CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Eskişehir'de binler, hakkını aramak için yürüdü. Adalet için yürüdü. Bu bozuk düzene karşı haykırmak için yürüdü. Bu yürüyüşler, bu eylemler, meydanlarda yükselen bu sloganlar, bu sesler o kadar kıymetli ki geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atamayı düşünenler, sizin direnişinizi gördüler ve vazgeçtiler.
Birkaç gündür yandaş medya ve basın mensupları tarafından kamuoyuna yoklama babında sızdırılan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atanacağı iddiaları, genel merkeze ulaşan somut duyumlar neticesinde; işte sizlerin, sokağın, meydanların sesinden korktukları için bugün itibarıyla geri püskürtülmüştür. Buradan Silivri'ye, Ekrem İmamoğlu'na selamlarımızı gönderiyoruz. Ekrem İmamoğlu hiçbir suçu olmaksızın, hukuksuzca, adaletsizce, kalleşçe ve korkakça tutuklandı.
Neden tutuklandı? Çünkü Ekrem İmamoğlu, milyonların umudu oldu. Çünkü Ekrem İmamoğlu, alın terinin karşılığını alamayan emekçinin sesi oldu, umudu oldu. Sefalete sürüklenen emeklilerin, geleceğe umutla bakamayan gençlerin, milyonların umudu oldu. Ekrem İmamoğlu'nun tek suçu budur. Bu yüzden tutukludur ve biz halk olarak bunun farkındayız. Buradan saraydakilere sesleniyoruz: Ekrem İmamoğlu'nu sopa haline getirdiğiniz yargıyla tutuklayabilirsiniz. Belki hepimizi, belki bu ülkede istediğiniz herkesi tutuklayabilirsiniz. Ama halkın iradesini tutuklayamazsınız. Halkın umudunu tutuklayamazsınız.
Değerli Eskişehirliler, ant olsun ki bu kirli düzenin, bu bozuk düzenin karşısında diz çökmeyeceğiz. Halka rağmen halkın yönetilemeyeceğini her geçen gün daha net görüyorlar. Her geçen gün yaptıklarıyla biraz daha batıyorlar. Bugün emeklinin içinde bulunduğu sefaleti, yani halkın asıl gündemini unuttuğumuzu zannediyorlar.
Şunu anlamıyorlar. Bugün sokaklarda yürüyenler ne için yürüyor? Okullarda, eğitim sıralarında olması gereken gençler neden TOMA'ların tazyikli suyuna, acımasız polis şiddetine ve biber gazına maruz kalma pahasına yürüyor? Çünkü gençler geleceklerinden umutsuz. Bu iktidar olduğu sürece geleceğe umutla bakamayacaklarını biliyorlar. Umudu Cumhuriyet Halk Partisi'nde, Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığında görüyorlar. Ve bu yapılanları, demokrasi kültürünü içselleştirmiş Atatürk'ün Türkiye'sinde kabul edemiyorlar.
Bu noktada demokratik hakkını sokakta kullanan ve geçtiğimiz günlerde protestosunu sokakta dile getiren mevkidaşım AK Parti İl Başkanı’nı da kutluyorum. Geçtiğimiz haftalarda onlar da yürüyüş yaptılar. Peki gençlerimiz yürüyüş yaparken neden bu engellemelerle karşılaşıyorlar. Özellikle gençlerimizin yaptığı her yürüyüşe katıldım. Burada yürüyen gençlerimizin tek bir taşkınlığı, tek bir zararı olmadı. Sizler geçtiğimiz günlerde nasıl yürüdüyseniz, bizim gençlerimiz de, bu ülkenin gençleri de aynı şekilde yürüdüler. Geçmişte AK Parti'ye oy veren gençler de, bugün pişman olan gençler de, sosyalist gençler de, milliyetçi gençler de kol kola girerek yürüdüler. Anayasanın 34. maddesine göre herkes, izin almaksızın ve bildirimde bulunmaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Gençlerimiz anayasal haklarını kullanarak bu yürüyüşleri gerçekleştirdiler ve hiç kimseye zarar vermediler. Buradan emniyet güçlerine sesleniyorum: Bu yürüyüşler devam edecek. Gençlerimizin yürüyüşleri devam edecek. Çifte standardı bırakın. Başka yürüyüşlere müdahale etmiyorsanız biz de gençlerle istediğimiz yere, istediğimiz zaman, kimseye zarar vermeden yürüyeceğiz. Bunu buradan net bir şekilde ifade etmek istiyorum."