Nazan Aksaray yıkılan devlet hastanesinin yerine yapılacak olan 750 yataklı devlet hastanesi ile alakalı açıklamalarda bulundu.

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray şu ifadeleri kullandı;

"Bildiğiniz gibi ülkemizde, 2003 yılından bu yana sağlıkta dönüşüm projesi uygulanıyor. Bu program, sağlığın topyekün özelleştirilmesidir ve insanlarımızın hastalıklardan korunması değil, hasta olanların tedavisi, yani daha çok hasta, daha çok ilaç, daha çok tıbbi malzeme, daha çok hastane üzerinden kurgulanmıştır. Tamamen yerli veya yabancı sermayeye hizmet etmektedir. Mevcut durumda hasta hızı bu kadar yüksekken hastane sayısının hiçbir şekilde yeterli olmayacağı açıktır. Kaldı ki, şehrimizde de özellikle yoğun bakım yatağı olmak üzere zaman zaman yatak sıkıntısı yaşandığını hepimiz biliyoruz. Oysa bizler, bütün çabamızı öncelikle insanlarımızın hastalanmaması, hastalananların ise nitelikli hizmet alması için göstermemiz gerektiğine inanıyoruz ve bunun için mücadele veriyoruz.

Yıkılan Devlet Hastanesi’nin yerine yeni bir hastane yapılması haberine gelirsek; aslında biz bu haberi, üç ay önce İlimiz Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’u ziyaretimizde, kendilerine yıkılan Devlet Hastanesi’nin yerine yeni bir devlet hastanesi talebimizi iletince öğrenmiştik. Tabip Odası olarak sürecin başından itibaren Devlet Hastanesi’nin değil yıkılması, kapatılmaması gerektiğini ifade etmiştik. Ancak bina depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkıldı. Biz o dönemden bu yana yıkılan Devlet Hastanesi’nin yerine acilen bir devlet hastanesi yapılması dilediğimizi her fırsatta dile getirdik. Son olarak yeni Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na acil taleplerimizi ilettiğimiz basın açıklamamızda da bir talebimiz bu idi.

Türk Tabipleri Birliği ve Eskişehir-Bilecik Tabip Odası olarak şehir hastanelerinin açıldığı tüm illerde bu nedenle kapatılan, ülkemize uzun yıllar hizmet vermiş, halkımızın kolaylıkla ulaşabildiği tüm hastanelerimizin yeniden açılmasını istediğimizi ve bunun için mücadele verdiğimizi zaten biliyorsunuz.

Uzun yıllar şehrimize hizmet vermiş Devlet Hastanesi’nin yeri, halkımızın kolay ulaşabilmesi açısından çok önemlidir. Maalesef Şehir Hastanesi şehir merkezinden oldukça uzaktadır. Ekonomik güçlük içinde hem de hasta olan kişilerin hastaneye ulaşmaları çok güç, hatta olanaksız olmakta, hastalıklarının tanısının ve tedavisinin aksamasına neden olmaktadır. Ayrıca hatalı mimari proje nedeniyle hastane içindeki dağınık yerleşim ve yüksek kira bedeli için inşa (adeta icat) edilmiş büyük ve uzun koridorlar hastalarımıza, yaşlılarımıza ve sağlık çalışanlarına büyük zorluklar çıkarmaktadır.

Bizim isteğimiz, yıkılan Devlet Hastanesi’nin yerine yapılan yeni hastanenin tamamen kamu tarafından inşa edilmesi ve yönetilmesi ve tam teşekküllü hastane olmasıdır. Halkımızın alın teriyle devlete ödediği vergileri ve sağlığa ulaşabilme hakkı için, proje Sağlık Bakanlığı tarafından mutlaka, hastane mimarisi konusunda yetkin, bilime, yeniliklere açık, liyakat sahibi yetkililere, işin gerçek uzmanlarına teslim edilmelidir. Bu vesileyle, daha yolun en başında Dünya’da kabul edilen ideal hastane yatak sayısının en fazla 600 olduğunu ifade etmek isterim.

Şehir Hastanesi için isteğimiz ise en kısa sürede sözleşmelerinin kamu yararı gözetilerek sonlandırılması ve kullanım koşullarının günün gereklerine göre düzenlenmesidir. Sağlıkta dönüşüm projesinden geri dönülmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelenmesi ve süreç içinde yatak ihtiyacının azalması ile palyatif destek gerektiren, yani bazı yatağa bağımlı hastaların, son dönemdeki kanser hastalarının bakım merkezi veya kronik yara merkezi gibi uzun süreli hasta takibi gerektiren kliniklerin yatak sayılarının artırılması da söz konusu olabilir örneğin.

Editör: Tolga Bayraktar