CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;

“Sözlerin tutulması konusunda bir irade göremedik. Seçim dönemlerinde vaatlerde bulunulur, ancak seçim bittiğinde bu vaatler unutulur. Bu durum sadece Eskişehir’e özgü değil, tüm Türkiye’de benzer bir tablo var. Genel seçimlerde de “Türkiye’yi şaha kaldıracağız”, “Ekonomiyi düzelteceğiz”, “Uzaya çıkacağız” dediler; ancak yıllardır milli uçağımızı göremedik. Halk da artık bu vaatlerin tutulmadığını görüyor. Eskişehir ise, halkın iradesinden ve oy tercihlerinden dolayı adeta cezalandırılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlerden önce “Bizden oy vermezseniz hizmet beklemeyin” demişti ve bunun en belirgin örneğini Eskişehir’de görüyoruz. Bu Eskişehir’i cezalandırmak, demokrasiyi yok saymaktır.

Bu vaatlerin yerine getirilmemesi belediyelere yüklenmeye çalışılıyor, ancak Eskişehir halkı bunun farkında ve bu algıya kapılmıyor. Devletin ve iktidarın görevi olarak bu projelerin yerine getirilmesi gerekiyor. Cumhur İttifakı’na mensup yerel yöneticilerin, bu vaatlerin yerine getirilmesi için çaba göstermesi gerekirdi, ancak bu konuda samimi bir irade göremiyoruz.

Türkiye’de basın, tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Gazeteciler aleni baskı, sansür, tutuklama ve gözaltılarla karşı karşıya. Bu düzenleme ile herhangi bir haberi suç unsuru haline getirmek kolaylaşacaktı. Basın özgürlüğünden yana olmadıklarını biliyoruz. Tasarı geri çekildi, ancak tekrar gündeme gelip gelmeyeceğini izleyeceğiz. Basın emekçileri anayasal hakları olan haberleşme ve haber alma özgürlüğünün engellenmesine karşı tepki göstermeli. Eğer bu düzenleme yasalaşırsa, basın üzerinde tehdit daha da somut hale gelecek ve sıkıntılı bir süreç başlayacaktır.

Bir diğer konu da Yunus Emre Devlet Hastanesi’ndeki yemek kalitesi. Eğitim her vatandaşın anayasal hakkıdır ve devletin bu hizmeti sağlıklı, hijyenik koşullarda sunması zorunluluktur. Ancak öğrenci yemeklerinde yabancı maddeler çıkması kabul edilemez. Aynı durum Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde de yaşandı, yemekte kurt çıktı. Bu, hastane gibi hijyenin en önemli olduğu bir yerde kabul edilemez. Devletin neredeyse tüm kurumlarında bir yozlaşma ve kötüye gitme gözlemliyoruz. Basının bu durumu gündeme getirmesine rağmen, sorunların ciddiye alınmaması düşündürücüdür.

Sokak röportajlarında gençlerin konuşmaktan bile çekindiğini görüyoruz. Gençler, genelde yurtdışına gitme çabasında. Kendilerini güvende hissetmedikleri için ülkeden ayrılmak istiyorlar. Gençler özgür oldukları, gelecekle ilgili planlarını rahatça yapabildikleri bir ülkede yaşamak istiyorlar. Üniversiteye gittiklerinde iyi bir eğitim almak, yemeklerinde kurt görmemek istiyorlar. Artık geçim kaygısı lise çağındaki gençler için bile hayatın gerçeği haline gelmiş durumda. CHP iktidarında, gençlerin sosyal ve kültürel gelişimlerini sağlayabilecekleri, liyakat esasına dayalı bir yönetim anlayışını benimseyeceğiz. Böylece, ekonomik zorluklar nedeniyle gitmek isteyen gençlerimizin yurtdışına gitme sebepleri ortadan kalkacaktır.

Son olarak gençler bahis oyunlarına yöneliyor. çünkü Türkiye’de emeğin karşılığı düşük. Asgari ücret açlık sınırının altında. İyi yönetim, güven ve istikrarın olmadığı bir ülkede yatırım yapmak cesaret istiyor; ancak vatandaşlarımız bu cesareti gösteremiyor. Enflasyon, insanların oturdukları yerde fakirleşmesi demektir. Yolsuzlukların meşru hale gelmesi demektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi bir yönetime ihtiyacı var ve inşallah CHP iktidarında ülkeyi en iyi şekilde yöneterek bu sorunları geride bırakacağız.”

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi