Saadet Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve Eskişehir sorumlusu Selim Sait Terzioğlu şu ifadeleri kullandı;
“Gerçekten şaşkınız. Bu ülkede olan olaylarla ilgili hem şaşkınız hem de üzgünüz. Konya’da bir olay daha yaşandı. 1 can gitti; bu yeterince acı değilmiş gibi, yemek yenen bir binada 14 daire ve 7 dükkandan oluşan bir yapı yine aynı hikâye. Büyük ihtimalle bir dükkan tadilatı sırasında, bir duvar kaldırılmak durumunda kalıyor. 4 katlı bir binada bir dükkanın genişletilmesiyle alakalı olarak bu gerçekleşiyor. İzlediğim haberlerden edindiğim kanaat bu. Şaka gibi ama maalesef gerçek. Geçtiğimiz depremde de İstanbul’un birçok yerinde, Avcılar’da, dükkanları genişletmek için kolon kesildiğini gördük.
Kendi mesleğimiz olması sebebiyle şunu söylemeliyim: Ne yazık ki mühendisliğin, mimarlığın, ehliyetin, liyakatin hiç önemsenmediği anları yaşıyoruz. Proje yapan kardeşlerimiz var. Şunu çok iyi biliyorum: Örnek olarak, 14 daire ve 7 dükkandan oluşan bir binanın projesi eğer 200 milyon tutuyorsa, bunu bugün 20 milyona yapan kardeşlerimiz var. Neden böyle oluyor? Çünkü mesleğe, bilgiye, ilme, liyakate değer verilmediği için. Ülkemizin geldiği nokta bu.
Yeni bir deprem yaşadık. Bir yılı geçti, iki yıla yaklaşıyor. Bu depremde yıkılan binalara baktığımızda yine aynı şeyi görüyoruz: Denetim yok. Kurumlar görevini yapmıyor. Haberleri izledik, akşam izledik, sabah izledik ve buraya geldik. Hükümet, “10 dakikada ulaştık” diyor. Helal olsun. Beşte olmuş, on beşte oradaydık. 900 kişi, 240 araç. Yine 14 dairelik bir apartmanda aynı durum. Ama bunu bile siyasi rant malzemesi yapmaya çalışıyorlar. Üzülüyoruz. Otel yangınında kaybedilen 79 kişi, 51 kişi yaralı, ne kadar ağır yaralı bilmiyoruz. 238 kişinin kaldığı otelde, yarısından çoğu hayatını kaybetti. Burada hâlâ birbirlerini suçlamaya çalışıyorlar. Çözümsüzlük var.
Bu topluluğun önemli olduğunu biliyorum. Ehliyetli, liyakatli, dürüst, ahlaklı insanlara ihtiyaç olduğu bir dönemde bu toplantıyı yapmak büyük bir şeref. Hiçbir zaman makam ve mevki için kimseye minnet etmedik. Zalimin yoluna tâbi olmadık. Hakikati her zaman dile getirdik. Hayra motor, şerre fren olmaya çalıştık. Çalışmaya da devam ediyoruz.
Saadet Partisi olarak, adalet, barış ve kardeşlik için yaptığımız her şey egemen güçler tarafından çarpıtılmaya devam ediyor. Netanyahu ile el sıkışmakta bir sakınca görmeyenler, Sayın Kılıçdaroğlu ile el sıkıştık diye bize söylemediklerini bırakmadılar. Perez’i mecliste azarlayıp Herzog’u sarayda ağırlayanlar, ülkenin altı partisi bir araya geldi diye bize laf ettiler. Washington’u, New York’u kendilerine mesken tutanlar, bizi hedef aldı. Irak bölünmesin, parçalanmasın, emperyalist hesapların kurbanı olmasın dedik; Saddamcı dediler. Libya’da aynı oyun oynandı. Uyardık, dinlemediler. Kaddafi’yi bertaraf etmek için yardım ettiler. Suriye bölünmesin dedik, etiketçi dediler. Gazze’de masum çocuklar katledilirken İsrail’e ticaret gemisi gönderenleri görmediler.
Saadet Partisi israf ve yolsuzluk düzenine son verecek. Rüşvet ve yolsuzluğa giden paralar, milletimizin üretimine yönlendirilecek. Çalışana yüksek ücret sağlanacak, ekilmeyen arazi kalmayacak.
Dış politikada kararlı bir yol izlenecek. İsrail’e giden gemiler durdurulacak, miting değil icraat yapılacak. İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail’i sadece kınamak için değil, yaptırımlarla durdurmak için toplanacak. D8’ler aktif hale getirilecek. Saadet Partisi teşkilatları, bu ülkenin en çalışkan ve fedakâr insanlarıdır.
2025 bütçesiyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Beş yıl içinde bütçe açığını kapatacağız. Şu anda saniyede 63.75 TL faiz ödüyoruz. Külliye’nin dakikalık gideri 26 bin TL. İlk yıl yaklaşık 400 milyar TL’lik faiz gideri tasarrufu sağlayacağız. Fazla makam araçlarını satacağız. Bunun yanında her yıl 66.666 konut üreterek gençlerimizi ev sahibi yapacağız.
Bu düzen değişmeli. Bozuk tezgâhtan iyi ürün çıkmaz. Bu bozuk tezgâhı değiştirecek olan bizleriz. Çalışmalarınızı artırarak devam etmenizi ve bir sonraki toplantıda bu salonu tamamen doldurmanızı istirham ediyorum.”