Geçtiğimiz yıla göre yüzde 4 daralma yaşayan yeme içme sektörü, mutfak ürünlerine olan talebi artırdı. Daha fazla mutfakta vakit geçirilirken airfryer, yoğurt yapma makinesi, kahve makinesi gibi elektrikli küçük ev aletlerinin satışını doğrudan etkilerken, tencerelerin de boyutu büyüdü.

Dışarıda yeme içme maliyetinin artarken, televizyon ve sosyal medyanın etkisiyle evde yemek yapmaya yönelik bir eğilimin ortaya çıktığını belirten ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Dışarıda yeme içme oranı azaldı. Bunun en büyük nedeni tabii ki fiyatlar. Bir de televizyondaki yemek programlarına olan ilginin artması ve sosyal medyanın da etkisiyle inovatif ürünlere olan ilgi arttı. Örneğin; elektrikli küçük ev aletlerinin yüzde 80’i Türk malı ve çiğ sütten yoğurt yapmaya, artık evlerin demirbaşı haline airfryer gibi pek çok ürün grubu tüketicinin ilgisini çekiyor. Züccaciye sektöründe bir sepetin tutarı kişi başına 5-10 bin TL’yi buluyor” açıklamalarında bulundu.

Sektördeki bütün inovatif ürünleri dünyanın en büyük 3. fuarı ZÜCHEX’te sergileyeceklerini sözlerine ekleyen Öksüz, “19-22 Eylül tarihleri arasında İstanbul TÜYAP’da düzenleyeceğimiz 34. ZUCHEX fuarında 1500 markayı 150 ülkeden yaklaşık 40 bin satın almacıyla bir araya getiriyoruz ve minimum 1 milyar doların üzerinde bir iş hacmi gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda 300 vip satın almacı da davetlilerimiz arasında. Mayıs ayında yüzde 85’i dolan fuarın yabancı katılımcı sayısında yüzde 10’luk, yerli katılımcı sayısında ise yüzde 50’lik bir artış var” dedi.

300 milyar dolarlık dünya züccaciye pazarında yüzde 2 pay alan Türkiye, dünyanın en büyük 10. ihracatçı ülkesinden biri. Son 15 yıldır her yıl yüzde 10 büyüyen ve pandemi döneminde yüzde 37 büyüyen züccaciye sektörü, 6,1 milyar dolarlık bir ihracat gücüne sahip. İlk aşamada 7 milyar dolarlık bir ihracat hedeflerinin olduğunu belirten Mesut Öksüz, “200’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin kilogram başına ihracatı 1,5 dolarken, züccaciye sektörü olarak kilogram başına 4,1 dolar ihracatımız söz konusu ve Türkiye’nin en çok dış ticaret fazlası veren sektörlerinden biriyiz. Ancak finansa ulaşmayla ilgili problem var. Hammadde konusundaki vergiler kaldırılmalı. Yabancı müşterilere maliyetlerdeki artışı anlatmakta zorlanıyoruz. Enflasyon oranında döviz artmayınca rekabette sıkıntı çıkıyor” diye ifade ederken, Türkiye’nin rekabette zorlandığı dönemlerde dahi lojistik avantajı olduğunu sözlerine ekleyerek “Çin’den bir ürün alabilmek için 1 konteyner sipariş vermeniz gerekirken, biz de farklı ürünler için koli koli siparişler verebiliyorsunuz. Sektörümüzün önü çok açık. Dünya ekonomisine uygun yollar şeklindeyiz” dedi.  

Kaynak: Gzt26.com Haber Merkezi