Özel Sağlık Sigortası birkaç çeşit oluyor. Tamamlayıcı Sigorta denilen SGK’lı kişilerin yararlandığı şekilde, kişi yıllık bir bedel ödüyor ve SGK anlaşması olan özel hastanelerde ücret ödemeden muayene ve tedavi olabiliyor. Bu sigortayı ya kişi kendisi yaptırıyor ya da fabrikalar veya özel sektör kuruluşları çalışanları için toplu halde yaptırıyor. Ancak bu sigortalar yapılırken, yapılan sözleşmelerde konuşulmayan, fakat sözleşmelerin içine sıkıştırılan bazı maddeler var ki, insanlar hastaneye başvurduğunda fark ediyor.
Örneğin, sigorta yapılmadan önce herhangi bir yerde böbrek taşı ameliyatı veya hastalığı kaydı varsa, özel sigorta bunu karşılamıyor. Ya da doğuştan olan bir bozuklukla ilgili ise, veya kısırlıkla ilgili bir sorun varsa, tamamlayıcı sigorta devre dışı oluyor. Sonuç olarak, sigorta yapılmadan önce mevcut olan rahatsızlıkla ilgili hiçbir muayene ve tedaviyi karşılamıyor.
Bir de tamamen özel sigortalar var. Bunlar SGK anlaşması olsun olmasın, her özel hastanede geçerli. Ancak yine, özel sigorta yapılmadan önceki hastalık kayıtları incelenip ona göre muayene ve tedavi izni alınabiliyor. Hatta ameliyat bile gerekse, aynı değerlendirme yapılıyor. Pek çok hastamızı bu yüzden tedavi edemiyoruz. Bu konuda bankalar daha olumlu yaklaşıyor. Çalışanlarının muayene ve tedavilerinde özel anlaşmalar yaparak daha geniş davranabiliyorlar. Yani, diğerleri gibi engelleme yapmayabiliyorlar.
Önerim ne derseniz, ister Tamamlayıcı Özel Sigorta olsun, isterse Tam Özel Sigorta olsun, yapılırken eski hastalıklar göz önüne alınarak sözleşmeler yapılmalı, gerekirse primler o oranda yüksek tutulmalı ve insanların mağduriyeti engellenmeli. Nasıl arabalarda kasko yapılırken sigorta indirimleri, önceki yıllardaki kaza oranlarına göre ve gelecek için de taleplere göre fiyatı azalıp çoğalıyorsa, Özel Sağlık Sigortaları da o şekilde olabilir.