Odunpazarı Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Kepez şu ifadeleri kullandı;
"Su faturalarıyla ilgili de bir konuyu dile getirmek istiyorum. Her ay farklı tarifeler, otomatik zamlar yapılıyor. Bu ay 3 ton suyu yüz liraya alıyorsun, bir sonraki ay 2 buçuk ton suya aynı parayı ödüyorsun. Asgari ücrete zam geldi, elektrik zamlandı ama bir yılda yüzde 43 zam oldu. Bu suyu sadece AK Partililer kullanmıyor, tüm Eskişehir halkı kullanıyor. Su fiyatlarında otomatik artışları durdurmak, halka güzel bir jest olur. Hatta sizi destekleyen gazeteci Fatih Altaylı bile bu konuda isyan etti, faturalardan başını alamıyoruz diyor. Görüşlerine her zaman katılmasam da bu konuda haklı buluyorum.
Yaşlılar Haftası ile ilgili olarak ben de tüm yaşlılarımızın bu anlamlı haftasını kutluyorum. Kişisel olarak, bazı insanların belli günlere ve haftalara sığdırılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu biraz Avrupa’nın dayatması gibi geliyor. Oysa bizim kültürümüzde her gün Anneler Günü, her gün Babalar Günü’dür. Bir hafta yaşlıları hatırlayıp, geri kalan 51 hafta onları unutmak gibi bir anlayış bizim kültürümüzde yok. Bizim inancımızda zaten anne, babaya ve yaşlılara saygı ve hürmet vardır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Allah, “Anne ve babanıza öf bile demeyin” buyuruyor. Bu ilahi bir emir ve bizler zaten bunlara inanmışız.
Bu bağlamda, yaşlılarımıza daha güzel hizmetlerin sunulması elbette önemli. Hükümet olarak yaşlılarla ilgili birçok çalışmamız var: yapılan yardımlar, bakım evleri, huzurevleri, ben merkezleri gibi hizmetler mevcut. Ancak bazı konularda yurtlar, kreşler ve dağılmış aile çocuklarına yönelik hizmetler yetersiz kalabilir. Bu hizmetlerin artırılması elbette talep edilebilir. Belediyemizin iş adamı Yüksel Bey ile birlikte yaptığı huzurevi için de teşekkür ediyoruz. Daha fazla hizmet yapılmasını da elbette bekliyoruz.
Türkiye’nin nereden nereye geldiğini hepimiz biliyoruz. Bir zamanlar anne ve babasının hastane parasını ödeyemediği için onları hastanede bırakmak zorunda kalan insanlardan, bugün anne babasına evde bakan bir Türkiye’ye geldik. Bunlar güzel şeyler. Eksiklikler yok mu? Elbette var, ama zamanla bu eksiklikler giderilecektir.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde görev yaptığım iki yıl boyunca, yuvalarda ve yurtlarda çalışan personele her zaman şunu söylerdim: “Bu çocuklar bizim çocuklarımız, hiçbirimizin kendi çocuğunun buraya düşmeyeceği garantisi yok. Yarın bir kaza geçirdiniz, öldünüz, çocuk ortada kaldı, buraya geldi. Ayrıldı, boşandı, sahipsiz kaldı, buraya geldi. Bu yüzden bu çocuklara kendi çocuğunuz gibi sahip çıkmanız lazım.” Aynı durum huzurevleri için de geçerli. Bu nedenle insanların bu konularda eğitilmesi gerekiyor."