Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın şu ifadeleri kullandı;
“Herkesin avukat olmak istemesi iyi bir şey değil. 2001 yılında mezun olduğumda Eskişehir Barosu’nda biz 350 avukattık. 2018 yılında bu sayı 1000'e çıktı. 2025 yılına geldiğimizde Eskişehir Barosu’na kayıtlı avukat sayımız 1963. Dolayısıyla çok ciddi bir geometrik artış söz konusu.
Bu artışın sebebi yalnızca hukukçuların, avukatların veya öğrencilerin suçu değil. Aynı sayılara baktığımızda Almanya'da da, İspanya'da da, nüfusa oranla hemen hemen aynı sayıda avukat olduğunu görebiliyoruz. Ancak oradaki ilerleme uzmanlık esasına dayanıyor. Çünkü yeni mezun avukatların yapabilecekleriyle, kıdemli avukatların yapabilecekleri işler bu ülkelerde farklı. Ayrıca, yalnızca avukatların yapabileceği işler var.
Maalesef Türkiye’de Avukatlık Kanunu'nda ciddi bir düzenleme ihtiyacı var. Sadece avukatların yapabileceği işlerin örneğin tapu işlemlerinde, şirketlerde yasal olarak zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Bu sayede hem vatandaşın güvenliği sağlanır hem de avukatlara yeni iş alanları açılır.
Biz de göreve başladığımızda sürekli yeni ruhsatlar veriyoruz, yeni meslektaşlarımız bürolarını açıyorlar. Bu dönemde ve bu ekonomik koşullarda büro açmak büyük cesaret istiyor. Ancak aile desteği olmadan herkes eşit şartlarda başlayamıyor.
Aslında Avukatlık Kanunu’nda açık bir hüküm var. Normalde bir işletme kurduğunuzda KOSGEB gibi destekler sağlanıyor. Avukatlık Kanunu'nda da, Maliye Bakanlığı'nın çıkaracağı bir yönetmelikle, yeni büro açacak avukatlara 1-2 yıl ödemesiz kredi gibi destekler verilmesi öngörülüyor. Yasal dayanağı hazır, sadece düzenleme yapılıp aksiyon alınması gerekiyor. Belki bunu tekrar hatırlatmakta fayda var. Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın ortak çalışması bekleniyor. Bu konuyu Sayın Adalet Bakanımız Eskişehir’e geldiğinde de gündeme getirmiştim. Kendisi de çalışmanın tamamlanacağını ve en kısa zamanda duyurulacağını söylemişti.
Gerçekten de plansız ve öngörüsüz şekilde açılan hukuk fakülteleri olduğunu görüyoruz. Örneğin Eskişehir’de bile şu an ikinci hukuk fakültesi var ve bu yıl ilk mezunlarını veriyor. Gerçek anlamda akademik kadro eksikliği var. Sınav sonuçlarına baktığımızda da, avukatlıkta yapılan hukuk mesleğine giriş sınavında başarı oranının çok düşük olduğunu görüyoruz. Bu da gösteriyor ki sayısal olarak hukuk fakültesi ve öğrenci sayısını artırmak çözüm değil. Nitelikli hukuk fakülteleri açılmalı ve bu fakültelerden donanımlı mezunlar verilmelidir. Hukuk mesleklerinde ilerleyebilmek için ciddi bir planlama yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda yapısal olarak fakülte sayısının fazla olduğunu düşünüyorum.”