SES Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Adına konuşan Şube Eş Başkanı Umut Özge Yılmaz şu ifadeleri kullandı;
Çok ağır bir tablonun ortasındayız maalesef. Hepimiz Türkiye tarihinde görülmedik ölçüde yoksullaşıyoruz. Pahalılık zamlar bizleri perişan hale getirdi. Geçinemiyoruz. Bu gidişe dur diyelim!
İktidarın patronlar lehine yürüttüğü politikalar nedeniyle büyük bir ekonomik krizin ortasındayız ve bunun faturası bize ödetilmeye çalışılıyor. Oysa biz emekçilerin bu ağır yıkımda hiçbir dahli yoktur. Ekmekten suya, ete, süte yani ihtiyacımız olan tüm tüketim maddelerinin fiyatları her gün artarken, yağdan sendikanın marifetiyle maaşlarımız yerinde sayıyor. Sonbahar ardından kış geliyor. Elektrik doğalgaz fiyatları, kiralar insafsızca yükseltiliyor. Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Nefes alamıyoruz. Emeklilik haklarımız, ikramiyemiz bir bir elimizden kayıp gidiyor. Emekliğe yansıtılmayan zamlar ile hak kaybımız her geçen gün artıyor ve artık emeklilik olması düşünülemiyor bile.
Televizyonlarda gazetelerde sanki bambaşka bir vahşet haberiyle kahroluyoruz. Küçücük çocuklar kaçırılıyor, kadınlar öldürülüyor. Her gün bir şiddet haberi daha görüyoruz. Hukuk, adalet, yaşama hakkı gasp ediliyor. Doğanın talanı acımasızca devam ediyor. Demokratik haklarımız budandıkça budanıyor.
Buna karşı çıkması gereken işçi ve emekçi örgütleri bin türlü oyunla dalavereyle pasifleştirilmiş, sessizleştirilmiş halde. Sağlık ve sosyal hizmet iş kolundaki sendikalar neredeyse saç rengine, göz rengine, yaşına, mesleğine göre bölünerek güçsüzleştirilmiş ve birbirleriyle rekabet eder noktaya getirilmiştir. Bir kısmı doğrudan ve açıkça iktidarın ekonomik politikalarını destekleyen, arkasına aldığı koltuk gücüyle çalışanları beklentiye sokan yandaş sendikaların yanı sıra, çalışanları meslekleriyle, yaşlarıyla yarıştıran sendikalar da bugünkü kapkara tablonun bilerek veya bilmeyerek ortaklarıdır.
Sadece cebimiz değil canımız da yanıyor. Sadece bugünümüz değil, geleceğimiz de yok ediliyor. Çocuklarımızın yarını bizi kaygılandırıyor.
Ama bu tablo kaderimiz değil. Bu gidişe dur diyebiliriz. Biz milyonlarca emekçiyiz. Biz yaşamı güzelleştiren, dertlere derman olanlarız. Kendi derdimizi de çaresini de iyi bilelim. Her şeyden önce yapay ayrımları ve onları yaratanları bir kenara bırakıp birleşmeliyiz. En büyük gücümüz birlikteliğimiz. Gelin ekmeğimiz için, işimiz için, yarınlarımız ve güzel bir ülke için mücadele edelim.
Umutsuz değiliz, karamsar değiliz. Emekçilerin gücüne inanıyoruz. Emekçiler birleştiğinde neler yapılabildiğini hem tarihten hem kendi pratiğimizden biliyoruz. Haftalardır irili ufaklı birçok işçi emekçi eylemi görülmeye başlandı. Ama bunun büyük bir sele dönüşmesi gerekiyor. En büyük gücümüz birlikteliğimiz. Bu kadar ağır bir yoksulluğun, pahalılığın olduğu bir ortamda sendikaların emekçilerin haklarını kazanmak, hayatı çekilir hale getirmek için büyük bir sorumluluğu vardır. Biz SES olarak üzerimize düşenleri bir bir yapacağız. Buradan tüm emekçileri birleşip haklarımız için mücadeleye çağırıyoruz."