Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye gündemi maalesef takip etmekte zorlandığımız bir hal almış durumda, ancak çok önemli konulara da temas etmemiz gerekiyor. Bugün üzerinde durmamız gereken konuların başında, ordumuzun mezuniyet sürecinde, teğmenler tarafından edilen yeminin belli kesimler tarafından farklı algılar yaratılmak istenmesi ve akabinde bu genç subaylarımıza yönelik baskılar geliyor.

Türk subayı, Türk milletinin ve Türk devletinin dolayısıyla bu Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olmakla mükelleftir. Mustafa Kemal’in askerliği, millete hizmettir. Aksini iddia edenler, şer odaklarına ve düşmanlara hizmet etmektedir.

Son 20 yılda Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsı ve onun kurduğu laik Cumhuriyet, toplumda birleştirici olmaktan çıkarılıp ayrıştırıcı bir propaganda malzemesi haline getirilmek isteniyor. Din kavramı üzerinden Atatürk’e saldırılar düzenleniyor, onun kurduğu laik Cumhuriyet yapısı farklı biçimlerde lanse ediliyor. Ancak gerçek şu ki, Mustafa Kemal Atatürk dini değerleri bilen, İslam’ın bu ülke bünyesinde ilerlemesi için her türlü fedakarlığı yapmış bir liderdir.

Bunun en somut örneklerinden biri, Sultan Vahdettin döneminde Rumlara satılmak istenen İstanbul’daki Ağa Camii’ni Mustafa Kemal’in kurtarıp restore ettirmesidir. Bu camiyi yeniden ibadete açan Atatürk, üzerine şu ifadeyi yazdırmıştır: “Yurttaş, dünü unutma; bugünü iyi anla.” İşte bu tür örnekler, Mustafa Kemal’e yönelik dinsizlik ithamlarının tamamen asılsız olduğunu göstermektedir.

10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe, tüm Türkiye Atatürk’ü anarken, Eskişehir’de yaşanan bazı olaylar bizi üzmüştür. Bu olay Mustafa Kemal Atatürk’ü din düşmanı gibi göstermek isteyen yapıların bilinçli bir organizasyonudur. Eskişehir İl müftülüğü ile gerekli görüşmeleri yaptık ve konuyu kendilerine ilettik. Ayrıca adli mercilere suç duyurusunda bulunduk. Halkı ayrıştırmak, birliğimizi zedelemek düşmana hizmettir. Ne İslam'ın ne de Mustafa Kemal’in bu halkı birleştirmek dışında bir amacı olamaz.

Teğmenlerin "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" yeminini dile getirdiği için baskı görmesi, 15 Temmuz öncesinde FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yaptığı operasyonları hatırlatıyor. Bu baskılar, geçmişte olduğu gibi tersine dönecek. Türk milletine olan inancımız tamdır. Ancak bu inançla çalışmadan hiçbir şey değişmez.

Milli Eğitim Bakanı’nın, İttihat ve Terakki üzerinden yaptığı açıklamalar kara propagandadır. Tarihi çarpıtarak, İttihat ve Terakki öncesinde Osmanlı’nın huzur ve refah içinde olduğunu iddia etmek tarih bilmezliğin en büyük göstergesidir. Osmanlı, 1800’lerin başından itibaren Rum ve Yunan isyanlarıyla parçalanmış bir coğrafyaydı. İttihat ve Terakki’nin çalışmaları olmasa, milli unsurlar tamamen yok edilirdi.

Bugün Milli Eğitim Bakanlığı adı altında, Atatürk’ün çizdiği çağdaş eğitim modelinden uzaklaşılıyor. Eğitim müfredatında yapılan değişikliklerle çocuklarımızın yetişmesi gereken çağdaş ve milli çizgiden uzaklaştırıldığını görüyoruz. Bu durum sadece eğitim değil, aynı zamanda toplumumuzun milli değerlerinden koparılmasına yol açıyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin “Atatürk bugün yaşasaydı AK Parti’de olurdu” açıklaması gibi açıklamalarla maalesef, toplumun hassasiyetleri bazı kesimler tarafından sömürülmek isteniyor. Dün dini sömürenler, bugün Mustafa Kemal’in adını sömürmeye çalışıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı, bu milletin özüne dönmesi için daha yapacak çok işi olurdu.

Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu ve ekonomik bağımsızlık adına attığı adımları hatırlamak yeterlidir. Bugün iktidara geldiklerinde ilk işleri Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapatmak olanlar, Atatürk’ün vizyonunu anlayamazlar. Aynı şekilde, “Andımız”ı kaldıran, Türkiye Cumhuriyeti ibaresini tabelalardan silen, teröristleri sınır kapılarında davul zurnayla karşılayanlar, Atatürk’ün adını ağızlarına alamazlar.

Birlik ve beraberlik, geçmişte olduğu gibi milli ve manevi değerlerimizin bir arada yaşanmasıyla mümkün olur. Zafer Partisi olarak, atalarımızın Kuvayı Milliye ruhuyla yaptığı mücadeleyi aynı azimle sürdürüyoruz.”