ESKİŞEHİR HABER

Ahmet Sivri: "Belediyenin yatırım yapamayacak hale gelmesi ciddi bir sorundur"

Ahmet Sivri: "Bu kadar büyük bütçeye rağmen yatırımların düşmesi, belediyenin yatırım yapamayacak hale gelmesi ciddi bir sorundur."

Abone Ol

Tepebaşı Belediyesi 2025 yılı bütçesi 3 milyar 800 milyon TL olarak belirlendi. Tahmini gelir 3 milyar 450 milyon 100 bin TL olarak belirlendi. Belediye yetkilileri 2025 yılı içerisinde ilave olarak 349 milyon 900 bin TL borçlanma yetkisine sahipler.

CHP grubu kabul oyu verdi. AK Parti, MHP ve BBP grupları ise red oyu kullandı. Bütçe oy çokluğu ile mecliste kabul edildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri’nin seslendirdiği 2025 yılı tahmini bütçesine, AK Parti Grubu’nun karşı oy gerekçesinde şu ifadeler yazıyor.

Belediye bütçesini, bir mali yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösteren; gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin veren, meclisçe mali yılbaşında uygulamaya konulmak üzere görüşülüp kabul edilen hukuki bir metin olarak tarif ediyoruz. Bütçeler, harcamaların nereye yapıldığını gösteren gider bütçesi ve giderlerin kaynağını gösteren gelir bütçesi olmak üzere iki taraflıdır. Bütçelemede kaynakların nasıl kullanıldığı kadar, gelirlerin hangi kaynaklardan toplandığı ve etkin bir şekilde toplanıp toplanmadığı da önemlidir.

İyi bir bütçe sisteminin temel ilkeleri, kapsayıcılık, tutarlılık, karşılaştırılabilirlik, gerçekçilik ve samimiliktir. Gerçekçilikten anlamamız gereken; bütçenin harcama ve gelir tahminleri gerçekçi olmalı ve bütçenin, yerel yönetimin imkânlarının üstünde bir yaşam sürdürmesinin mümkün olmadığına samimiyetle inanılarak hazırlanmasıdır. İyi bir yerel yönetim bütçesi, samimiyet ilkesi gereğince gerçekçi ve tarafsız olmalıdır.

Kötü bir yerel yönetim bütçe sisteminin özelliklerinden biri öngörülemezlik, diğeri ise yetersiz ve güvenilir olmayan veri ve bilgi sistemleridir. Öngörülemezlik, bütçe tahminlerinin gerçekçi yapılmaması, bütçeden özellikle yıl içinde yapılan keyfi kesintiler ve ödenek-nakit uyumsuzluğu gibi hususlar, bütçelerin bir planlama aracı olarak kullanılmasını ciddi şekilde engeller. Yetersiz ve güvenilir olmayan veri ve bilgi sistemleri ise bütçe kararlarını destekleyen bilgi sistemleri yeterli bilgi akışını sağlayamıyorsa, ulaşılan sonuçların değerlendirilmesi ve ona göre politika oluşturulması imkansız hale gelir.

Bu genel bilgiler ışığında, meclis gündemimize sunulan 2025 mali yılı tahmini bütçesini değerlendirdiğimizde; gelir bütçesi tahminlerinin gerçekçi ve doğru şekilde yapılması, hangi hizmetler için ne ölçüde kaynak ayrılacağı konusunda faydalı olacak ve gerçekleşme şansı yüksek olan gelir tahminine uygun gider bütçesi yapılmasını kolaylaştıracaktır. Gerçeğe uygun olmayan gelir tahminleri ise düşük gerçekleşme oranına sahip başarısız bir bütçenin ortaya çıkmasına yol açacak ve yapılacak hizmetlerin etkinliğini azaltacaktır. Stratejik planda taahhüt edilen hizmetlerin aksaması veya yapılamaması riski doğacaktır.

2023 yılında tahmin edilen gelirin ancak %71,41'inin gerçekleşmesi, aynı yıl tahmin edilen giderlere %54,46 oranında ek bütçe yapılmasına yol açmıştır. 2024 yılında tahmin edilen 2 milyar 50 milyon TL gelirin ilk 9 ayında 1 milyar 186 milyon TL'nin, yani %58'inin gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

2023 yılında 1 milyar 409 milyon 359 bin TL olarak gerçekleşen giderlerin, 2024 yılında yedek ödeneklerle birlikte 2 milyar 250 milyon TL olacağı tahmin edilmiş ve şu ana kadar 991,7 milyon TL'sinin gerçekleştiği, gerçekleşme oranının %44'lerde kaldığı görülmektedir. 2025 yılı bütçe giderlerinin ise bir önceki yıla göre %68,89 artışla 3 milyar 800 milyon TL olarak tahmin edildiği anlaşılmaktadır.

2025 yılında personel giderlerinin 2024 yılına göre %64 artış göstererek 512,4 milyon TL olacağı, sosyal güvenlik prim giderlerinin %72,34 artışla 63,7 milyon TL'ye ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2023 yılında 992,5 milyon TL olarak gerçekleşen mal ve hizmet alım giderlerinin 2024 yılında %40 artışla 1 milyar 389 milyon TL olacağı ve 2025 yılında ise %81'lik bir artışla 2 milyar 510 milyon 728 bin TL olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. Tepebaşı Belediyesi’ni mali açıdan zorlayan bu gider kalemi ciddi şekilde analiz edilmelidir.
2025 yılı tahmini gider bütçesinde %72,82 artış gösteren tüketime yönelik mal alımları ve %85 artış öngörülen hizmet alımları ile 2024 yılında 27,4 milyon TL olarak tahmin edilen temsil tanıtma giderlerinin 36,6 milyona çıkması, toplam bütçe giderlerinin %72,78'ini oluşturan mal ve hizmet alımları konusunun önemle üzerinde durulması gerektiğini göstermektedir.

2025 yılı tahmini bütçesinde 23,7 milyon TL faiz ödemesi, 154,7 milyon TL cari transfer, kar amacı gütmeyen kuruluşlara 71,3 milyon TL ve hane halkına 38,3 milyon TL transfer yapılacağı anlaşılmaktadır.

2023 yılında gider bütçesinin %10'u sermaye gideri olarak gerçekleşmişken, 2024 yılında bu oranın %7,41 olarak tahmin edildiği ve 2025 yılında ise %4,86'ya düşeceği görülmektedir. Bu kadar büyük bütçeye rağmen yatırımların düşmesi, belediyenin yatırım yapamayacak hale gelmesi ciddi bir sorundur.

Sonuç olarak, değerli meclis üyeleri, bütçelemede dikkat edilmesi gereken tutarlılık, gerçekçilik ve samimiyet kurallarının bu bütçede var olduğuna inanmıyoruz. Bütçeye AK Parti grubu olarak ret oyu vereceğimizi ifade ediyoruz."

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Ahmet Sivri’nin konuşmasın uzaması üzerine sık sık uyardı. Ahmet Ataç bir an evvel tamamlaması adına Ahmet Sivri’yi uyarırken, “15 dakikadır konuşuyorsun. Bunların Hepsi ekonomist. Türkiye’nin bütçesini anlatsana bana” gibi ifadeler kullandı.

AK Parti grubu da, “Burası Tepebaşı Belediyesi Meclisi özgürce istediğimiz cümleleri ifade edebiliriz” görüşünü savundular.
CHP grubu adına konuşan Neşet Ertoy de şu ifadeleri kullandı;

“Performans programımız ve tahmini bütçeyle ilgili grup olarak görüşlerimizi çok kısa ve özet bir şekilde, uzatmadan sizlerle paylaşmak istiyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Meclisin bu ayki toplantısında kitapçıklarımızı aldık. Açıkçası birçok meclis üyesi arkadaşımızın bu kitapçıkları çok detaylı bir şekilde inceleyebildiklerini sanmıyorum. Meclis üyesi arkadaşlarımızın birçoğunun yeni seçildiğini de göz önünde bulundurduğumuzda, iç bütçeleri ve genel bir değerlendirmenin yararlı olacağı görüşündeyim. Bu değerlendirmelerin ilerleyen dönemlerde de faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü şu ana kadar yapılan görüşmelerden bu anlaşılıyor.

Bütçe, bir kuruluşun, bir ailenin ya da bir bireyin belirli bir süre için yapılan harcamalarını ve gelirlerini ayrıntılarıyla gösteren bir çizelgedir. Hepimiz, hayatımızda basitçe de olsa tahmini bir bütçe yaparız. Kimi zaman hedeflerimizi tuttururuz, kimi zaman da elimizde olmayan nedenlerden dolayı sapmalar yaşarız. Bugün burada, hem 2025 yılı performans programı hem de bu programın bütçesi üzerine değerlendirmeler yapmak için bulunuyoruz. Bu hazırlık süreci uzun bir zaman gerektiriyor ve bu süreç, yaklaşık yüz personelin katkılarıyla Haziran ayında başlıyor. Müdürlüklerin, komisyonların ve değerlendirmelerin sonucunda hazırlanan bu program siz değerli üyelerin önüne sunuluyor.

Bütçe yapım süreci, Belediye Kanunu ve Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bu sürecin yasal olarak belirli bir prosedürü vardır ve meclise ancak Ekim ayında sunulabiliyor, aynı ay içinde onaylanması gerekiyor. Bazı arkadaşlarımızın bütçe kitapçıklarını incelemek için yeterli zaman bulamadıklarını belirtmek isteriz, ancak bunun yasal zorunluluklardan kaynaklandığını da vurgulamak isteriz.

Performans programı hakkında daha önce meclisimizce kabul edilen stratejik planımız vardı. Bu plan kapsamında, 2025 yılı için belirlenen hedeflerin, tahmini maliyetlerin, kaynak ihtiyacının ve performans göstergelerinin yer aldığı bir program hazırlandı. Performans programı, stratejik plana uygun olarak hazırlandığı için ayrıca değerlendirilmesine gerek olmadığını düşünüyoruz.
2025 yılı tahmini bütçesiyle ilgili olarak şunu belirtmek isterim ki; bütçe, Belediye Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve ilgili yönetmeliklere uygun olarak düzenlenmiş ve geçmiş yılların gerçekleşme oranları dikkate alınarak hazırlanmıştır. 2025 yılı gider bütçesi, bir önceki yıla göre %68 artışla 3 milyar 800 milyon TL olarak öngörülmüş ve bu giderleri karşılamak için 3 milyar 450 milyon TL gelir bütçesi tahmin edilmiştir. 2025 yılında gelir ve giderler arasındaki 250 milyon TL'lik farkın borçlanma yoluyla kapatılması planlanmıştır.
Bütçemizin %66'sını mal ve hizmet alımları, %15'ini personel giderleri ve sosyal güvenlik kesintileri, %10'unu ise sermaye giderleri oluşturmaktadır. 2025 yılı gider bütçesinin içinde, toplam harcamaların %70'ini oluşturan 2 milyar 670 milyon TL tutarındaki harcama; fen işleri, temizlik işleri, park ve bahçeler, sağlık işleri, sosyal yardım ve mali hizmetler gibi müdürlüklere aittir. Bu rakamlar, sosyal belediyecilik anlayışıyla bölgesini halkın huzur ve refahını ön planda tutan bir yönetim anlayışını gösteriyor.

Bütçemizin belediyemize hayırlı olmasını diliyor, hazırlanmasında emeği geçen başkanımıza, başkan yardımcılarımıza, müdürlerimize, meclis üyelerimize ve tüm personelimize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."

Son olarak konuşan CHP Meclis Üyesi Fikriye Güven Zaptiye de şu ifadeleri kullandı;
“Bütçe oluşturulurken gerçekçilik değerlendirmesinin temel olduğundan bahsedildi. Hatta bu konuyu birkaç paragraf boyunca okudular ve çok vurguladılar. Allah aşkına, gerçekçilik konusunda kimse öngörülemezliği göz ardı edemez. Enflasyon gerçeği ne olacak? Nasıl öngörelim? Asgari ücret ne olacak? Döviz kuru ne olacak? Bu belirsizlikleri nasıl tahmin edebiliriz? Bu konuların gerçekleri nelerdir?
Tasarruf tedbirleri konusunda merkezi hükümet, 'Yatırım yapmayın' diyerek üzerimizde baskı kuruyor. Ahmet Bey ise sermaye yatırımından bahsediyor. Bu belirsizlikle nasıl bir planlama yapabiliriz? Türkiye'de hayatımız tamamen belirsizlikler üzerine kurulmuşken, bütçemizle ilgili bu eleştirilerin hiçbirini kabul etmiyorum.

Ayrıca, merkezi yönetimin 2002 yılından bu yana iktidarda olduğunu ve bu durumun kayıtlarda ispatlı olduğunu belirtmek isterim. 2002 yılından bu yana iktidarda olan hükümet, 2022 yılına kadar yapılan bir CİMER başvurusuna verilen yanıtta, toplam 273 kamu kuruluşunun özelleştirildiği ifade edilmiştir. Bu kuruluşlardan 268'inde kamu payı tamamen yok olmuştur. 1986 yılından, AKP hükümetinin iktidara geldiği döneme kadar olan özelleştirme tutarı 3 milyar dolarken, 2002 yılından 2022 yılına kadar bu tutar 63 milyar dolarlık satışa ulaşmıştır. Bütün bu satışlarla oluşturulan bütçeler üzerinden, bizim bütçemizin bu şekilde acımasızca eleştirilmesini kabul etmiyorum, Başkanım.
Ayrıca finansman sınıflandırması yapılırken birinci üç aylık, ikinci üç aylık ve yıllık dönemler, tamamen 5018 sayılı kanun ve bütçe muhasebe usul yönetmeliğine göre hazırlanmıştır. Buradaki artış oranlarını biz değil, yasalar belirliyor ve bu oranlar %5'lik artışlarla yapılmıştır. Arz ederim.”