Şehirde çeşmelerden akan suyun nitratla kirlenmiş olduğunu ve sertliğinin içme için uygun olmadığını belirten Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal bu durumun yıllardır çözüm bekleyen bir sorun olduğunu ifade etti.
Bakal, "Porsuk Çayı'ndan gelen suyun nitrattan arındırılmamış olması hemşehrilerimiz için ciddi bir sorun. Nitratın kimyasal yolla arıtımına ilişkin dünya genelinde bir örnek bulunmuyor. Eğer kimyasal madde ithal edilerek bu arıtma sağlanmaya çalışılırsa, bu durum suyun maliyetini artırır ve halka daha pahalı olarak yansır. Bu yüzden nitratsız suyu Sakaryabaşı'ndan, İnönü’deki kuyulardan veya Kütahya'dan getirme projelerine vakit kaybetmeden başlanmalıdır," dedi.
Bakal ayrıca, DSİ tarafından yapılacak büyük bir gölet projesi ile kar sularının toplanabileceğini ve şehrin batısındaki zengin artezyen sularının şebekeye dahil edilebileceğini belirterek, bu projelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Kalabak suyu gibi yerli su kaynaklarının değerlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ), koku sorununa yönelik bir açıklama yaparak, tarımsal sulama için baraj kapaklarının açılması nedeniyle suyun daha hızlı geldiğini ve bunun da suyun havalanma süresini kısaltarak geçici bir kokuya sebep olduğunu belirtti. ESKİ, aktif karbon uygulamasını artırarak kokunun giderilmesi için çalıştıklarını ve çeşmeden akan suyun kullanımında herhangi bir sakınca bulunmadığını açıkladı. Şehrin farklı noktalarından düzenli olarak alınan su numunelerinin analiz edildiği ve kısa sürede koku probleminin giderileceği de ifade edildi.
TÜKDES Genel Başkanı Süleyman Bakal ise belediyenin bu açıklamalarını yeterli bulmadığını belirterek, çeşmeden akan suyun kalıcı olarak temizlenmesi için daha fazla su kaynağının havzaya dahil edilmesi ve şebeke kayıp/kaçak oranlarının azaltılması gerektiğini söyledi. Şebekedeki suyun kalitesini yükseltmek ve halk sağlığını korumak için daha etkin çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı.