Odunpazarı Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Kepez şu ifadeleri kullandı;
"TOKİ ile ilgili daha önce de söyledim. CHP, yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyeleri, Sayın Başkan da dahil, yaptıkları tek şey var: Mahkemeye götürmek ve süreci uzatmak. Başka bir iş yapıldığını şimdiye kadar görmedik. Eğer TOKİ yanlış yapıyorsa, tabii ki eleştirilir. Ancak sürecin uzamasından kimse fayda görmüyor. Bu durum vatandaşın zararına oluyor. Cumhurbaşkanımız, her ilin ihtiyacı kadar sosyal konut yapılacağını açıkladı. Bunu da takdir etmenizi bekliyoruz. "Helal olsun," demenizi bekliyoruz. Ancak maalesef bu söylenmiyor.
Ülke genelinde dış ekonomik ilişkiler başkanımız açıklama yapıyor; "Ekonomik istikrar yatırım çekiyor," diye. Dış ticaret açığı 42.8 milyar dolar azalmış. TÜİK de bunu açıklıyor. Ama siz hiçbir şeye güvenmiyorsunuz. Bu durum gerçekten sıkıntılı. Çünkü ülkeye güvenmiyorsunuz, teşkilatlara güvenmiyorsunuz, Meclis'e güvenmiyorsunuz, Anayasa Mahkemesi'ne güvenmiyorsunuz, HSK'ya güvenmiyorsunuz. E o zaman biz size niye güvenelim? Böyle bir çıkmaz olur mu? Bu çıkmazdan hep birlikte çıkmamız lazım.
Bakın, enflasyon sepetinde pinpon topu ve bakır çubuk var, diyen kim? Sayın Özgür Özel. Sonra TÜİK eski enflasyon listesindeki 400 maddeyi açıkladı. Pinpon topu arkadaşlar! Böyle bir şey olabilir mi? Sayın Başkan, biraz daha gerçekçi olmak lazım.
Enerji desteği veriyoruz yıllardır. 2024 yılında elektrikte 176 milyar, doğalgazda 256 milyar, toplamda 431 milyar liralık bir destek yapılmış. Enerji Bakanlığı bunu neden yapıyor? Çünkü vatandaş fayda sağlasın diye.
Ayrıca sizin beğenmediğiniz, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’ye armağan ettiği Diyanet İşleri Teşkilatı Vakfı bu yıl 55 milyon insana yardım ulaştırmış. Peki, çok beğendiğiniz laik, Atatürkçü, Kemalist diye geçinen birtakım dernekler kaç kişiye yardım ulaştırmış? Merak ediyorum.
Tabii ki belediyeler, yaptıkları işlerle övünecek. Halka hizmet götürmek önemli. Mesela Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 30 büyükşehir belediyesi arasında en çok yatırım yapan belediye seçildi. İlk 10 içinde Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Eskişehir yok. Kayseri Belediyesi yüzde 64.5 oranında yatırım projesi gerçekleştirmiş. Övünmek lazım.
Tamam, büyükşehir belediyemiz ve Odunpazarı Belediyemiz de birtakım sosyal faaliyetler yapıyor. Güzel, tebrik ediyoruz. Ama belediyelerin öncelikli işleri altyapı, üstyapı gibi konular olmalı. 2-3 tane kent lokantası açmakla ya da 40-50 öğrenciye yer bulduk demekle bu işler olmaz. Bir de olayların algı olarak yanlış yansıtılması sıkıntılı. Örneğin, KYK’da bir öğrenci, problemli davranışları nedeniyle ihraç edilmiş. Sayın Meclis Üyesi Berke Bey de çıkıp konuşmuş, teşekkür ediyoruz. Ancak bunu söylerken, "Niye ihraç edildi? Sebebi neydi?" diye sormak, araştırmak gerekirdi. Problemli davranışları nedeniyle ihraç edildiği belirtiliyor. Bir durumu söylerken bu detayları bilmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Hastaneler, hastaneler… Bakın arkadaşlar, kendi içinize dönüp bir bakın. Bu şehir hastaneleri yapılırken, sizin önceki genel başkanınız Sayın Kılıçdaroğlu televizyonda çıktı ve dedi ki: "Ne gerek var şehir hastanelerine?" Sonra da "Ben öyle bir şey demedim," dedi. Belki yanlışlıkla söylemiştir ama bu sözü söyledi. O zaman şehir hastanelerine gerek yok diyordunuz, şimdi ise “Şehir hastaneleri yetmiyor,” diyorsunuz. Yetmiyorsa biz yaparız kardeşim. Biz yaparız, siz yapamazsınız.
Ben şunu söylemek istiyorum. Elbette siyasi olarak farklı düşüncelere sahibiz. Bunu saygıyla karşılıyorum. Ama mesele Türkiye olduğunda, birlik olmalıyız. Genel başkanınız Özgür Özel Bey bir yurtdışı ziyaretinde, “Ben Türkiye partisiyim. Türkiye'nin menfaatleri noktasında hazırız. Türkiye’ye yapılacak her saldırıda iktidarıyla muhalefetiyle birlikteyiz,” dedi. Bu çok güzel bir açıklamaydı. Ancak içeriye döndüğünüzde, ne yazık ki bu birlik anlayışını göremiyoruz. Halbuki görmek istiyoruz, dayanışma istiyoruz.
Geçen gün Odunpazarı’nda elim bir olay yaşandı. Belediyemizin stantlarına yönelik olumsuz bir eylem gerçekleşti. O gün il başkanımız ve ilçe başkanımız açıklama yaptı, kınadı. Ben bizzat grup başkan vekilimiz Emre Bey’i ve sonrasında Sayın Başkan’ı aradım, üzüntülerimizi dile getirdim ve kınadım. Ancak bakın, Sayın Başkanım, bu olayın ardından, bir savcılık raporuyla alkollü olduğu tespit edilen bir şahsın yaptığı bu eylemi bir kitleye mal etmeye çalıştınız. “Yobazlar, gericiler” gibi ifadelerle olayın üstüne gitmeye çalıştınız.
Bakın, biz yobaz, gerici gibi ifadeleri üzerimize alınmıyoruz. Ancak CHP olarak yaptığınız bu açıklamalar, ötekileştirme ve ayrıştırma içeriyor. Odunpazarı’nda veya Eskişehir genelinde zaman zaman lokal olaylar yaşanabilir. Bir milyon insanın yaşadığı bir şehirde herkesin olaya aynı bakması mümkün değil. Ancak şunu net olarak söylüyorum: AK Parti yönetiminden, ilçe yönetimimizden ya da gruplarımızdan bu eylemi destekleyen veya “Çok iyi oldu,” diyen bir tavır asla çıkmadı, çıkamaz. Böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değil.
Bu yüzden, Sayın Başkanım, sizden beklentim şu: Bu tür olaylarda, ikide bir çıkıp “Gericiler, yobazlar, Türkiye laiktir, laik kalacak, Atatürk’e sahip çıkacağız, Cumhuriyet nöbeti tutacağız,” gibi söylemlerle ayrıştırıcı bir dil kullanmayın. Eğer Cumhuriyet’e bir saldırı varsa, hep birlikte nöbet tutalım. Bu Cumhuriyet, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil. Mustafa Kemal Atatürk, sadece CHP’nin lideri değil. Laiklik de sadece bir kesime ait değil. Ancak yıllar önce laiklik yanlış uygulanarak birçok insana zulmedildi.
Örneğin, başörtüsü nedeniyle insanlar okullardan atıldı, Meclis’e sokulmadı. Merve Kavakçı olayı hâlâ hafızalarımızda. O dönemin genel başkanı Sayın Bülent Ecevit’in, “Bu kadına haddini bildirin,” diyerek yaptığı açıklamaları unutmadık. Siz hiç annenizin başörtüsü nedeniyle hastanede muayene edilmediğini yaşadınız mı? Kanser hastasının tedavi edilmediğini gördünüz mü? Bu acıları yaşayan bir toplumuz. Şunu net olarak ifade etmek istiyorum: Bize “tahammülsüz” diyenlerin kimler olduğu artık açıkça belli oluyor."