TDB Merkez Denetleme Kurulu Raportörü ve Eskişehir Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Dişhekimi Esra Yamak şu ifadeleri kullandı:
“Türk Dişhekimleri Birliği, bizim çatı örgütümüzdür. Birliği oluşturan ise diş hekimi odalarımızdır. Eskişehir de bunlardan biridir. Türkiye’de 43 odamız var ve bu odaların kayıtlı üyelerine göre belirlenen delegeleri bulunuyor. Örneğin, Eskişehir’in 556 kayıtlı üyesi için 11 delege bulunmakta. Biz her 2 yılda bir merkez yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurullarını seçmek için Ankara’ya gidiyoruz. Barolar ve Eczacılar Birliği'nde olduğu gibi biz de delegelerimizin katılımıyla genel kurulu ve seçimi yapıyoruz.
Bu yıl Eskişehir Dişhekimleri Odası olarak ilk kez Merkez Yönetim Kurulu'nda görev alacağız. Çok teşekkür ederim, ben de seçildiğim için çok mutluyum. Ayrıca hâlâ Eskişehir Dişhekimleri Odası’nda genel sekreterlik görevime devam ediyorum ve çalışmalarım beni çok yormazsa bu dönemi bitirmek istiyorum.
Kamu hastanesinde çalışan diş hekimlerinin yaşadığı zorluklardan da bahsetmek isterim. Özellikle kısa sürelere sıkıştırılmış randevularla hasta kabul etmek zorunda kalmaları, hem hasta memnuniyetini hem de hekimlerin çalışma koşullarını olumsuz etkiliyor. Diş hekimleri, günde en az 18 MHRS hastası kabul ediyor; 30 hastaya bakmak durumunda bile kalıyorlar. 8 saatlik bir mesai süresinde bu çok yorucu. Diş hekimliğinde, 10 dakikalık bir işlem süresi yeterli değil. Hastalar ağız içi sorunlarıyla geliyor, derdini anlatamıyor, doktorla yeterli iletişimi kuramıyor. 10 dakika hemen bitiyor zaten. Bu durum, hekimlerimizin üzerindeki stresi artırıyor ve randevular aksıyor; randevusuna zamanında girememiş hasta, diş hekiminin üstünde baskı oluşturuyor, bu da bir nevi psikolojik şiddete maruz kalmalarına neden oluyor.
Bir diğer konu da maliyetlerle ilgili. Yeni yıl yaklaşıyor ve maliyetlerde artış bekleniyor. Her şeyde olduğu gibi… Aslında bu artış, TDB tarafından belirleniyor ve odalardan öneri alınarak maliyet analiz programları ve kur artışları ile birlikte hesaplanıyor. Biz bunu uygulamak zorundayız. Ocak ayı itibarıyla fiyatlarda yaklaşık %50 oranında bir artış öngörülüyor. Dolgu gibi işlemler için belirlenen taban fiyatın altında ücret talep edilemiyor, ancak üst sınır hekime bağlıdır.
Ayrıca ithal edilen ürünlerde ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Geçen yıl 1 liraya aldığımız malzemeyi şimdi 2 lira gibi fiyatlara almak zorunda kalıyoruz. ÜTS kayıtları burada önemli rol oynuyor; ancak bazı ürünlerin kaydı görünmüyor ve bunlar kaçak, sahte olarak piyasada dolaşımda. Bu da bizler için büyük bir sorun teşkil ediyor. Dişhekimliği fakültelerinin mezun sayısının artmasıyla da meslekte işsizlik artmakta, diş hekimleri asgari ücretlerle çalışmaktadır. Kamuda %34 olan performans oranı yüzde 20’lere kadar düşmüş durumda. Hem özel sektörde hem kamuda çalışan meslektaşlarımızın ağır yükü, çalışma zorluğu, meslek icrasında mesleki tatminsizliği, genç mezunlarımızdaki hayal kırıklıkları ve buna bağlı yurtdışına göç etme eğilimi, yaşanan problemlerin sonuçlarıdır. İstihdam yok, fakülte sayısı çok, mezun sayısı her yıl katlanarak artıyor; yani önümüzde çok büyük sorunlar var.”