Eskişehir Amatör Spor Kulüpleri Başkanı Federasyonu Başkanı Sadri Atam ES TV'de katılıdığı programda şu ifadeleri kullandı;

“Son 4 haftaya bakayım. 3’ünü oynadık, 1’i kaldı. Bizim final maçlarımızın oynandığı haftalardan bahsediyorum. Konya Ereğlispor maçı... 1-0’dan, o kötü sahada ve zeminde, 2-1 maçı çevirdik. Sonra geldik Manavgat Belediyespor maçına. Bu bizim final maçımızdı. Bence grupta şampiyonluk için tek rakibimiz Manavgat Belediyespor. 30 bin taraftar önünde oynadık. Antalya temsilcisi çok iyi bir takım ama biz maçı yine 1-0’dan 2-1’e çevirdik.

O maçtan sonra Konya Akşehirspor maçı geldi. Sanki herkesin kafasında, “Ereğli’yi çevirdik, deplasmanda aldık, Manavgat Belediyespor’u yendik, Konya Akşehirspor biraz daha kolay” gibi bir düşünce vardı. Bu, taraftara, hocaya, antrenöre ve futbolcuya kadar yansıdı. Bu bir tehlikeydi ve maalesef korktuğumuz başımıza geldi. Ama bu takımın o maçı çevirmesi gerekirdi. Eskişehirspor camiasının korktuğu başına geldi.

Konya Akşehirspor çok iyi bir takım değil. 80. dakikada 1-0 mağlup duruma düşsen bile, bu takımın son 10 dakikada yine 2-1 maçı alma kapasitesi var. Ama ne hikmetse, belki rahatlıktan, belki de “2 maçı çevirdik, bunu da çeviririz, birileri çıkar, bu maçı kurtarır” gibi bir rehavet vardı.

Bir de şu var. Biz oraya, taraftar ve yönetim dahil, hep dostluk havasında gittik. Onların Manavgat’ı yenmesi, Manavgat’ı yarış dışı bırakması gibi konular ve hafta içindeki açıklamalar derken, biz tansiyonu hiç yükseltemedik. Bunu taraftar anlamında söylemiyorum. Takımdaki futbolcular arasında da birilerini harekete geçirecek bir şey yapılması gerekiyordu. Böyle maçlarda, antrenör sahaya girebilir, yardımcı antrenör atılabilir. Bunu kasti olarak söylüyorum. Takımı ateşlemek için bir kıvılcım gerekiyordu ama ne taraftardan, ne sahadaki futbolculardan, ne de kulübeden bu kıvılcımı göremedim.

Tüm bunlar birleşince maçı çeviremiyorsunuz. Çok yumuşak oynadık, doğru dürüst kartımız bile yoktu. Yediğimiz gol ise 2. amatör lig takımlarının yememesi gereken bir goldü. Ereğli maçında yediğimiz gole çok benziyor ama bu daha acemiceydi. Böyle bir pozisyonda yakalanmaman gerekiyor. Yakalansan bile faul yapman lazım. Mesela Erdin orada çalım yememeli ve gerekirse faul yapmalıydı. Sarı kart veya kırmızı kart görse bile orada oyunu durdurmalıydı.

Bütün bu hataların birleşmesi ve takımı kendine getirecek bir hamlenin yapılmaması, oyuncu değişikliklerinin de sahaya olumlu yansımaması mağlubiyeti getirdi.”