Odunpazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Sibel Yeşildal şu ifadeleri kullandı;
"Sokaklarda huzur istiyoruz. İstanbul’da meydana gelen korkunç olay hepimizin yüreğinde derin bir acı ve öfke bırakmıştır. İki kadının vahşice katledilmesi toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Kadınların, kız çocuklarının bu toplumdaki her bir bireyin can güvenliğini sağlamak hepimizin görevidir. Artık sokaklarımızda korku değil huzur, şiddet değil güvenlik istiyoruz. Kadınların, çocukların ve tüm bireylerin özgürce endişe duymadan yaşayabilecekleri bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek zorundayız.
Ne yazık ki kadın cinayetlerinin hızlı artış gösterdiği bir dönemdeyiz. Bu durum sadece bireysel vakalar olarak ele alınamaz; toplumsal bir sorun haline gelmiştir. AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanmıştır. Bu artış, hükümetin gerekli önlemleri almada yetersiz kalması ve caydırıcı politikaların uygulanmamasıyla daha da derinleşmiştir. Devletin ve toplumun tüm kesimlerinin kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda daha etkin adımlar atması gerekmektedir. 6284’ün etkin uygulanması, caydırıcı cezaların artırılması ve kadınların hak ettikleri güvenli ortama kavuşması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak kararlı bir duruş sergiliyoruz.
İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesiyle başlayan süreç, kadınların güvenliğini daha da tehlikeye atmış ve şiddetle mücadelede yetersiz bir duruş sergilenmiştir. Bu geri adımlar, kadınların hayatlarını koruyacak mekanizmaların zayıflatılmasına neden olmuştur. AKP’nin kadınlara yönelik bu umursamaz politikalarını kabul etmiyoruz. 6284’ü etkin uygulayın!
Son bir hafta içerisinde Manavgat’ta Gülfer Öte, Didim’de Sibel Aygan, Karabük’te Gülsiye Ortakçı, Afyon’da Satı Aktan, Adıyaman’da Zeliha Kılavuz, Kars’ta Sıla M., İstanbul Beyoğlu’nda İ.A. gibi pek çok kadın erkekler tarafından katledilmiş ya da şiddete uğramıştır. Van’da kaybolan Rojin Kabaiş’ten hala haber alınamamıştır. Fatih’te vahşice öldürülen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in acısı ise hala tazedir. Bu isimler ne yazık ki buzdağının görünen kısmı. Kim bilir daha kaç kadın sokaklarda korku içinde yaşıyor, ya da şiddete uğruyor? Bu gerçekler, karanlık günler yaşadığımızın en acı göstergesidir.
Kadınların hayatta kalma ve güven içinde yaşama hakkını savunmak, sadece kadınların değil, bütün toplumun ortak görevidir.Eskişehirli gazeteci Özge Zaim'in tacize uğraması ve bunu sosyal medyada paylaşarak kadınlara "sessiz kalmayın" çağrısı yapması, hepimizin omuz omuza vermesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Sessiz kalmayacağız! Karanlığa karşı duracağız!
Vatan Partisi Çifteler İlçe Başkanı Mesut Tuna'nın, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı’ya ‘kadın kimliği’ üzerinden hakaret etmesi, kadınlara yönelik cinsiyetçi söylemlerin ne kadar yaygın olduğunun bir başka örneğidir. Bu zihniyetle her alanda mücadele etmeye kararlıyız!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, kadınların özgür ve güvenli bir şekilde yaşama hakkını savunmaya ve bu yolda gereken her türlü mücadelenin öncüsü olmaya devam edeceğiz. İstanbul Fatih ve Eyüpsultan ilçelerinde hayatını kaybeden kadın kardeşlerimize, kaybettiğimiz tüm kız kardeşlerimize, çocuklarımıza, Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Bu olayların bir daha yaşanmaması için sesimizi daha gür bir şekilde duyurmaya ve çözüm üretmeye kararlıyız.
Kadınların sokaklarda korkuyla değil huzurla, güvenle yürüdüğü bir Türkiye için, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girdiği bir Türkiye için mücadelemiz sürecektir.
Aydınlık günler için, kadın ve çocuk hakları için, yaşamak ve yaşatmak için hep birlikte haykırıyoruz!"