ESKİŞEHİR HABER

İnci Şentuna: "Çocuklarımızın derdi, hepimizin derdi olmalıdır"

CHP Meclis Üyesi İnci Şentuna, 8 yaşındaki Narin ve benzeri çocukların korunamaması konusunda duyarlılık çağrısı yaptı. Şentuna, ebeveyn olma yeterliliklerinin yasalarla belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi İnci Şentuna, yapılan meclis toplantısında şu ifadeleri kullandı:

“Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra bir dere yatağında vahşice öldürülmüş bir vaziyette, üzeri taşla dolu bir çuvalın içine, elinde elifbasıyla birlikte gömülen Narin çocuğumuzu konuşacağız. Narin, henüz 8 yaşında masum bir kız çocuğu. Günlerce tüm Türkiye tek yürek olmuş bir biçimde aradık onu. Umutla yaşamasını diledik. Kimler, neden öldürdü hâlâ öğrenememiş durumdayız. Şüphelilerin çelişkili ifadeleri nedeniyle konu hâlâ aydınlatılamadı. Duyarlı insanlar olarak içimiz yanmakta.

Konumuz Narin, ama Narin özelinde koruyamadığımız tüm çocuklarımız adına haykırmak istiyorum. Narin ve Narin gibi tüm masum çocukların derdi, hepimizin derdi olmalı. Diyarbakır’da Narin, Ağrı’da Leyla, Tekirdağ Malkara’da Sıla, Ankara Polatlı’da Eylül, Mersin’de Müslime, İzmir’de Eymen gibi binlerce çocuğumuzu koruyamadık. Birçoğunun gerçek faillerine ulaşamadık. Çocukların cesetleri var ama faillerini bulamadık. Daha yakın bir tarihte İzmir Bornova’da, psikolojik sorunları olan bir baba(!) 4 çocuğunu vahşice öldürdü. Boşanma aşamasında psikolojik sorunları olan bir adama neden dört çocuk teslim edildi, dahi diyemedik!

Narin’i katledenlerin bulunup, hukuk önünde hesap vermesi ve hak ettikleri cezaları almaları önemli. Yasalarımız düzenlenmeli. Ama asıl önemli olan, çocuklarımızı zarar görmeden koruyabilmek ve gerekli tedbirleri alabilmektir. Çocuk sahibi olabilmek için ebeveyn adaylarının belirli yeterliliklere sahip olmaları gereklidir. Bunlar yasalarımızla sabitlenmeli. Uyuşturucu müptelası da çocuk sahibi oluyor, fuhuş batağına batan da... Bu insanların çocukları ne yapar, ne haldedir takip edilmiyor. Sosyolojik ve psikolojik destek ağları devreye girmeli. Özellikle kırsal alanlar başta olmak üzere, sosyal hizmet uzmanları ve sağlık çalışanları görevlendirilmeli. Düzenli aralıklarla tüm evler tek tek taranmalı, çocuklar ve kadınlar dinlenmeli, sağlık kontrolünden geçirilmeli. Bakanlıklar arası koordinasyon ile risk altında bulunan çocuklar için önlemler alınmalıdır. Devletimizin bunu yapacak gücü vardır. Tüm sivil toplum kuruluşlarının ve duyarlı Türk halkının destek verip yardım edeceğinden adım kadar eminim.

Lütfen, bu konu siyaset üstü bir konudur. Ülkemizin tüm siyasi ve hukuki kurumlarına sesleniyorum: Çocukların güvende olması önemlidir. Narin gibi zarar gören ve istismara uğrayan, koruyamadığımız çocuklarımızın derdi, hepimizin derdi olmalıdır.

Çocuklar yarınımız, geleceğimizdir. Çocuklarını koruyamayan bir ülkenin geleceği yoktur!”