Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatma Filiz Özkoç, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş.'nin Tepebaşı İlçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiinde siyanürlü altın ve gümüş madeni açma girişimine sert tepki gösterdi. Özkoç, şirketin çevresel etkilerinin büyük olacağını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Bilindiği üzere Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş., Tepebaşı İlçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiinde, siyanürlü altın ve gümüş madeni açmak için harekete geçmiş bulunmakta. Cengiz Holding’in şirketi, yerel seçim öncesi ÇED olarak bilinen Çevresel Etki Değerlendirme başvurusunu durdurmuştu. Seçim bitti ve ÇED süreci yeniden başladı. Şirket, 1 Temmuz 2024’te, ÇED başvuru dosyasını Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne teslim etti. Teslim ettikten 5 gün gibi kısa bir sürede başvuru uygun bulundu ve Bakanlığın sisteminden duyuruldu. 10 Temmuz 2024 tarihinde ise, Halkın Bilgilendirme Toplantısı’nın 15 Ağustos 2024’te olacağı ilan edildi."

Özkoç, maden sahasının toplam ruhsat alanının 2740 hektar, ÇED alanının ise 509 hektar olduğunu vurguladı. Bölgenin Sakarya Nehri’ne sadece 4 km uzaklıkta bulunduğunu ve Türkiye'nin narenciye ve sebze ihtiyacının %20'sini karşıladığını belirten Özkoç, maden faaliyetlerinin bu verimli topraklara büyük zarar vereceğini söyledi.

"Proje sahasında 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı tür ve 128 kuş türü bulunmaktadır. Proje sahası birinci arkeolojik sit alanına 220 m mesafededir. Kısaca söylersek ormanları, tarım alanları, meraları, akarsuları ve kültürel zenginliğiyle, şehrimizin ve ülkemizin gözbebeği bir bölgeden bahsediyoruz."

Özkoç, maden faaliyetlerinin çevre ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Siyanür ve ağır metallerin yer altı sularına karışarak sağlık sorunlarına yol açacağını belirten Özkoç, benzer projelerin Kaz Dağları ve İliç'te de büyük yıkım yarattığını hatırlattı.

"Bizler, bu topraklarda yaratılan yıkımın mağdurları; yaşamları, ormanları, dereleri, yaşam alanları bu şirketlerin dizginsiz kar hırsı uğruna gasp edilen bu toprakların asıl sahipleri olarak Alpagut-Atalan’da doğanın ve yaşamın talanına izin vermeyeceğiz!"

Özkoç, son olarak ilgili kurumların projeye derhal son vermesini ve projeye karşı her türlü yasal eylem ve etkinliklerle mücadele edeceklerini belirtti.

Bu açıklama, bölgedeki çevre ve halk sağlığına dair kaygıları yeniden gündeme taşırken, çevreciler ve yerel halk tarafından destekleniyor. Halkın Bilgilendirme Toplantısı'nın 15 Ağustos 2024'te yapılması planlanırken, proje karşıtı tepkilerin daha da artması bekleniyor.