ESKİŞEHİR HABER

Nebi Hatipoğlu: "Eskişehir’de kim yetimin hakkına el uzatırsa onun karşısındayız!"

AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve 4 kişi hakkında, başkanı olduğu vakıf ile bağlı şirketleri zarara uğrattığı ve mülk edindiği iddiasıyla görülen davanın ardından basın açıklaması yaptı.

Abone Ol

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile Eski EskişehirBüyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ve beraberindeki 4 sanığın yönetici pozisyonunda bulundukları vakıfları ve şirketleri görevlerini kötüye kullanma suretiyle zarara uğrattıkları, böylelikle de haksız mal edindikleri belirtildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Büyükerşen ile onun yönetici pozisyonunda bulunduğu vakıf ve şirketlerin yönetici ya da üyeleri olan şüpheliler Ahmet Durmaz, Çetin Kaya ile Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi akademisyenleri Erol Nezih Orhon ve Yavuz Tuna hakkında ‘Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma’ ve ‘Haksız mal edinme’ suçlarından ceza talep edildi.

Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmada, tutuksuz sanıklar Eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Durmaz ile taraf avukatları katılırken, diğer tutuksuz sanıklar Çetin Kaya, Erol Nezih Orhon ve Yavuz Tuna duruşmaya katılmadı. Ayrıca duruşmaya, AK Parti EskişehirMilletvekili Nebi Hatipoğlu, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ve AK Parti Kadın Kolları İl Başkanı Özlem Ünalır katıldı.
Suçtan zarar gören kurumların Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü olduğu belirtilen iddianamede, Büyükerşen, Durmaz, Orhon, Kaya, Tuna'nın atılı güveni kötüyle kullanma suçunu kendilerine emanet edilen mal hakkında işledikleri anlaşıldığında aktarıldı.

Eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, savunmasında suçlamalardan haberdar olduğunu belirterek bunları kabul etmedi. Büyükerşen, mahkeme heyetine yazılı savunma sundu. Sanık Ahmet Durmaz ise suçlamaları kabul etmediğini, daha sonra savunmasını yazılı olarak sunacağını belirtti.

Savunmaların ardından Cumhuriyet Savcısı, Yılmaz Büyükerşen’in ve Ahmet Durmaz’ın mal varlıklarına tedbir konulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, mal varlıklarına tedbir konulmasını reddederek, duruşmayı 11 Ekim’e erteledi.

Nebi Hatipoğlu, şunları söyledi:

“Bugün Yılmaz Büyükerşen ve ekibinin yargılandığı davayı takip ettik. Hemşerilerimizin, Anadolu Üniversitesi’nin eski çalışanları; öğretmenleri, rektörleri, dekanları, öğretim üyelerinin bu dava ile ilgili bizden büyük beklentileri ve talepleri var bu davanın takip edilmesi konusunda. Çünkü yıllardır üniversite çalışanlarının emekleriyle, üniversitenin kaynaklarıyla oluşturulmuş vakıfların ve onlara ait okul, otellerin bir şekilde Yılmaz Büyükerşen’in kendisine ve ailesine ait şirketlere ve vakıflara aktarılması konusu çok acı bir konudur. Bu konun takipçisi olacağız. İnşallah bu Çağdaş Okulları, diğer turizm yatırımları oteller ve mal varlıkları Anadolu Üniversitesi çalışanlarına ve vakıflara iadesi yapılacaktır. Biz hukuka güveniyoruz. Çağdaş Okulları yıllarca üniversitenin içinde hizmet vermekteydi. Üniversite çalışanlarının gittiği bir okulken, şimdi tamamen ticarethaneye dönmüş şekilde, sadece parayla çocuk okutan bir yer olmuştur. Bunu yeniden Anadolu Üniversitesi’nin sahiplenmesi gerekmektedir. Bundan sonra bu davada gecikmeler istemiyoruz, hızlıca Alanya’daki 100 milyon dolarlık otelin ve Çağdaş Okulları’nın gerçek sahiplerine iade edilmesi, gaspın önüne geçilmesi için biz her türlü özveriyi yapacağız.“

Duruşmadaki gözlemlerini aktaran Hatipoğlu, “Bizim davada içeride gördüğümüz; avukatlar tamamen bu işi manipüle ediyorlar. Bu okulların elinden alınması ile ilgili. İçeride şu hiç konuşulmadı; bu mal varlıkları nasıl elde edilmiştir? Bir rektör, belediye başkanı maaşıyla bu mal varlığı nasıl elde edilmiştir? Konuları konuşulmuyor, daha çok yetki karmaşaları konuşuluyor. Dava Ekim ayına ötelendi, Ekim ayında yine burada olacağız. Bu davaya bakan hakime hanımın üzerinde de çok büyük bir yükümlülük var, onun da bunu bilmesi lazım, savcılarımızın işi iyi takip etmesi lazım. Biz Eskişehir’de kim yetimin hakkına el uzatırsa onun karşısındayız. Bizim kişilerle işimiz yok, yapılan eylemler Eskişehir’imize hemşerilerimize zarar veriyorsa onun karşısında olacağız” ifadelerini kullandı.

Hatipoğlu, “Bin 500 tane öğrencisi olan bir okulun değeri nedir? 5 yıldızlı bir otelin değeri nedir? Siz pay biçin. Üniversitede, belediyede görevini namusuyla yapmış birçok arkadaşımız var. Onların hiçbirinin böyle otelleri, okulları yok. Birlikte görev yaptığı üniversitedeki arkadaşların da şahit gösterilmesini bekliyorum ve olanları anlatmalarını bekliyorum. Şahit olacak da pek çok kişi var. Onlar da ilerleyen günlerde gelip ifadelerini verecekler” dedi.

Balmumu Müzesi gelirlerinin de Yılmaz Büyükerşen Vakfı’na gitmesi konusunda da konuşan Hatipoğlu, “Bu da kabul edilebilir bir şey değil. Belediyenin parasıyla yapılıp da Yılmaz Büyükerşen’in şahsına veya ailesine ait vakıflara bu malların, gelirlerin aktarılması kanunsuzdur, vizdansızdır. Bunların iade edilmesi gerekmektedir. Balmumu Müzesi’nin gerçek sahibi olan Büyükşehir Belediyesi’nin sahiplenmesi lazım. Burada Büyükşehir Belediyesi’nin tüm nepotizm çağrılarımıza, bu işlerin yanlış olduğunu söylememize rağmen bu işler devam etmekte. Yılmaz Büyükerşen danışman sıfatıyla hala orada nemalanmaktadır. 200 bin liranın üzerinde bir maaş aldığı, A8 bir aracı hala makam aracı olarak kullandığı… Bu durum mevcut belediye başkanını da zora sokan bir şeydir. Bu belediyeyi artık Yılmaz Büyükerşen, ailesi ve belli bir zümrenin gelir kapısı yapmaktan çıkarması lazım. Nepotizm sadece Eskişehir’de değil CHP’nin bütün belediyelerinde kendini gösteriyor. Bunlar eş, dost, akraba kim varsa belediyeye alınıyor. Bunlar olacak şeyler değil, bunların düzelmesi Eskişehir’imize hayır getirecektir” şeklinde konuştu.