genelinde karşılaştıkları zorluklara yönelik farkındalık oluşturmak üzere “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayanan sorunların, kız çocuklarının temel haklarına erişimlerini, artan yoğunlukta ve ciddi biçimde kısıtlamaya devam etmesi nedeniyle; Derneğimizin 2024-2025 Faaliyet Dönemi Açılışı ve Şubelerarası Toplantısını gerçekleştirmek üzere bir araya geldiğimiz Anadolu’nun incisi, köklü medeniyetler diyarı Eskişehir'de kız çocuklarının hakları ve sorunları hakkında farkındalık yaratmak ve konuyu bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.
Türkiye’nin ilerici, önder üniversite mezunu kadınları tarafından kurulan Derneğimizin 75. Yılını kutladığımız bu özel yılda “Kızlar Okusun Hayata Dokunsun” diyerek eğitime destek faaliyetlerimizi ülkemizin dört bir yanına yayarak ve kız çocuklarımızın daha da güçlenmesi için işbirliği halinde olmayı, aynı zamanda tüm toplumun kalkınmasının ve doğrudan birey refahı için olduğuna dikkat çekmek istiyoruz.
Eğitime erişim, eğitimin kalitesi ve devamlılığı, kız çocuklarının hayata katılımları ve toplumsal rol üstlenmelerini sağlamada hayati öneme sahiptir. Kız çocuklarının eğitimine destek olmanın sadece bireylerin değil, tüm toplumun yararına bir yatırım olduğunu unutmadan, devlet, sivil toplum kuruluşları, aileler ve eğitimciler olarak, tüm paydaşları ve toplum kesimlerini, bir araya gelerek bu mücadelede aktif rol almaya davet ediyoruz.
Eğitim, kız çocuklarına hayal ettikleri bir geleceği inşa etme imkanı sunarken, ne yazık ki günümüzde hala birçok kız çocuğunun, ayrımcılık, ekonomik zorluklar, sosyal ve toplumsal baskılar ve en çok da din eksenli yönlendirmeler nedeniyle eğitim hakkından mahrum kaldığını, yaşam hakkının dahi tehdit altında olduğunu üzülerek takip ediyoruz.
Yaşamımıza hakim olan karanlık ve gerici zihniyet kız çocuklarımızı da etkisi altına almış ve okulda olması gereken kız çocuklarımızın gelinlikle mezara gönderilmesi, tarikat yurtlarında yanarak can vermesi, çocuk evlilikleri adı altında şiddete ve cinsel istismara maruz kalması, tecavüze uğraması, pek çok alanda emek sömürüsüne maruz kalması, üstü kapatılmaya çalışılan sıradan adli vaka olmaktan ileri gitmemiştir.
Dünya ölçeğinde de; kız çocukları savaş nedeniyle öldürülmekte, tecavüz edilmekte, köle olarak satılmakta, cinsiyet ayrımcılığına uğramakta, ücretsiz tarım işçiliğinden, mevsimlik işçiliğe, ev içi çalıştırılmaya kadar pek çok alanda emek sömürüsüne maruz kalmakta, çocuk işçi olarak çalıştırılmakta, eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır.
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü bayram mutluluğuyla kutlayacağımız günlerin kararlılığıyla, kız çocuklarının eğitim, spor, sanat ve bilim alanlarında kendilerini geliştirerek yarının güçlü ve etkili kadınları olmalarının önünde duran kalıplaşmış sosyal normların ve önyargıların değişmesi için çabamızı sürdürmeye devam edecek ve kız çocuklarının potansiyelini ortaya çıkarabilmeleri için gereken desteği sağlamayı sürdüreceğiz.
Kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlanıncaya kadar, çocuk yaşta evlilikler sona erinceye kadar, her türlü ayrımcılığın karşı kız çocuklarına yönelik hukuki ihlaller durduruluncaya ve çocuklarımızın eğitimden mahrum kalmasına neden olan, kendi kararlarını verebilen, sadece eğitimle değil her alanda ayakları üzerinde durabilen bireyler olabilmelerinin önündeki engeller ortadan kalkıncaya kadar, kız çocukları ve kadına yönelik her türlü ayrımcılığı durdurma çabamız kesintisiz sürecektir. Unutmayalım ki, bir kız çocuğu değişir, toplum değişir, dünya değişir.
Kararları, icraatları ve ısrarlı uygulamaları ile kız çocuklarımızın eğitimi konusunda iyi bir sınav vermeyen Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine Ulu Önderimizin çocuklar için söylediği sözlerini hatırlatıyor ve diyoruz ki; Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.”
