Eskişehir'de 2020-2023 yıllarında Aşağısöğütönü, Bahçelievler, Çamlıca, Ertuğrulgazi, Esentepe, Eskibağlar, Güllük, Hoşnudiye, Ömerağa, Şirintepe, Sazova, Yenibağlar ve Zincirlikuyu Mahallelerinde yapılan yol ve tretuvar çalışmalarının maliyetlerinin hizmetten faydalanan gayrimenkul sahiplerinden yol harcamalarına katılım payını meclis kararı ile talep edecek.

AK Parti Meclis Üyesi Mustafa Güleryüz: “Belediye Gelirleri Kanunun (BGK) 86’ncı maddesinde, “Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce; yeni yol açılması, mevcut yolların %40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi, kaldırılması ve bakımsız bulunan yolların kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırımı veya şose halindeki yolların parke, beton veya asfaltla çevrilmesi, mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi şeklindeki inşa, tamir ve genişletilmelere tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile yol harcamalarına katılma payı alınabilir” denilmektedir.

Ak Parti Meclis Üyesi Mustafa Güleryüz

2012 yılında Belediye Gelirleri Kanununda yapılan değişiklikten önce belediyelerin söz konusu katılma payını tahsil etmesi zorunlu olduğu, yani “… alınır” denildiği halde, kanunda yapılan değişiklikten sonra yol harcamalarına katılma payının tahsili belediye meclislerinin kararına bırakılmış ve “alınır” kelimesi “alınabilir” şeklinde değiştirilmiştir. 2 Buna göre belediyeler 2012 yılından itibaren söz konusu yol harcamalarına katılma paylarını tahsil etmek zorunda değildir. Bu sebeple Ak Parti grubu olarak adı geçen mahallelerde herhangi bir isimle katkı payı alınmasına karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz”

MHP Meclis Üyesi Hüseyin İlteriş Çelik de paranın alınmamasını talep ettiklerini ifade etti.

CHP Meclis Üyesi Atilay Dalgıç da, “2012 yılına kadar, 1981 yılında çıkan 55 sayılı Gelirler Kanunu ile belediyeler, bu geliri almak zorundaydılar. 2013 yılına kadar, tam 31 yıl boyunca her belediye bu parayı almak zorunda kaldı. Çünkü "alır" kelimesi bir mecburiyet ifade eder. Ancak 2012 yılında yasa değişti ve 6360 sayılı yasa ile "alır" ifadesi "alınabilir" olarak değiştirildi. O günden beri her meclis toplantısında bu konu gündeme gelir. "Alınmasın" diyenler olur. Bu durum, bir anlamda kurban kesmekle benzeştirildi. Ancak biz kurban falan kesmedik. Belediye başkanına hak verildiğinde, ben "haklı değilsiniz" demiştim. Çünkü doğru olan, bu meclisin 2012 yılında "alınabilir" şeklinde yapılan bu değişikliği değerlendirmesidir. Belediye meclisi burada bir takdir yetkisi kullanmıştır. Yani "alınabilir" demek, alınmayabilir de anlamına gelir. Fakat hukukçu arkadaşlarımız da bilir, kamu idaresindeki arkadaşlarımız da bilir ki takdir yetkisi sınırsız değildir. Takdir yetkisini doğru kullanmazsanız, aldığınız karar hukuka uygun olmaz. "Alınabilir" ifadesini inceledim ve bu yasayı değiştiren gerekçelere baktım. Herhangi bir gerekçe bulamadım. Belediyelere yönelik şöyle bir yazı var: Belediyeler gelirlerinden fazla giderleri olabileceği için zor durumda kalabilir. Bu yüzden mecburiyet olmaktan çıkarıp "alınabilir" ifadesi kullanılmıştır. Ancak belediyenin bu gelirden vazgeçme lüksü var mı? Bir belediye, bu gelire ihtiyacı olmadığını nasıl beyan edebilir? Eğer belediyenin geliri yeterli değilse, o parayı alıp başka bir yerde kullanması gerekiyorsa, bu parayı almak zorundadır. Takdir yetkisi, ihtiyacı varken bu geliri almamak yönünde kullanılırsa, bu takdir yetkisi hukuka aykırı olur ve alınan karar Anayasa'ya aykırı olur” dedi.

CHP Meclis Üyesi Erdoğan Aydoğmuş da “Talep edilecek para evin değerinin yüzde 2’sini geçemeyeceği hatırlattı ve bu tarz işlemlerin yüzde 80’inin belediye tarafından karşılandığını ifade etti.

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi