Tepebaşı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Atilay Dalgıç şu ifadeleri kullandı;
“Bir muhtarımız, tren yolunun üstüne yapılan bir alana dair açıklamada bulundu. Bu alan, belediyemizin müdahale edemediği bir bölge. Muhtarımız, geçtiğimiz günlerde bu alan için “Hat boyu, dert boyu” ifadesini kullandı. Biliyorsunuz, 2016 yılında tren yolunun yer altına alınmasıyla birlikte, Ulus Meydanı’ndan başlayan ve yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğunda ve 22.000 metrekare büyüklüğünde önemli bir alan oluştu.
Bu alan, şehrin merkezinde yer aldığı için iyi düzenlenmiş bir yaşam ve aktivite merkezi olma potansiyeline sahip. Tepebaşı Belediyemiz, bu alanın tahsisini talep etti ve çok güzel bir proje hazırladı. Ancak Tepebaşı Belediyesi’nin tahsis talebi kabul edilmedi. TCDD ise bu alanda kendi çalışmalarını yaptı fakat yapılan düzenlemeler pek başarılı olmadı. Çünkü demiryollarının temel görevi tren ve demiryolu yapmaktır; park düzenlemek değil. Sonuçta, burası Tepebaşı ilçesinde yer alıyor ve burayı bu şehrin vatandaşları kullanacak. Peki neden engelleniyor? Bu durum gerçekten anlaşılır gibi değil.
Dün, bu alanı boydan boya yürüdüm, fotoğraflar çektim ve vatandaşlarla konuştum. Ortaya çıkan manzara içler acısıydı. Her taraf çöp ve poşetlerle dolu, yerde eski eşyalardan hayvan atıklarına kadar her şey vardı. Çalılıklar yolu kapatmış ve bölge yabani bir alana dönüşmüş. Halbuki burası iyi düzenlense binlerce insanın zaman geçireceği bir yer olabilir. Ancak dün, orada kuşlar bile konmuyordu. Tamamen ıssızdı.
5 Kasım’da Hacı Seyit Mahallesi Muhtarı Didem Erçakar, bir gazeteye röportaj verdi. Röportajın bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle diyor:
“Mahallenin en büyük sorunu, Devlet Demiryolları’na ait olan pat boyudur. Parkın karanlık ve bakımsız olması, umumi tuvalet gibi kullanılması, mahallemizin en büyük sorunu. Çocuklarımız istedikleri gibi oynayıp dolaşamıyorlar ve bu durum mahalle sakinlerini rahatsız ediyor. Belediye Başkanımız ve belediye çalışanlarımız ise her talebimize çok hızlı yanıt veriyorlar. İlgilerinden dolayı mahallem adına kendilerine çok teşekkür ederim. İmkânlar doğrultusunda her isteğimizi canla başla yerine getirmeye çalışıyorlar.”
Muhtarımız sözlerine şöyle devam ediyor; “Elimde bir sihirli değnek olsa, pat boyunu çok güzel bir hale getirirdim. Sonuçta burası şehrimizin tam göbeğini temsil ediyor. Eğer yetki belediyelerimizde olsaydı, pat boyu çok güzel ve yaşanılabilir bir yer haline getirilirdi.”
Bu sözler, durumun ne kadar vahim olduğunu ve yerel yönetimlerin desteğiyle bu alanın nasıl güzelleştirilebileceğini açıkça ortaya koyuyor. Vatandaşlarımızın taleplerini görmezden gelmek yerine, bu alanın gerçek bir yaşam merkezi haline gelmesi için yetkilerin belediyelerimize devredilmesi gerekiyor. Çünkü bu şehirde yaşayanların daha iyi bir çevrede vakit geçirme hakkı var.”