Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen şu ifadeleri kullandı;”
“Ramazan'da ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlarda birtakım değişiklikler yapılarak geleneklerimizin yok olmasına ve yardımların amacına uygun şekilde kullanılamamasına sebebiyet verilmektedir. Bu durum, yapılan hayırların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engellemektedir. Bu konuda esnaf odaları olarak biz de aynı görüşteyiz. Manevi duygularımızın yoğunlaştığı, birlik ve beraberliğin en güzel şekilde sergilendiği mübarek Ramazan ayında yardımların amacına uygun yapılmamasını biz de eleştiriyoruz. Yardımlar, amacına uygun olarak ve yardım yapan kişi dışında kimsenin haberi olmayacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Veren elin alan eli görmemesi gerekir.
Günümüzde TV ekranlarında ve reklamlarda zincir mağazaların fiyatlarıyla pazarlanan, içinde ne olduğu belli olmayan ve ihtiyaç sahibinin gereksinimleri gözetilmeden hazırlanan yardım paketleri, bir satış stratejisine dönüşmüştür. Oysa bu bir hediye değil, Ramazan yardımıdır.
Yardımların hem gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması hem de onur kırıcı olmaması gerekir. Bu nedenle ihtiyaç sahiplerinin gereksinimleri belirlenerek ayni veya nakdi yardımların buna göre yapılması önemlidir.
Mahalle kültürünün en önemli parçası olan esnaf ve sanatkârlar, Ramazan ayında alan el ile veren el arasında köprü kurmaya hazırdır. Bir ihtiyaç sahibi, çocuğunun mamasını mı alacak? Elektriği mi kesik? Doğal gazı mı yanmıyor? Yoksa başka bir ihtiyacı mı var? Bunları en iyi bilen, mahalledeki esnaf ve sanatkârlardır. Çünkü onlar, çevresindeki fakir fukarayı tanır.
Ancak şimdi, zincir mağazalar üzerinden yapılan yardımlar bir satış taktiğine dönüşerek insanların güzel duyguları ve vecibelerini yerine getirme mutluluklarını, amaçları dışında kullanmaktadır. Bu konuda hem Diyanet'in hem de yardım yapacak bireylerin daha duyarlı olması gerekir.
Yıllardır aynı yöntemlerle, hatta kamyonların üzerine çıkıp reklam yapılmak suretiyle insanları rencide edecek şekilde yapılan yardımlar, gerçek anlamda yardım değildir.
Eskiden, mahallelerde bakkallara gidilerek veresiye defterleri kapatılır, bu şekilde ihtiyaç sahiplerinin borçları ödenirdi. Bu uygulamalar, insanların gerçek ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan çözümlerdi. Ancak günümüzde bu gelenekler büyük ölçüde kayboldu.
Bu nedenle, değerli yurttaşlarımızın, manevi duyguların doruğa çıktığı bu mübarek ayda yapacakları yardımları bilinçli bir şekilde gerçekleştirmelerini diliyoruz. Komşularımızın, akrabalarımızın ve aile büyüklerimizin ağız tadıyla bir Ramazan ayı geçirmelerini temenni ediyoruz.
Ramazan aylarında tüm esnafın aynı ölçüde hareketlilik yaşaması mümkün Değil. Örneğin, gıda maddesi üreten ve satan esnaf ile sanatkârlarımızın işleri Ramazan'ın ilk günlerinden itibaren yoğunlaşmaktadır. Ancak Ramazan'ın 15'inden sonra, giysi ve ayakkabı gibi sektörlerde hareketlilik başlamakta, bayrama yönelik beklentiler artmaktadır."