ESKİŞEHİR HABER

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne flaş tepki; Bu proje onaylanamaz

Eskişehir’de bir grup eylem yaptı ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin “Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı” projesine tepki gösterdi.

Abone Ol

Eskişehir'de VeganEsk adına konuşan Mert Güzel şu ifadeleri kullandı:

 "13 Aralık 2024 tarihinde, 7527 sayılı sözde Hayvanları Koruma Kanunu ve uygulama yönetmeliğinin yayımlanmasıyla birlikte, hayvana yönelik şiddet yeniden teşvik edilmiş ve giderek artmıştır. Bu düzlemde körüklenen nefret, hayvanlarla ve onların haklarıyla ilgilenen insanlara da yönelmiştir. Bu nefretin ve teşviğin önüne geçilebilmesi için ilk adım, AYM’nin bu kanlı yasayı iptal etmesidir.

Yakın zamanda bu durumun bir örneğini tekrar yaşadık. Necla Teyze -kimlik adıyla Ülker Güleryüz-, bakımına destek olduğu köpekleri toplamak isteyen Altındağ Belediyesi’ne engel olmak istedi. Ülker Güleryüz, köpeklerin toplatılmasına karşı çıktığı için GÜSODER ve bileşenlerinin hedef göstermesi üzerine, evini paylaştığı kedilerle birlikte şüpheli bir şekilde yanarak öldü. Ülker Güleryüz'ün ölümü ve onunla birlikte yanarak ölen kedilerin ölümleri araştırılsın, GÜSODER kapatılsın, yöneticilerine soruşturma başlatılsın.

Katliam yasasının, yandaş medyanın ve trol hesapların algı çalışmalarıyla oluşturulmuş balon bir gündem olduğunu biliyoruz. Bu yasanın; hayvan özgürlüğü mücadelesi verenlerle, gönüllülerle, yaşamdan yana veterinerlerle ve hukukçularla iş birliği yapılmaksızın hazırlandığını başından beri söylüyoruz. Bu nedenle, yaşamı ve hayvan haklarını gözetmeyen, belediye barınaklarının korkunç gerçeğiyle örtüşmeyen, etik ve bilimden uzak bir yasa olduğunu herkes açıkça görebilmektedir. Tek çözümün aşılama, kısırlaştırma, yerinde yaşatma olduğunu birçok örnekten biliyoruz.

Ayrıca, başvurulara cevap veren 1.111 belediyenin yalnızca 273’ünün barınağı varken, 838’inin barınaklarının olmadığı yönünde cevap verdiği veya bununla ilgili bilgi paylaşmadıkları açıklandı. Yine verilen cevaplara göre, 273 belediye barınağının en az 26’sının ruhsatsız olduğu bilgisi alındı. Hayvanları, belediye barınaklarının personel, bilgi ve kapasite eksikliğine sıkıştıran bu durumu kabul etmiyoruz. Barınak koşullarının iyi veya kötü oluşu, hayvanların buralara hapsedilmesini meşrulaştırmaz. Biz; hayvanların hücrelerde, kafeslerde, padoklarda tutsak edilmelerini istemiyoruz.

Her gün katliam haberleri ve görüntülerine yeni bir şehir ekleniyor. AKP’si, MHP’si, CHP’si fark etmeksizin gerçekleştirilen tüm hayvan katliamlarında olduğu gibi, Osmaniye barınağında diri diri gömülen köpeklerin görüntülerinin bulunmasına rağmen işlenen tüm suçlar, işlendiğiyle kalmıştır. Cezasızlık ve yaptırımsızlık, hayvana ve hayvan hakları savunucularına karşı kasten yürütülen bir politika hâline gelmiştir.

18 Şubat 2025'te Eskişehir İl Hayvanları Koruma Kurulu tarafından, katliam yasasının da hukuki sınırlarını aşan bir karar yayımlandı. Barınaktan “sahiplenilen” köpek sayısına getirilen kısıtlama, öncelikli olarak kamusal alanlardaki köpeklerin toplatılmasına ve yetersiz olduğu aşikâr olan barınaklara hapsedilecek hayvanların akıbetinin bilinmeyecek olması anlamına gelmektedir. Hayvan üretimi ve ticareti konusunda yalnızca kaçak üretim vurgusu yapılmış, hayvanların üretilip ticaretinin yapılmasına yönelik kapsayıcı engellemelere dair söz söylenmemiştir. Yalnızca Eskişehir iliyle sınırlı kalmayan skandal kararlardan biri de Çanakkale'deki İl Hayvanları Koruma Kurulu’ndan gelmiştir. İnsanların hayvanları beslemesini dahi yasaklayan bu küçük yasa yapıcılar acilen durdurulmalıdır.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin seçim vaatlerinden biri olan Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projesi hayata geçiriliyor. Bu talep kimindi, bu vaat kime verildi? Hayvan özgürlüğü mücadelesini samimiyetle veren bir kişi bile hayvanların şehirden uzak bir alana kapatılmasını onaylamaz.

Hayvanlara dair politikalarınız, tecritten öteye geçemiyor. Mezbahaların şehirden uzaklığı gibi barınaklarınız da olup biteni göremeyelim diye ücra köşelerde. “Doğal yaşam alanı” adı altında sevimli göstermeye çalıştığınız “tecrit kampının” 67 dönümlük olmasını özgürlük adı altında parlatamazsınız. Kafesin metrekaresi büyüyünce kafes olduğu gerçeği değişmez. Hayvan hapishanesi inşa etmekle övünülmez. Bu alana ayırdığınız devasa bütçenin çok daha azıyla hayvanların sorunlarına gerçek çözümler üretebilirdiniz… Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, kendini ilerici sanarak bilinçsizce geriye koşmaktadır. Bu yanlıştan derhâl geri dönülmelidir.

Hayvan yaşamının tehdit edilip katliamın yasalaştırılmasının ardından gelen "Aile Yılı" çıkışıyla birlikte, LGBTİ+'ların varoluşunun kriminalize edilmesi ve hapis cezası yaptırımları gündeme geldi. Anayasa, kanun ve uluslararası sözleşmelerle temel haklarını kaybetme riski olan LGBTİ+’lar açıkça hedef gösterilmiştir, kazanılmış haklar tehlikeye atılmıştır. Kanun teklif taslağına ulaşan KaosGL.org, taslağa göre Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda LGBTİ+’ları açıkça hedef alan değişiklikler yapılmasının öngörüldüğünü ve "biyolojik cinsiyet" ifadesinin Ceza Kanunu’na eklenerek LGBTİ+ ifade biçimlerinin ve "genel ahlaka aykırı" davranış ve tutumların cezalandırılacağını ortaya koymuştur.

Soruyoruz: Genel ahlak ne ayol

Türü, cinsiyeti, yönelimi, ırkı, dili fark etmeksizin yok sayılan, ötekileştirilen tüm insan olan hayvanların ve insan olmayan hayvanların yanındayız. Herkesi, mücadelemizi birlikte büyütmeye ve kesişimselliği benimsemeye çağırıyoruz."