Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde bulunan Yukarı Çağlan Mahallesi’nin muhtarı Musa Karataş şu ifadeleri kullandı:

“Yukarı Çağlan Mahallemizin adı mahalle olmasına rağmen, şehrimize çok yakın bir köydür. Sorunlarımız oldukça fazladır. Bize göre henüz bir mahalle olamadık. Bir mahallede ilk ihtiyaçlardan biri kanalizasyondur. Yollarımız berbat bir durumda; çoğu yerde parke taşı döşenmemiş ve birçok yerde tamirat gerekmektedir. Otobüs güzergâhımızın asfaltı çok bozuk. Köy mücavir alanının genişletilmesini istiyoruz.

Kendi yerine ev veya konteyner yapan köylülerimiz elektrik ve su alamıyor, abone olamıyorlar. Örneğin, kanalizasyonun olmadığı bir yerde su ücretine ek olarak ÇTV (çevre temizlik vergisi) ve atık su bedeli yansıtılıyor. Elektrik olan yerlerde ise sokak lambaları yok. Köylüler sabah erken saatlerde, karanlıkta bir yerden bir yere giderken zorlanıyor. Ayrıca başıboş köpekler köyümüzde çok fazla. Bu artışın sebebi, çöplük köpeklerinin köyümüze bırakılmasıdır. İnsanlar korkuyor, zarar görüyor. Tavuk, kaz, ördek gibi kümes hayvanları telef ediliyor, insanlara da zarar veriliyor.

Eski bir köy okulumuz var. Okulun kullanımı bize tahsis edilmiş durumda. Atıl halde olduğu için, burayı kendi imkânlarımızla taziye evine çevirmek istedik. Kapı, pencere, elektrik ve su tesisatlarını yaptırdık. Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyelerine gerek dilekçeyle gerekse bizzat ziyaret ederek çatı aktarılması ve badana boya yapılması için ricada bulunduk. Hatta Sayın Başkan Kazım Kurt’un yanına çıktık, kendisine ilettik. Sağ olsun, personelden birilerini doğrudan görevlendirdi. 'Muhtarım ne istiyorsa yapılsın' dedi. Ancak geçen yaz boşa geçti, bu yaz da geldi, hâlâ bekliyoruz.

Okulumuzun dış bahçesini yine kendi imkânlarımızla temizledik. Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğüne dilekçemizi verdik, bizzat giderek peyzaj çalışması talep ettik. Dilekçemize cevap geldi, yapılacağı bildirildi. Ancak yine yaz geçti, bu yaz da geldi, hâlâ bir sonuç yok.

Bir muhtarlık binamız var; kar ve yağmur içeri giriyor. Yapılacağı söylendi ama yine sonuç yok. Resmî bir kurumdan biri gelse, oturtacak ne masa ne sandalye var. Olanlar ise çok eski ve yıpranmış. Muhtar odasında masa ve sandalye dahi bulunmuyor. Muhtarlık çevresi için parke taşı döşenmesi talebinde bulunduk; dilekçe verdik, ziyaretler yaptık. Cevap geldi, yapılacak denildi ama yine yapılmadı.

En önemli sorunlardan biri cep telefonlarının çekmemesidir. Defalarca Türk Telekom’a gidildi, dilekçe verildi. Kaymakamlık toplantılarında dile getirildi. Sonuç alınamadı. En son geçen yaz ilave bir verici konuldu fakat bu vericiye enerji verilmedi. OEDAŞ’a bildirildi. Telekom ise dosya hazırlamadan enerji verilemeyeceğini söyledi. Hâlâ iki kurumdan da bir sonuç alınamadı.

Bir hasta olduğunda ambulansa nasıl ulaşılacak? Yangın çıktığında itfaiyeye nasıl haber verilecek? Geçen sene ulaşım sağlanamadığı için birçok yer yandı. İtfaiyeye geç ulaşıldı. Bu nedenle Orman Bölge Müdürlüğü’nden yangın tankeri talep ediyoruz.

Unutmadan belirtmek isterim ki, muhtarlık binasının önünde üç tane bayrak direği ve bayraklarımız olması gerekiyor ancak maalesef yok. Bir Atatürk büstümüz de bulunmuyor. Her gelen partili ya da yetkili 'Olur, hemen hallediyoruz' diyor fakat sonuç yok.

Camimizde kadrolu imamımız var ancak imamın kalabileceği bir yer yok. Geçmişten bu yana şehrin atıkları ve köyün çöpleri çevreye gelişigüzel atılmış. Büyük bir kepçe ve kamyon talep ettik. Dereye toplayıp üzerini kapatmak istiyoruz fakat yine sonuç alınamadı.Köyümüzü besleyen su hattı çok eski. Sürekli patlıyor. Değiştirilmesini istiyoruz. Mezarlık içindeki su hattımız da çok eski. Malzemeler elimizde mevcut. Geçen yazdan beri değişim sözü verildi ama henüz yapılmadı.”