Eskişehirspor bu hafta Kaş Kınıkspor’u konuk etti ve 4-0 gibi net bir galibiyet elde etti. Kaş Kınıkspor kötü bir takım değil.
Daha önce Eskişehirspor’da ve üst liglerde oynamış tecrübeli, kaliteli futbolcuları var. Ancak Eskişehirspor bu maçta hem göze hoş gelen hem de çok etkili bir oyun sergiledi. Bu sezon boyunca ilk defa bu kadar keyifle bir maç izledik.
Tek tek futbolculara bakıldığında hepsi yetenekli oyuncular. Bu futbolcu topluluğuyla inşallah üst liglere çıkılırsa rahatlıkla devam edilebilir diye düşünüyorum. Bu maçta özellikle Necati’yi, Umut’u, Kerim’i ve Hasan Şen’i çok beğendim. Gerçi tüm futbolcular iyiydi ama bu isimler daha çok gözüme çarptı.
Sonuçta ben futbol konusunda fikir yürütecek derecede teknik bilgiye sahip değilim. Ancak bir dönem futbol oynamış, gözlem yapabilen sıradan bir maç izleyicisi olarak görüşlerimi paylaşıyorum.
Şu anda görünen tek rakibimiz Manavgat Belediyespor. Onlar da bu hafta 6-0 kazandı ve averajla puan durumunda 1. sırayı kaptırdık. Ancak bu yarış herhalde son haftalara kadar sürecek. Kazaya kurban gitmezsek, Manavgat’taki maç düğümü çözecek gibi görünüyor. Eskişehirspor'un ikili averaj nedeniyle Manavgat Belediyespor'a üstün olduğunu hatırlatmak isterim.
Bir de umudumuz 2 Eylülspor. Eğer Manavgat’ı Eskişehir’de yener ya da onlarla berabere kalırsa, bu sonuç Eskişehirspor’un çok işine yarar.
İşin üzücü tarafı, BAL Ligi’ndeki grubumuzda tüm takımların ilçe takımı olması. Bizden başka bir şehir takımı yok. Bu gerçekten çok üzücü bir durum.
Eskişehirspor’un en büyük handikapı, deplasman sahalarının çok kötü olması. Seyirciler neredeyse sahanın içinde. Hele bir de maçlar yağışlı havalara denk gelirse, saha şartları çok kötü olduğu için futbolcularımız zorlanıyor. Bu da şampiyonluk yolunda önemli bir engel olabilir.
Oysa Eskişehir’de güzel bir stadyumda, kaliteli futbolcularımızla harika maçlar çıkarıyoruz ve çıkarmaya devam edeceğiz. Bu yolun sonunda şampiyon olup, bir an önce bu ligden kurtulmalıyız!