ESKİŞEHİR HABER

Deniz Topkan: “Sermaye hırsının insan hayatını tehlikeye atıyor”

Ses Sağlık Sendikası'ndan Deniz Topkan, sağlıkta özelleştirme ve ticari anlayışın insan hayatını tehlikeye attığını belirterek kamusal hizmet için mücadele ettiklerini söyledi.

Abone Ol

Ses Sağlık Sendikası Genel Merkez Genel Mali Sekreteri Deniz Topkan:

“22 yıllık bir iktidar döneminde, sağlıkta dönüşüm programlarının getirdiği süreci hep birlikte yaşıyoruz. Yıllardır, sağlıkta dönüşüm programlarının ölüme sebep olacağını, sağlıkta özelleştirmenin ve ticaretleşmenin insan hayatına mal olacağını vurguluyoruz.
Biz, bu mücadeleyi sürdürürken halkımızın nitelikli, kamusal hizmet alması gerektiğini; özel sektöre değil kamuya daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunduk. Her dönemde, süslü sözlerle, yeni paketlerle, reform adı altında halk sağlığına yönelik yanıltıcı algılar oluşturulmaya çalışıldı. Ancak, en son bebek ölümlerinde gördüğümüz gibi, özele kaynak aktarılırken kamusal hizmetlerin göz ardı edilmesi, sermaye hırsının insan hayatını tehlikeye atabilecek bir düzeye ulaştığını gösterdi.

21 Şubat’tan beri, aile hekimliğiyle birlikte, BTV ve SES olarak alanlarda “vergide adalet” taleplerimizi dile getirdik. Ocak ayında maaşlarımız artarken, Şubat ayında aldığımız ücretin önemli bir kısmını vergi olarak ödedik. Bu sorunların düzeltilmesini talep ettikçe, yeni düzenlemeler ve eziyet olarak nitelendirdiğimiz yönetmeliklerle karşılaştık. Halkın sağlığını tehlikeye atan, ticareti önceleyen bu anlayışla mücadele etmeye devam ediyoruz. Sağlıkta ticaretin ve kar hırsının insan hayatını tehlikeye attığını biliyoruz.

Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında aile hekimlikleri ve sağlık emekçileri iş bırakma eylemi yapıyor. Üç gün boyunca devam edecek bu eylemle, nitelikli, ücretsiz, kamusal ve ana dilinde sağlık hizmeti talebimizi yineliyoruz. Aralık ayında çıkacak bütçenin halktan yana olmasını ve kamusal sağlık hizmetlerine kaynak aktarılmasını istiyoruz. Ancak, halkı beş dakikalık muayenelerle yetinmeye, aylarca sıra beklemeye mecbur eden bir sağlık sistemiyle karşı karşıyayız. Sağlık emekçilerini bu sistemin sorumlusu gibi gösteren uygulamalar devam ediyor. Örneğin, ilaç yazarsanız ücret kesilir, sevk ederseniz kesilir, sevk etmezseniz yine kesilir.

Biliyoruz ki taleplerimiz karşılanırsa, halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimi kolaylaşacak. Bizler, ticari bir yaklaşımla sağlık hizmeti sunmanın mümkün olmadığını, kamusal hizmetin önemini bir kez daha vurguluyoruz. Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında kamu emekçileri, hekimler, hemşireler eylem yaparken, Sağlık Bakanı saat 09:30’da görüşme talebinde bulundu. Bu yönetmelik geri çekilene kadar, taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizin süreceğini ve bu üç günlük grevin sadece bir başlangıç olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.”