İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan şu ifadeleri kullandı;
“İYİ Parti olarak, normal siyasi faaliyetlerimizi sürdürürken gündemdeki gelişmeleri de değerlendirmeye devam ediyoruz. Şu anda asgari ücretin belirlenmesi süreciyle ilgili bir komisyon oluşturuldu. Ancak bu komisyonun işleyişine baktığımızda, asgari ücretin belirlenmesinden ziyade, sarayın belirlediği rakamı tasdiklemekle yükümlü bir yapıya dönüştüğünü görüyoruz.
Aynı zamanda Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ediyor. Ancak bu bütçeye baktığımızda, milletin yararına olacak yatırımlar yerine, mevcut iktidarın kendi saltanatını sürdürecek bir düzen kurmaya çalıştığını görüyoruz. Sayın Genel Başkanımızın bütçe açılış konuşmasında da belirttiği gibi, İYİ Parti olarak bu bütçeye ret oyu vereceğiz.
Diğer taraftan, güney sınırlarımızda sıcak gelişmeler yaşanıyor. Suriye’de 14 yıldır devam eden iç savaş ve altmış yıllık Baas rejiminin çöküşü, ABD seçimlerinden hemen sonra hızla ilerledi. Şam’ın Heyet Tahrir Şam (HTŞ) tarafından ele geçirildiği ve Suriye rejiminin çöktüğüne dair haberler kamuoyunda yer aldı. Ancak bu durumun hükümet yanlıları tarafından olumlu bir tablo gibi gösterilmesine karşın, iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Irak’taki Saddam Hüseyin rejiminin sona erdirilmesinden sonra yaşanan süreç ortadadır. Türkmen kardeşlerimizin maruz kaldığı zulümler, sıkıntılar ve Kuzey Irak’ta bir Kürt Federe Devleti’nin referandumla kurulması gibi sonuçların, Suriye’de de tekrarlanmaması için dikkatli olunmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem masada hem de sahada güçlü bir şekilde varlık göstermek zorundadır.
Kamuoyunda, Suriyelilerin ülkelerine geri dönüş yaptığına dair bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak bu süreci bir bilgisayar oyunu gibi düşünmek büyük bir hata olur. Devlet aklıyla hareket ederek, Suriyeli kardeşlerimizin kurtarılmış bölgelere güvenli şekilde yerleştirilmesi ve bu bölgelerde gerekli yatırımların yapılması gerekmektedir.
Üç ay öncesine kadar İsrail’le yaşanabilecek olası bir savaş konuşulurken, bugün Suriye’nin bağımsız güçler tarafından ele geçirilmesi ve özgürleştirilmesi gibi ifadelerin arkasında farklı bir Siyonist oyun olabileceği endişesi bulunmaktadır. İsrail’in Golan Tepeleri’ne yönelik hamleleri ve Beyrut üzerinden Türkiye’ye kara ve denizden yakınlık göstermesi, bu bölgenin İran, Irak, Suriye ve Türkiye açısından kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem sahada hem de masada akılcı, stratejik ve net bir duruş sergilemesi gerekmektedir. 14 yıldır sığınmacılara ev sahipliği yapan Türkiye, bu sürecin sonunda sığınmacıların güvenli şekilde kurtarılmış bölgelere taşınmasını sağlamalıdır. Ancak burada ABD, Rusya ve Çin gibi dış aktörlerin müdahalelerine karşı da dikkatli bir diplomasi yürütülmelidir.”