SOL Parti Eskişehir İl Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Bahçeci şu ifadeleri kullandı;

İnsanın “yaşam hakkı” en temel haktır. Devletin de yurttaşlarının yaşamlarını korumak en temel görevlerindendir. Ancak AKP’nin 22 yıllık tek adam rejimi bu noktada; bırakın yaşamımızı korumayı, yaşamımız için tehlike haline gelmiştir! Yıllardır partimiz ve bu toplumun vicdanlı insanları; aydınlar, emek ve meslek örgütleri sol-sosyalist partiler, aklı başında tüm yurttaşlar sağlıkta özelleştirmelere ve özelleştirme politikalarına karşı çıkmış; mücadele etmiştir.

Tüm toplum, içimiz burkularak “yenidoğan çetesi” olarak bilinen bir rant çetesinin daha fazla para kazanma amacıyla onlarca bebeğin yaşamını tehlikeye attığı ve 12 bebeğin de ölümüne neden olduğu gerçeğini öğrendi. Yaşadığımız bu vahşetin nedeni, basit bir denetimsizlik ya da ahlaksızlıktan ibaret değildir. Bunun temel nedeni yıllardır biliniyor; ta ki AKP’nin “Sağlıkta Dönüşüm” programı adıyla hayata geçirdiği sağlıkta özelleştirme politikalarıdır. Çünkü yaşanan hakikatin bu politikalara bir meta halinde indirgenmesi, sağlıkta piyasanın acımasız kurallarının bir başka sonuç üretemeyeceğini göstermektedir.

2002’de 271 olan özel hastane sayısı 22 yılda faal olarak 572’ye çıkmıştır. Bu süre zarfında kadar kamu hastacesi de sağlı hizmetleri sunumu dışında özelleştirilmiştir. Devlet hastanelerinde ve şehir hastanelerindeki bir çok hizmet de taşeron şirketlere devredilerek özelleştirilmiş ve başka bir rant kapısı açılmıştır. Kamu hastanelerine getirilen randevu sistemi ise içinden çıkılmaz hale getirilerek çökertilmiş ve yurttaşlar özel hastanelere mecbur bırakılmıştır.

Bugün çürüme içindeki AKP rejimi; koca ülkeyi rant çetelerinin, mafyanın cirit attığı ve daha fazla para kazanmak için insan hayatını dahi yok sayan bir rant cennetine dönüştürmüştür. Toplumun genelinde kurumsal çürümenin, hukuksuzluğun, şiddetin, göçük ve çocuk cinayetlerinin günlük sıradan olaylar haline geldiği ülkemizde yaşam hakkımız tehlikededir!

AKP rejimi için sağlık hizmetleri, büyük kar getiren bir ticari sektördür. Bu kafayla yıllardır hayata geçirilen “sağlıkta dönüşüm programı” adı özelleştirme siyasetiyle özel hastanelere teşvik edilmiştir. Dolayısıyla rant çetelerinin daha fazla kazanç sağlamak için insan hayatını tehlikeye attacak yolsuzluklar yapması kaçınılmazdır. Bunun en güncel örneği de bildiğimiz “Yenidoğan Çetesi”nin gerçekleştirdiği bu bebek cinayetleridir!

Öncelikle yaşanan bu olayda sorumluluğu ve ihmali olan tüm kamu görevlileri tespit edilerek görevden alınmalı ve cezalandırılmalıdır; başta tüm sağlık hizmetleri olmak üzere eğitim gibi temel hizmetler de yeniden derhal kamulaştırılmalıdır. Sağlık hizmetleri; rant odağı değil insan odaklı, herkesin ulaşabileceği, erişilebilir, ücretsiz, eşit hizmet olarak üretilmelidir. Tüm özel hastaneler derhal kamulaştırılmalıdır. Bu “korku filmi”ni bitirmenin tek yolu AKP rejimini sonlandırmaktır.

İnsan odaklı, laik, demokratik, çağdaş; öncelikle sağlık olmak üzere temel hakların korunduğu ve eşit, kolay ulaşılabilir hale geleceği bir Türkiye kuracağız.

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi