Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, maden mühendisliği biliminin söylediği, doğru madencilik yöntemleriyle, doğru alanda ve doğru şekilde yapılan çalışmalara karşı değiliz. Şehrimizde, Seyitgazi'de bulunan Kırka bor madeniyle gurur duyuyoruz. Bu maden, yapıldığı günden bu yana insan sağlığına zarar vermeden, ülkemizin gururu olarak hizmet vermektedir. Ancak Mihalgazi’de yapılmaya çalışılan altın madeni projesine karşıyız. Çünkü Mihalgazi, Anadolu'nun Çukurova'sı olarak bilinen ve İstanbul’a marul, roka gibi yeşilliklerin yüzde seksen, hatta yüzde doksanını sağlayan çok verimli bir tarım bölgesidir. Böyle bir bölgede tarım arazilerine zarar verecek ve en önemlisi yeraltı su kaynaklarını yok edecek bir madencilik faaliyeti kabul edilemez.
Altın madeninin Mihalgazi’de yapılacak olması, bölgenin coğrafi yapısını değiştirecek ve yeraltı su kaynaklarına zarar verecektir. Bizim Eskişehir Kent Konseyi olarak yaptığımız toplantılarda bilim insanlarının ortak görüşü, bu madencilik faaliyetinin bölgeye zarar vereceği yönündedir. Bu projeyle birlikte siyanür havuzları oluşturulacak ve toprağa, havaya, suya zarar verilecektir. Madencilik, elbette ülke ekonomisi için önemlidir. Ancak bunu doğru yerde, tarıma ve insan sağlığına zarar vermeden yapmak gereklidir. Mihalgazi gibi verimli bir tarım bölgesine zarar vermektense, altın rezervleri bulunan başka yerlerde bu faaliyetler yapılabilir. Mihalgazi’deki madencilik faaliyetleri, belki yüz yıl sonra, daha uygun koşullar oluştuğunda tekrar gündeme gelebilir ama şu an doğru bir zaman ve yer değildir.
Bizim madenciliğe karşı çıkma sebebimiz, sadece çevreye zarar verecek yöntemlerle yapılacak olmasından kaynaklanmaktadır. Doğru yerde, doğru yöntemlerle ve insan sağlığına zarar vermeden yapılacak olan madenciliğe karşı değiliz. Ancak Mihalgazi’de yapılması planlanan açık havuz yöntemiyle altın madeni çıkarılması, doğaya ve bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. Eskişehir Kent Konseyi olarak bu projeye karşıyız ve bu konuda gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.”