Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Boran Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
“Her yeni güne bir saldırı dalgasıyla uyanıyoruz. Sendikacı, gazeteci tutuklamaları, grev yasakları, kolluk güçlerinin demokratik hak ve özgürlüklerinin kullanılmalarına, gösteri hakkına karşı uyguladıkları baskı ve zorbalıklar, zamlar, belediye başkanlarını görevden alma, kayyım atama süreçleri devamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına uzandı. İstanbul’da ulaşımın kısıtlandığı, 23 Mart’a kadar tüm eylemler yasaklandığı, fiili bir OHAL rejimi devreye sokuldu. Merkezini gençliğin oluşturduğu kitlesel eylemler yaşandı. Milyonların sokakta protesto gösterileri düzenlemesiyle ortaya çıkan halk muhalefeti, iktidarın baskı ve zor aygıtlarıyla durdurulmaya çalışıldı. En son bu sabah saatlerinde içinde boykot çağrılarını destekleyen ünlü sanatçıların da olduğu 16 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.
Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış bir belediye başkanı, iktidarın kendi ömrünü uzatma niyetiyle devletin tüm imkânları kullanılarak tutuklandı. Adeta milyonlarca yurttaşın iradesi tek bir imza, tek bir söz ile hiçe sayıldı. Milyonların iradesine açıkça darbe yapıldı.
Milyonlarca yurttaş olarak üzerimize çöken bu karanlığa karşı, sözümüzün hiçe sayıldığı bir ortamda sözümüzü söylemek için sokaklara döküldük. Birliğimiz, mücadelemiz ve dayanışmamız AKP iktidarının yıllarca kurmak için çabaladığı korku duvarını tek bir günde yıktı. Sonrasında yine yargı sopası ile susturulmak istenen gençler gözaltına alındı ve ardından 301 genç tutuklandı. Önce küçümsedikleri büyük itirazdan, şimdilerde suç üretme çabasına girdiler.
Ancak sokaklardan tekrar ediyoruz. Birliğimiz ile, mücadelemiz ve dayanışmamız ile korku duvarı yıkıldı. Arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, çocuklarımızı tek adam rejiminin eline bırakmayacağız. Önce 301 tutuklu arkadaşımız için, sonra da memleketin dört bir yanı için özgürlük mücadelemize sokaklarda devam edeceğiz.
Türlü baskı ve zulümle karşı karşıya bırakılan, umutları gelecekleri çalınan gençliğin mücadele ve direnme iradesi engellenemez. Bugün Eskişehir sokaklarında, tüm ülkede, üniversite kampüslerinde, amfilerde özgürlük ve adalet seslerini yükseltiyorlar.
Tarihin çarkı ilerlemeye devam ediyor. Gençlik bu ülkenin umududur, yarınıdır. Bu ülkenin geçmişinden Denizlerden aldığı tam bağımsız demokratik Türkiye özlemini söylemeye devam ediyor.
Cumhuriyetin yarattığı en büyük kazanım olan bilimsel üniversite mirası bu ülkede sık sık kesintiye uğradı. Fakat her zaman halk için bilim üretmek isteyen öğretim üyeleri mücadeleden vazgeçmediler. 1402’lerden Barış Akademisyenlerine, üniversitelere ve öğrencilerine sahip çıkan bilim insanları meşaleyi yükseltmeye devam ettiler.
Unutulmasın ki gözaltılarla ve tutuklamalarla gençlik susturulamaz. Gözaltına alınan ve tutuklanan gençler ve üniversite öğrencileri derhal serbest bırakılmalı, soruşturma, yasaklama ve benzeri uygulamalar derhal sonlandırılmalıdır. Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak kentimizde direnen üniversite öğrencilerimize sahip çıkıyoruz. Yaşanabilecek her türlü hukuki ve idari sorunlarına karşı her zaman desteğimizi sunacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Demokratik bir ülke, eşit ve özgür bir yaşam talebimiz için, emeğin hakkı için bütün Eskişehir halkını öğrencilerimizin yanında görmek istiyoruz.
Tutuklanan 301 gencin sıra arkadaşları olarak sesleniyoruz.
Tutuklanan 301 gencin anneleri – babaları olarak sesleniyoruz.
Tutuklanan 301 gencin kardeşleri olarak sesleniyoruz.
Arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi, çocuklarımızı derhal serbest bırakın.
Yargı sopasına teslim olmamak için.
Halka düşman bu düzenin saldırganlığına son vermek için.
Fabrikalarda, üniversitelerde, sokaklarda, meydanlarda sesimizi yükseltelim.
Saray rejiminin ömrünü uzatmaya çalıştığı her türlü hamleyi boşa düşürecek güç birleşik mücadelemizden geçiyor. Tek adama karşı milyonlarız biz. Bu rejime karşı kazanabilmek tam da bugün biriken direnme eğilimlerinin tüm alanlarda, kampüslerde, işyerlerinde, mahallelerde birleşik bir güç olarak örgütlenebilmesidir. Her yanı tel tel dökülen rejim, bugün boykotlarla hız kazanan direnişimiz ve irademizle bu ülkeyi karanlığa hapsedemeyecek. Üstümüze biçilen bu deli gömleğini yırtıp atacağız ve rejime teslim olmayacağız.
Tutuklanan arkadaşlarımızın yanındayız. Arkadaşlarımızın özgürlük ve adalet taleplerini dört duvara sığdıramayacaksınız. Onları özgürlüğüne kavuşturana kadar her daim dayanışma içinde olacağız.
Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz."